İsrail ordusu iç çatışmada oyunun kurallarını değiştiriyor

Geçtiğimiz Salı günü Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya kentinde

Geçtiğimiz Salı günü Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya kentinde İsrail Yedek Ordusu'ndaki protesto grubu üyeleri bir basın toplantısı düzenledi (Reuters)
Geçtiğimiz Salı günü Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya kentinde İsrail Yedek Ordusu'ndaki protesto grubu üyeleri bir basın toplantısı düzenledi (Reuters)
TT

İsrail ordusu iç çatışmada oyunun kurallarını değiştiriyor

Geçtiğimiz Salı günü Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya kentinde İsrail Yedek Ordusu'ndaki protesto grubu üyeleri bir basın toplantısı düzenledi (Reuters)
Geçtiğimiz Salı günü Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya kentinde İsrail Yedek Ordusu'ndaki protesto grubu üyeleri bir basın toplantısı düzenledi (Reuters)

Aşırı sağcı Binyamin Netanyahu hükümetinin rejime darbe ve yargıyı zayıflatma planına karşı kitlesel protestoların on ikinci haftasında, İsrail ordusundaki mevcut ve eski generaller ile güvenlik güçlerinin geri kalanı, çatışmaya katılımlarını bariz bir şekilde artırıyor. Askerlerin etkileri o kadar netleşti ki oyunun kurallarını değiştiriyorlar.
Güvenlik güçleri başkanlarının Pazar günü Başbakan Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede darbe planını uygulamaya devam etmenin ve kanunları kapsamlı bir şekilde çıkarmanın artık ordunun gücünü etkilediği uyarısında bulunuldu. Orduda yedek hizmet için gönüllü olmama dalgası olarak başlayan girişim, yedek ordunun askere alma emirlerine uymama tehdidinde bulunduğu bir fırtınaya dönüşüyor. Görünen o ki mesele sadece yedek orduyla sınırlı kalmayacak, büyük ölçüde düzenli orduya kadar uzanacak.
Ancak Netanyahu “darbe girişimine” devam ediyor ve önümüzdeki günlerde ‘ilk grup kanunları’ tamamlamaya çalışıyor. Bu durum, geçmişte Netanyahu tarafından Genelkurmay Başkanı olarak atanan ve askeri pilot olan Likud Partisi’nden Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın artık bu yasalar için oy kullanamayacağını açıklamasına neden oldu. Netanyahu ile görüşerek ordudaki durumun ciddiyetini kendisine bildiren Gallant, “İsrail'in güvenlik durumu zor ve çok tehlikeli. Yargı planıyla ilgili anlaşmazlıklar ordunun içine sızdı ve ordunun performansına yönelik bir tehdit haline geldi. Yargıdaki bu tür kapsamlı değişiklikler yalnızca geniş bir uzlaşmayla uygulanmalıdır. Ordu içeriden parçalanıyor ve olağandışı bir krizle karşı karşıya” dedi. Netanyahu, yargı planının onaylanması durumunda ‘güvenlik risklerini’ gözden geçirmek üzere Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi’ni (Kabine) toplantıya çağırdı.
Ancak bu istek hiçbir şeyi değiştirmedi. Netanyahu, Kabine yerine koalisyon partilerinin başkanlarını bir araya getirmeye karar verdi. Likud Partisi’ndeki ‘İnternet Ordusu’, Gallant'a karşı organize bir kampanya başlatarak, onun hükümetten ve partiden ihraç edilmesi çağrısında bulundu.
Hükümetteki kaosun boyutlarını gösteren alışılmadık bir adımla bazı güvenlik güçleri liderleri, Netanyahu'nun eşi Sarah'a başvurarak kocasını meseleyi çözmeye ve planının uygulanmasını durdurmaya ikna edene kadar ona durumun ciddiyetini anlattılar. O da diyalog ve uzlaşmacı çözümler bulunması için halka açık bir çağrı yaptı. Kocasını bir şeyler yapmaya ikna ettiği söylendi. Ancak oğulları Yair, bu girişimin karşısına çıktı ve babasının iktidarına karşı arkasında ABD yönetiminin durduğu gizli bir askeri darbe girişimi olduğunu açıkladı. Netanyahu planın devam ettiğini duyurdu.
Sonuç olarak, plana muhalefet daha da yoğunlaştı. Protesto ayaklanmasının on ikinci haftasında Cumartesi akşamı sokaklardaki göstericilerin sayısı 300 binin üzerine çıktı ve önümüzdeki Çarşamba doruğa ulaşacak bir ‘felç haftası’ ilan ettiler. Bu nedenle Batı Kudüs'teki Knesset (parlamento) karargahını yüzbinlerce göstericiyle kuşatma kararı aldılar.
Aralarında eski Başbakan Ehud Barak, eski Savunma Bakanları Benny Gantz ve Moshe Ya'alon, Dan Halutz ve Gadi Zenkot'un da bulunduğu İsrail ordusunun beş eski genelkurmay başkanı, eşi benzeri görülmemiş bir hareketle Netanyahu'ya ortak bir mektup göndererek ordudaki durumun tehlikeli hale geldiği ve tolere edilemeyeceği düşünüldüğünden ondan ‘kabine’ oturumu düzenlemesini istediler. Mektupta, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'nın güvenlik kabinesini toplamasını istemeyi reddetmenin sorumsuzluk olduğunu belirttiler. Ordu komutanlarının kendilerine sunulan istihbarat bilgilerine dayanarak devlet güvenliğine yönelik açık ve yakın bir tehlike olarak tanımladıkları şeyi acilen tartışmaya ihtiyaç olduğunu dile getirdiler.
Tartışmalı yargı reformunun onaylanması ve bununla birlikte İsrail kamuoyunda bölünme devam ediyor. Bu durum, hareketin organizatörlerinin hükümetin eşi benzeri görülmemiş yoğunluk ve genişlikte gösterilerle ülkeyi dört bir yandan sarstıkları on iki hafta boyunca tırmandırma planını reddetmelerine yol açtı. “Özellikle bu koşullarda Gallant'ın talebini reddetmenin, Netanyahu'nun meseleleri yargılama ve gerçeklikle iletişim kurma yeteneğini kaybettiğini gösteren, İsrail'deki bir başbakanın gayri ahlaki ve benzeri görülmemiş bir davranışı” olduğunu düşünüyorlardı.
Çok sayıda eski İsrail üst düzey askeri personelinin protesto kampanyasına belirgin ve açık bir şekilde katıldığı biliniyor. Hava kuvvetlerinde, özel muharebe birliklerinde ve komandolarda görev yapan binlerce subay ve asker, komutanlarına “diktatörlüğe hizmet edemeyeceklerini” bildiren mektuplar gönderdi. Ordu içinde bu mesajları destekleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor ve bu, eski genelkurmay başkanlarının Netanyahu'ya yönelik saldırıyı başlatmasıyla doruğa ulaştı. Bu durum bariz endişeleri artırıyor. Netanyahu'nun, babasının muhaliflerine karşı sert ve pervasız biri olarak bilinen oğlu, bu endişelerin yalnızca bir kısmını dile getirmiş olabilir.



Trump'ın eş-Şera ile görüşmesi, çeyrek asırdır gerçekleşen ilk ABD-Suriye zirvesi olma özelliği taşıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'yı Riyad'da kabul etti, 2 Şubat 2025. (AP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'yı Riyad'da kabul etti, 2 Şubat 2025. (AP)
TT

Trump'ın eş-Şera ile görüşmesi, çeyrek asırdır gerçekleşen ilk ABD-Suriye zirvesi olma özelliği taşıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'yı Riyad'da kabul etti, 2 Şubat 2025. (AP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'yı Riyad'da kabul etti, 2 Şubat 2025. (AP)

ABD Başkanı Donald Trump bugün Suudi Arabistan'da, Beşşar Esed ve rejiminin devrilmesine öncülük eden Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşecek. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, “Başkan Donald Trump, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’yla görüşmeyi kabul etti” denildi.

Bu açıklama, Trump'ın Riyad'daki Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu sırasında yaptığı “Suriye ile normal ilişkileri yeniden tesis etmek için adımlar attım. Suriye'ye parlama şansı vermek için yaptırımların kaldırılması talimatı vereceğim. Artık parlama zamanı geldi. Tüm yaptırımları durduracağız. İyi şanslar Suriye, bize çok özel bir şey göster” açıklamasının ardından geldi.

Eş-Şera, eski Devlet Başkanı Hafız Esed'in 2000 yılında Cenevre'de Bill Clinton ile görüşmesinden bu yana bir ABD Başkanı ile görüşen ilk Suriye lideri olacak.

Bu arada haber siteleri Suriyeli kaynaklara dayanarak eş-Şera'nın bugün Suudi Arabistan'ı ziyaret edeceğini ve bu ziyaretin ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez liderleriyle yapacağı toplantıya denk geleceğini duyurdu. ABD, eş-Şera'nın geçtiğimiz aralık ayında iktidara gelmesinden bu yana onunla nasıl başa çıkacağını düşünüyor. Körfez liderleri Şam'daki yeni hükümeti desteklediklerini ve 14 yıllık iç savaş sırasında Esed rejimine destek veren İran'ın Suriye'de yeniden nüfuz sahibi olmasını engelleyeceği için Trump'ın da bu hükümeti desteklemesini istediklerini ifade ettiler.

fvyuı
Suriye’nin başkenti Şam’da Beşşar Esed ve Hafız Esed'in resimlerinin olduğu tabelayı kaldıran güvenlik güçleri (AFP)

Trump'la görüşme, 2003'te ABD öncülüğünde ülkenin işgalini takip eden isyandaki rolü nedeniyle bir zamanlar Irak'ta hapsedilen Suriye Cumhurbaşkanı için büyük bir destek.

Eş-Şera ocak ayında, Heyetu Tahriru’ş-Şam'ın (HTŞ) öncülüğündeki muhalif grupların Şam'a girerek Esed ailesinin 54 yıllık iktidarına son verdiği görkemli saldırıdan bir ay sonra Suriye'nin cumhurbaşkanı olarak atandı.

Dönemin Başkanı Joe Biden kararı, yönetimi henüz yeni Suriye hükümetini resmen tanımamış olan Trump'a bıraktı. Esed döneminde Şam'a uygulanan yaptırımlar halen yürürlükte.

Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, Suriye hükümetine yönelik yaptırımları kaldırmayı düşündüğünü söyledi. “Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmak isteyebiliriz, çünkü onlara yeni bir başlangıç için fırsat vermek istiyoruz” diyen Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini bu yönde teşvik ettiğini belirtti. Bu yorumlar, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'ya karşı derin bir kuşku duyan Trump için belirgin bir ton değişikliğine işaret ediyor.

fgtyhju
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'yı Riyad'da kabul etti, 2 Şubat 2025. (AP)

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre, 30 Nisan'da Şam'da eş-Şera ile dört saat görüşen Trump yanlısı ABD'li aktivist Jonathan Bass, Suriyeli ve Körfez ülkelerinden aktivistlerle birlikte, Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyareti sırasında iki başkan arasında tarihi bir görüşme ayarlamaya çalıştı.

dfevrgthyju
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera geçtiğimiz mart ayında Kahire'de Filistin konulu Arap Birliği Zirvesi’ne katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Suriye, ülkeyi küresel finans sisteminden izole eden ve 14 yıllık acımasız bir savaşın ardından ekonomik iyileşmeyi son derece zorlaştıran ABD yaptırımlarının hafifletilmesi için Washington'un koşullarını yerine getirmekte zorlanıyor.

Bugün Riyad'da ABD Başkanı ile görüşmeye hazırlanan eş-Şera, kendisine yapılan resmi davetin önde gelen İran yanlısı Iraklı siyasetçiler ve destekçileri tarafından ağır bir şekilde eleştirilmesinin ardından cumartesi günü Bağdat'ta yapılacak Arap Birliği Zirvesi’ne katılmayacağı için özür diledi.

Diplomatik bir kaynak pazartesi günü AFP'ye yaptığı açıklamada, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 17 Mayıs'ta Irak'ın başkenti Bağdat'ta yapılması planlanan 34. olağan Arap Birliği Zirvesi’ne katılmayacak. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ülkesinin zirve heyetine başkanlık edecek” dedi.