Burhan: Ordu, diktatörlükleri desteklemeyi bırakmalı

Hamideti, Sudan’dakş tüm devlet birimlerine reform çağrısında bulundu.

Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
TT

Burhan: Ordu, diktatörlükleri desteklemeyi bırakmalı

Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan. (AFP)

Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, güçlerini ‘son yıllarda yaptıkları gibi diktatörlük hükümetlerini desteklemeyi bırakmaya’ çağırdı. Burhan, “Silahlı kuvvetleriniz, tarihlerinde farklı deneyimler yaşadılar ve birçok kez diktatör hükümetleri desteklediler. Bu durumun sonlanmasını istiyoruz” dedi.
Burhan, ordu ve siviller arasında 5 Aralık’ta siyasi sürecin asıl bir unsuru olarak imzalanan Çerçeve Anlaşma’da yer alan ‘Askeri ve Güvenlik Reformu’ konferansının açılışında konuşma yaptı. Anlaşma, ordunun kışlalarına dönmesine karşın sivillerin iktidara gelmesini amaçlıyor.
Burhan, silahlı kuvvetlerin Çerçeve Anlaşma ve demokratik geçiş ile ilerleme taahhüdüne dikkati çekerken, güvenlik ve askeri reformun kolay atlatılamayacak karmaşık bir süreç olduğunu belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Siyasi arenaya çekilmeden profesyonel bir silahlı kuvvet oluşturmak için doğru yapı taşlarını yerleştirmeniz gerekiyor. Gelecekteki herhangi bir sivil otoritenin, silahlı kuvvetleri komutası altında bulundurmasını sağlamak istiyoruz.”
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), reformun tüm devlet kurumlarını içermesi talebiyle, kuvvetlerinin demokratik geçiş ve tek bir profesyonel orduya entegrasyon seçeneğinin yanında yer almaya ‘kesin bir şekilde kararlı’ olduğunu söyledi.
Diğer yandan sivil güçlerin Halid Ömer Yusuf ise birkaç tarafın sivillerle ordunun arasını açmak için çalıştığı konusunda uyardı.
Sudan askeri ve sivil tarafları, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin tek bir orduya entegre edilmesi ve bu tavsiyelerin nihai siyasi anlaşmaya ve geçici anayasa taslağına dahil edilmesi için tarafların uzlaşması beklenen en çetrefilli konu olan güvenlik ve askeri sistem reform süreçlerini tartışmaya başladı.
Burhan, silahlı kuvvetlerin devlet reformunun önünde durmayacağını belirtirken, “Silahlı kuvvetlerin bir sonraki sivil otoritenin emrinde olmasını istiyoruz. Ama bu halk tarafından seçilmiş bir hükümet olmalı” dedi.
Mevcut siyasi sürecin temellerinin atıldığı ve Sudanlılar tarafından yönetildiğine dikkati çeken Abdulfettah el-Burhan, konferansın güvenlik ve askeri reform ile tüm devlet polisi, adalet ve güvenlik teşkilatlarının temellerini atmak için uygun bir fırsat oluşturduğunu vurguladı. Burhan ayrıca, “Siyasi eylemden uzak, demokratik rejimler tarafından kabul edilen standartlara bağlı silahlı kuvvetler inşa etmek istiyoruz. Üzerine inşa edebileceğimiz deneyimlerimiz var” dedi.
Egemenlik Konseyi Başkanı, siyasi çerçeve anlaşmasını reddeden siyasi güçleri siyasi sürece katılmaya çağırırken, siyasi süreçte önerilen her şeyin, formülasyonuna herkesin dahil olduğu bir Sudan çalışması olduğu konusunda güvence verdi. Burhan ayrıca askeri kurumu reforme edebilecek ve onu doğru yola sokabilecek her şeyi memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hamideti de güvenlik ve askeri reform sürecinin herhangi bir siyasi gündeme konu olmaması gerektiğini vurguladı. Uzlaşı sağlanan teknik imkanlara göre bir orduya ulaşmanın zaruret olduğunu dile getiren Hamideti, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin ‘çalışmalarını düzenleyen ve görevlerini tanımlayan’ kanuna göre oluşturulduğunu göz önünde bulundurarak, dünyadaki bazı ülkelerde bulunan orduları birleştirme deneyimlerinden ve modellerinden yararlanma çağrısı yaptı. Hamideti ayrıca güvenlik ve askeri reform sürecinin, Adalet Bakanlığı ve Yasama Konseyi’nin görevi olan yasa ve yasalar geliştirmesi gerektiğinin de altını çizdi.  
Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı, karmaşık ve hassas bir süreç olduğu için güvenlik ve askeri sistemde reform düzenlemelerinin siyasi tartışmalardan çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Hamideti, bu konferansın (çalıştayın) güvenlik ve askeri sistem reformu sürecinin başlangıcı ve devlet biriminin geri kalanını da kapsayacak şekilde reform ve yeniden yapılanma süreçlerinin devam etmesi anlamına geldiğini vurguladı.
Diğer yandan Dörtlü Grup ve Troyka, Sudan’daki siyasi sürecin beşinci ve son aşamasını ele alan Güvenlik ve Askeri Reform Konferansı’nın açılışında memnuniyetlerini dile getirdi. Söz konusu taraflar, yaptıkları açıklamada silahlı kuvvetlerin ve diğer güvenlik güçlerinin rolüne ilişkin yasal, anayasal ve siyasi konuların ele alınmasının, otoriter yönetimden demokrasiye geçişte hayati bir unsur olduğunu vurguladı. Açıklamasında “Demokratik sivil kontrol altında reforme ve modernize edilmiş birleşik bir ulusal profesyonel ordu vizyonuna ilişkin Siyasi Çerçeve Anlaşması’na imza atan tüm tarafları takdirle karşılıyoruz” ifadesini kullandı.
Dörtlü ve Troyka, güvenlik ve askeri reform konferansının bir sürecin sadece başlangıcı olduğunu söyleyerek, “Konferans katılımcılarını, uzun vadeli bir vizyon ve yeni bir geçici sivil hükümetin kurulmasının ardından acil ve gerekli sonraki adımlar etrafında asgari bir fikir birliği oluşturmaya odaklanmaya teşvik ediyoruz” dedi. Açıklamada, Başbakan liderliğindeki Güvenlik ve Milli Savunma Konseyi’nin siyasi çerçeve anlaşması ve temel referans olarak Cuba Barış anlaşması uyarınca daha detaylı çalışmalar yapması gerektiği belirtildi. Bildiride, tüm imza sahiplerine süreçlere tam olarak katılma çağrısı yapılırken, Dörtlü Grup ve Troyka’nın teknik destek sağlamaya hazır olduğu vurgulandı. Ayrıca buna karşı olan taraflara sürece nasıl katılacaklarını düşünme çağrısı yapılan bildiride, Birleşmiş Milletler Sudan Temsilcisi Volker Peretz’in geçen hafta verdiği brifing sonrasında beklentilerin yüksek olduğuna, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Sudan’daki durumu yakından takip ettiğine dikkat çekildi.



İsrail ordusu, Nasır Hastanesi içindeki Hamas’ın "komuta merkezini" bombaladığını açıkladı

Gazze'deki yıkımdan (Arşiv-AFP)
Gazze'deki yıkımdan (Arşiv-AFP)
TT

İsrail ordusu, Nasır Hastanesi içindeki Hamas’ın "komuta merkezini" bombaladığını açıkladı

Gazze'deki yıkımdan (Arşiv-AFP)
Gazze'deki yıkımdan (Arşiv-AFP)

İsrail ordusu bu sabah erken saatlerde, Hamas'ın Gazze'de bir hastanenin içinde yer alan ve örgütün "terör faaliyetleri" için kullandığı "komuta ve kontrol merkezini" bombaladığını duyurdu. Bu, örgütün bir İsrailli-Amerikalı rehineyi serbest bırakmasından bu yana Gazze'de yürürlükte olan ateşkesi sona erdirdi.

Ordu, Telegram'da yaptığı paylaşımda, "Güney Filistin yerleşim birimi Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin içinde bulunan bir komuta ve kontrol merkezini tam olarak bombaladı. Üst düzey Hamas yetkilileri hastaneyi terörist faaliyetlerde bulunmak için kullanmaya devam ediyor ve hastanenin içinde ve çevresindeki sivil halkı açıkça ve vahşice sömürüyor" denildi. Bombalamanın herhangi bir can kaybına yol açıp açmadığı henüz netlik kazanmadı.

Bu saldırı, Hamas'ın İsrailli-Amerikan vatandaşı asker Edan Alexander'ı serbest bırakmasının ardından dün Gazze Şeridi'nde ilan edilen kısa süreli ateşkesin hemen ardından geldi. Hamas, Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde tutuklu bulunan Alexander'ı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu arifesinde serbest bıraktı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun süre esir tutulduktan sonra serbest bırakıldı ve hayatta kalan son Amerikalı rehine oldu.