‘Büyüleyici’ duvarcı arılar

Duvarcı arılar, adeta bir süpürgeye biniyormuş gibi görünüyor.
Duvarcı arılar, adeta bir süpürgeye biniyormuş gibi görünüyor.
TT

‘Büyüleyici’ duvarcı arılar

Duvarcı arılar, adeta bir süpürgeye biniyormuş gibi görünüyor.
Duvarcı arılar, adeta bir süpürgeye biniyormuş gibi görünüyor.

Duvarcı arılar, terk edilmiş salyangoz kabuklarından yapılmış yuvalarını gizlemek için kullandıkları ot saplarıyla uçuyorlar. İngiliz gazetesi The Guardian gazetesine göre küçük bir sopaya biniyor gibi görünen duvarcı arılar, Sir David Attenborough’un BBC’deki ‘Vahşi Adalar’ dizisinde yer alan canlılar arasında yer alacak.
Beş bölümlük dizinin üçüncü bölümünde izleyiciler, işçi arılar da dahil olmak üzere çayırlarda yaşayan canlıların çoğuna daha yakından bakabilecek.
Söz konusu arı türü, film ekibi tarafından ‘Büyüleyici Arı’ olarak anılıyor. Çünkü minyatür bir süpürgeye biniyormuşçasına çimlerin üzerinden uçuyor.
Film, İngiltere’nin Dorset bölgesinde çekiliyor. Burada iki renkli duvarcı arılar boş salyangoz kabuklarında yuva yapıyor ve daha sonra topladığı kuru ot saplarıyla yuvasını gizliyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ekip, bir böcek bilimciden yardımı aldı ve yuvaları için 100’e kadar çim sapı toplayan arıların davranışlarını etkili bir şekilde yakalamak için bir telefoto lens kullandı.
Dizinin yapımcısı Nicholas Gates yaptığı açıklamada “Goldilocks ve 3 ayı masalındaki yulaf lapası gibi, iki renkli duvarcı arılar da çayırlarda gezerek içine yumurta bırakacakları uygun boş kabuğu bulana kadar geziyor” dedi.
Bu büyüleyici arılar yumurtladıktan sonra kabuğu kapatıyor ve ardından küçük bir çubuk yığınının altına saklıyor.
Her sopayı ayrı ayrı toplayarak tutuyor ve uçarken küçük bir süpürgeye biniyor gibi görünüyor.
Attenborough serinin bir diğer blümünde de yemeğini büyük bir mavi kelebeğe dönüşmeden önce bulmak için aldatma taktikleri kullanan katil bir tırtılın davranışını araştırıyor.
Daha önce İngiltere’de nesli tükenmiş olan büyük mavi kelebek, dünyadaki türlerin en büyük popülasyonlarından birine ev sahipliği yaptığına inanılan Britanya Adaları’na yeniden tanıtıldı.
Wild Islands programının fotoğrafçısı Alastair McQueen yaptığı açıklamada “Bu kelebeğin, habitatındaki değişiklikler nedeniyle Birleşik Krallık’ta nesli tükendi” dedi.
Çekimleri üç yıl süren dizi ile söz konusu türleirn yaşam döngüsü ilk kez kayıt altına alınıyor.



2 bin yıl önce beraber gömülen ikiz bebeklerin gizemi aydınlandı

Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
TT

2 bin yıl önce beraber gömülen ikiz bebeklerin gizemi aydınlandı

Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)

Yeni bir araştırmaya göre Hırvatistan'da bulunan ve 2 bin yıl önce birbirine dönük halde gömülen çift yumurta ikizi bebeklerin ölümünde kurşun zehirlenmesi rol oynamış olabilir.

Bebeklerin nasıl öldüğü tam olarak bilinmese de Mississippi Eyalet Üniversitesi'nden Anna Osterholtz'un da aralarında bulunduğu araştırmacılar, kurşun zehirlenmesinin rol oynadığından şüpheleniyor.

Nadir görülen çifte defin, MÖ 47 civarında Roma'nın İlirya eyaletinin parçası olan, Hırvatistan'ın Trogir kentindeki Dragulin mezarlığında keşfedildi.

Arkeologlar mezarlıktaki ilk kazıyı, yeni bir otopark inşaatında antik taş vazoların ortaya çıkarması üzerine 2016'da yapmıştı.

DNA analizi, bebeklerin MS 1. ya da 2. yüzyılda birlikte gömülen ve biri kız, diğeri erkek olan çift yumurta ikizleri olduğunu ortaya çıkardı.

Journal of Archaeological Science'ta yayımlanan çalışmada, "Tek seferde gömülmüş olmaları, aynı anda öldüklerine ve muhtemelen ölü doğduklarına işaret ediyor" sonucuna varıldı.

İskeletlerin analizi, ikiz bebeklerde "ciddi bir metabolik hastalık" ve "deniz ürünleri içeren tipik bir Roma beslenme düzeni"ne işaret ediyor. İkizler muhtemelen iskorbüt veya raşitizm gibi beslenme yetersizliklerinden muzdaripti ve vücutları bazı besinleri kullanamıyordu.

Araştırmacılar annelerinin yetersiz beslendiğinden veya metabolik bir hastalıktan muzdarip olduğundan, bunun da bebeklerin sağlık durumunun kötüleşmesine katkıda bulunduğundan şüpheleniyor. Çalışmada buna alternatif olarak bebeklerin kurşun zehirlenmesinin yol açtığı metabolik komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmiş olabileceği öne sürülüyor.

Çalışmada, "Kurşun zehirlenmesi düşük, ölü doğum ve bebek ölüm oranlarının artmasıyla bağlantılı" ifadeleri yer alıyor. 

Bunun nedeni, annenin maruz kaldığı kurşunun plasenta yoluyla fetüse ve daha sonra anne sütü yoluyla bebeğe geçmesi sonucu çocuğun patolojik değişiklikler göstermeye başlaması.

Daha önceki çalışmalar, Roma İmparatorluğu'nun çöküşünde kurşun zehirlenmesinin oynadığı kilit rolü belgelemişti.

Roma dünyası bu zehirli metali boru ve mutfak gereçlerininde geniş çapta kullanmanın yanı sıra gıdaları korumak ve şarabı tatlandırmak için de tercih ediyordu.

Araştırmacılar ikizlerin iskeletinde, kemiklerdeki gözeneklerin artması gibi kurşun zehirlenmesinin etkileriyle tutarlı rahatsızlıklar saptadı.

Hırvatistan'daki antik kazı alanlarından 150 kişi üzerinde yakın zamanda yapılan bir çalışma da "Roma döneminde kurşun seviyelerinde muazzam bir artış" yaşandığını göstermişti. 

Benzer bir eğilimin Tragurium'un yakın çevresindeki birkaç Roma dönemi yerleşiminde de görülmesi, bu hipoteze ek bir doğrulama sunabilir.

Independent Türkçe