Harry Potter hayranları, Testrallerle ilgili senaryo boşluğuna ışık tuttu

Harry neden testral adlı yaratıkları 5. filmde gördü?

 Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı 2007'de vizyona girdi (Warner Bros)
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı 2007'de vizyona girdi (Warner Bros)
TT

Harry Potter hayranları, Testrallerle ilgili senaryo boşluğuna ışık tuttu

 Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı 2007'de vizyona girdi (Warner Bros)
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı 2007'de vizyona girdi (Warner Bros)

Reddit'teki bir kullanıcı, popüler kültürün en önemli film serilerinden Harry Potter'daki önemli bir senaryo boşluğuna açıklama getirdi.
Hayran teorisi, serinin 5. filmi Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı'ndaki Testral adlı kanatlı atlarla ilgili.
Filmde Harry Potter (Daniel Radcliffe), Hogwarts'a döndüğünde Luna Lovegood'la (Evanna Lynch) tanışıyor. Luna, Hogwarts'taki arabaları çeken ancak sadece birinin ölümüne tanık olan kişilerin görebildiği Testral adlı yaratıkları görebiliyor. Zira karakter, annesinin ölümünü gözleriyle görüyor.
Arkadaşı Cedric Diggory'nin (Robert Pattinson), Voldemort (Ralph Fiennes) tarafından öldürülüşünü izleyen Harry de 5. filmle birlikte Testralları görmeye başlıyor. Ancak bu durum, annesinin de ölümünü gören Harry'nin neden daha önce Testralleri göremediği sorusunu akıllara getiriyor.
Reddit'te dün paylaşılan hayran teorisi bu gizeme bir ışık tuttu. Teoriye göre Harry, annesinin katledilmesini gördüğünde ölüm kavramını anlayamayacak kadar küçük bir bebekti.
Harry öte yandan Cedric'le çok yakın olmasa da ona büyük saygı duyuyordu. Harry ayrıca Cedric öldüğünde büyük bir keder hissetti. 
Teoride ölümün, hayatını kaybeden kişinin yakınlarına büyük bir keder verdiği ve onları sonsuza kadar değiştirdiği ifade edildi.ç bu durumun, büyücülük dünyasında karakterlerin Testralleri görmesini sağladığı savunuldu.
Teorinin sahibi, Harry Potter serisini kaleme alan J.K. Rowling'in, Ruh Emicilerin depresyonun fiziksel hale bürünmesi olduğunu söylediğini hatırlattı. Testrallerin de kederin fiziksel hale bürünmesi olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Indepdendent Türkçe, We Got This Covered



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters