Netanyahu, koalisyon ortaklarına yargı düzenlemesini askıya alma kararını iletti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu, koalisyon ortaklarına yargı düzenlemesini askıya alma kararını iletti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, koalisyon ortaklarına "tartışmalı yargı düzenlemesini askıya alma kararını" ilettiği bildirildi.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu'nun (KAN) haberine göre, Netanyahu, koalisyon ortaklarına ülkede toplumsal tepkilere yol açan yargı düzenlemesini askıya alma kararı verdiğini iletti.
Başbakan Netanyahu'nun ülke çapında 13 haftadır kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesini askıya alacağı yönündeki haberler koalisyon hükümetinde çatlağa neden olmuştu.
Protestoların hedefindeki Netanyahu'nun bir basın açıklaması yaparak tartışmalı yargı düzenlemesinin askıya alındığını duyuracağı bildirilirken, koalisyon hükümetinin aşırı sağcı ortakları bu adıma karşı olduklarını duyurmuştu.
İsrail basını, koalisyon ortaklarından gelen tepkiler üzerine Netanyahu'nun yapmayı planladığı basın açıklamasını ertelediğini kaydetmişti.
Öte yandan İsrail'in en büyük uluslararası havalimanı Ben Gurion'da hükümetin yargı düzenlemesine tepki olarak başlatılan grev nedeniyle seferler durdurulmuş, ülkenin en büyük işçi sendikası Hastadrut da "Netanyahu'nun bugün içinde yargı düzenlemesini durdurduğunu açıklamaması halinde en kısa sürede genel greve gidileceğini" duyurmuştu.
İsrail Doktorlar Sendikası da "Netanyahu'nun tartışmalı yargı düzenlemesini durdurduğunu açıklamaması halinde yarın greve gidileceğini" bildirmişti.

Ben-Gvir'in hükümetten çekileceği iddiası
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir'in, tartışmalı yargı düzenlemesinin askıya alınması halinde, hükümetten çekileceğini ancak Meclis'te koalisyona destek vermeye devam edeceğini belirttiği iddia edildi.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) haberine göre, Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile "hükümetin toplumsal tepkiye yol açan yargı düzenlemesini askıya alacağı" yönündeki kararının ardından bir görüşme gerçekleştirdi.
Ben-Gvir'in Netanyahu'ya, yargı düzenlemesinin askıya alınması halinde "hükümetten çekileceğini fakat Meclis'te iktidar koalisyonu lehine oy kullanmaya devam edeceğini bildirdiği" öne sürüldü.
Başbakan Netanyahu'nun, koalisyon ortaklarına "tartışmalı yargı düzenlemesini askıya alma kararını" ilettiği belirtilmişti.
Öte yandan Batı Kudüs'teki İsrail Meclisi önünde Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesine karşı binlerce kişinin katılacağı protesto gösterileri bekleniyor.

"Koalisyon hükümetinde çatlak"
Başbakan Netanyahu'nun ülke çapında 13 haftadır kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesini askıya alacağı yönündeki haberler, koalisyon hükümetinde çatlağa neden olmuştu.
Protestoların hedefindeki Netanyahu'nun bir basın açıklaması yaparak tartışmalı yargı düzenlemesinin askıya alındığını duyuracağı bildirilirken, koalisyon hükümetinin aşırı sağcı ortakları bu adıma karşı olduklarını duyurmuştu.
İsrail basını, koalisyon ortaklarından gelen tepkiler üzerine Netanyahu'nun yapmayı planladığı basın açıklamasını ertelediğini kaydetmişti.
Bu arada İsrail'in en büyük uluslararası havalimanı Ben Gurion'da hükümetin yargı düzenlemesine tepki olarak başlatılan grev nedeniyle seferler durdurulmuştu. Ülkenin en büyük işçi sendikası Hastadrut da Netanyahu'nun düzenlemeyi durdurduğunu açıklamaması halinde en kısa sürede genel greve gidileceğini duyurmuştu.

Netanyahu'nun Savunma Bakanı'nı görevden alması ve protestolar
Netanyahu, yargı düzenlemesinin durdurulması çağrısı yapan Savunma Bakanı Gallant'ı pazar akşamı görevden almış, bunun üzerine ülke genelinde yüz binlerce İsrailli sokaklara dökülmüştü.
Savunma Bakanı Gallant'ın çağrısına, Likud Partisi içinden de destek gelmişti.
Likud Partisi milletvekilleri Yuli Edelstein ve David Bitan, Gallant'a katılarak yasa tasarısının durdurulması ve diyalog çağrısında bulunmuştu.

Netanyahu hükümetinin tartışmalı "yargı reformu"
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.
Ülke genelinde 13 haftadır on binlerce İsrailli hükümetin yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolar gerçekleştiriyor.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.