İran, İsrail'deki protestoları 'ateş saçan işgalcilerin evinde yangın' olarak nitelendirdi

Tel Aviv'de İsrail yargı sisteminde reform planlarına karşı protestocular Netanyahu'ya karşı pankartlar açtı (AP)
Tel Aviv'de İsrail yargı sisteminde reform planlarına karşı protestocular Netanyahu'ya karşı pankartlar açtı (AP)
TT

İran, İsrail'deki protestoları 'ateş saçan işgalcilerin evinde yangın' olarak nitelendirdi

Tel Aviv'de İsrail yargı sisteminde reform planlarına karşı protestocular Netanyahu'ya karşı pankartlar açtı (AP)
Tel Aviv'de İsrail yargı sisteminde reform planlarına karşı protestocular Netanyahu'ya karşı pankartlar açtı (AP)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Israil’de Başbakan Binyamin Netanyahu öncülüğündeki koalisyon hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesi nedeniyle devam eden protestolar için “ateş saçan işgalcilerin evinde yangın” nitelemesi yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, şahsi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda İsrail’de yargı reformuna karşı devam eden protestoları değerlendirdi.
Ülkedeki protestoları “ateş saçan işgalcilerin evinde yangın” olarak niteleyen Kenani, Netanyahu’nun girişimini “iktidarda kalma” çabası şeklinde değerlendirerek gösterilerin İsrail tarihinde benzerinin görülmediğini belirtti.
Kenani paylaşımında, “İsrail rejiminin katil başbakanının gücünü ve bekasını artırma girişimi, bir kez daha siyonist toplumda benzeri görülmemiş bir şekilde protestolara ve Filistin toprağının işgalcileri arasında sokak çatışmalarına neden oldu.” ifadelerini kullandı.
Batılı ülkelerin İsrail’e verdiği desteği eleştiren Kenani, başta İngiltere olmak üzere ABD ve Avrupa'nın “demokrasi gerekçesi ile bu ülkeye verdiği desteği gülünç” olarak niteledi.

Netanyahu hükümetinin tartışmalı "yargı reformu"
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu, 27 Mart'ta ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamıştı.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.