Nicolas Cage: Drakula'yı oynarken kendi kanımı içtim

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Nicolas Cage: Drakula'yı oynarken kendi kanımı içtim

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Nicolas Cage, Drakula'yı canlandırdığı yeni filmi Renfield'da kendi kanını içtiğini söyledi.
Hollywood yıldızı, filmde başrolü paylaştığı Nicholas Hoult'la dün Reddit'te Bana İstediğini Sor (Ask Me Anything) etkinliğine katıldı.
Oyuncuların oynadıkları karakter gibi yaşamaya çalıştığı metot oyunculuğu tekniğinin önemini vurgulayan bir Reddit kullanıcısı, ikiliye "Filmin çekimlerinde hiç gerçek kan tüketildi mi?" sorusunu yöneltti.
Metot oyunculuğu, oyuncuların oynadıkları karakter gibi yaşamaya çalıştığı tekniğe deniyor. 
59 yaşındaki Cage ise metot oyunculuğu sebebiyle olmasa da kullandığı dişler yüzünden kendi kanını içtiğini söyledi:
"Dişler hakikiydi. Seramik ve epey sivriydi. Bu yüzden birkaç kez dudağımı ısırınca kendi kanımı içtim."
Drakula'nın yardımcısı Renfield'a hayat veren Hoult ise "Kendi kanımın tadını epey beğendim" dedi. 
Cage bunun ardından "Bunda sıcak ve flu bir şeyler var" yorumunu yaptı. 
Yönetmen koltuğunda Chris McKay'in oturduğu Renfield, yıllarca efendisi Drakula'nın işkencesine maruz kalan ancak ona sadakatini de sürdüren hizmetkar Renfeild'ı anlatıyor.
Kan ve aksiyonun yanı sıra absürt mizahtan yararlanılan film 14 Nisan'da vizyona girecek.
Independent Türkçe, Screen Rant, Far Out Magazine



Meditasyon ağrıyı plasebo etkisinden farklı bir yolla dindiriyor

Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
TT

Meditasyon ağrıyı plasebo etkisinden farklı bir yolla dindiriyor

Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)

Farkındalık meditasyonunun ağrıyı dindirebildiği ve bunu plasebo etkisinden farklı bir şekilde yaptığı tespit edildi. 

Uzun yıllardır çeşitli kültürlerde ağrıyı azaltma yöntemi olarak kullanılan farkındalık meditasyonu, kişinin kendini yargılamadan bulunduğu ana odaklanmasını amaçlıyor. 

Kişinin kendi duygu ve düşüncelerine nesnel bir gözle yaklaşması ilkesine dayanan bu pratiğin stres ve kaygıyı da azalttığı belirtiliyor.

Öte yandan bazı bilim insanları, farkındalık meditasyonunun ağrıyı dindirmesinin plasebo etkisi olduğunu düşünüyordu.

Plasebo etkisi, hastaya tamamen etksiz bir tedavi uygulandığında bile görülebilen iyileşme belirtilerini ifade ediyor. 

Biological Psychiatry adlı hakemli dergide 29 Ağustos'ta yayımlanan bir çalışmada bu olgu ve farkındalık meditasyonunun etkileri karşılaştırıldı. 

Araştırmacılar, sağlıklı 115 katılımcıyı 4 gruba ayırdı: rehberli farkındalık meditasyonu, sahte farkındalık meditasyonu (sadece derin nefes alıp verme), ağrıyı azalttığı söylenen plasebo krem (vazelin) ve sesli kitap dinleyen kontrol grubu.

Ardından katılımcıların baldırına, izinleri dahilinde ağrılı ancak zararsız bir ısı uyaranı verilerek hissettikleri ağrının derecesi soruldu. Ayrıca katılımcıların beyni, ağrı verilmesinden önce ve sonra fonksiyonel MR'la izlendi. 

Plasebo krem ve sahte farkındalık meditasyonu ağrıyı azaltsa da asıl farkındalık meditasyonu, diğer tüm müdahalelere kıyasla kişinin ağrısını kayda değer derecede daha fazla düşürdü.

Kaliforniya Üniversitesi San Diego kampüsünden anesteziyoloji hocası ve çalışmanın sorumlu yazarı Fadel Zeidan "Zihin son derece güçlü ve onu, ağrı yönetiminde nasıl kullanabileceğimizi hâlâ anlamaya çalışıyoruz" diyerek ekliyor:

Farkındalık meditasyonu, ağrıyı benlikten ayırarak ve eleştirel yargılardan vazgeçerek hiçbir ilaç kullanmadan, hiçbir maliyeti olmadan ve her yerde uygulanabilecek bir şekilde ağrıyı nasıl deneyimlediğimizi doğrudan değiştirebilir.

Araştırmacılar ayrıca beyin taramalarında farkındalık meditasyonu ve plasebonun ağrıyı farklı yollarla düşürdüğünü kaydetti. 

Yeni çalışma, farkındalık meditasyonunun kronik ağrılardan muzdarip kişilere yardım etme potansiyeli taşıdığına işaret ediyor.

Ancak bulguların, kronik ağrıyı tamamen giderip gidermediğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Zeidan, "Milyonlarca kişi her gün kronik ağrıyla yaşıyor ve daha önce anladıklarımızın ötesindeki şeyler bu insanların ağrılarını azaltıp yaşam kalitelerini artırabilir" ifadelerini kullanıyor:

Farkındalığın nörobiyolojisini ve klinik ortamda bu kadim uygulamadan nasıl yararlanabileceğimizi araştırmaya devam etmekten heyecan duyuyoruz.

Independent Türkçe, New Atlas, Live Science, Biological Psychiatry