Moritanya’da mahkumların firarını planlayan kişi tutuklandı

Muhammed Alyun Cebib Novakşot’taki en fakir ve en tehlikeli kenar mahallelerden birinde saklanıyordu.

Moritanya polisi tarafından tutuklanmasının ardından Ebu Usame Muhammed Alyun Cebib
Moritanya polisi tarafından tutuklanmasının ardından Ebu Usame Muhammed Alyun Cebib
TT

Moritanya’da mahkumların firarını planlayan kişi tutuklandı

Moritanya polisi tarafından tutuklanmasının ardından Ebu Usame Muhammed Alyun Cebib
Moritanya polisi tarafından tutuklanmasının ardından Ebu Usame Muhammed Alyun Cebib

Moritanya polisi, Muhammed Alyun Cebib isimli bir kişiyi tutukladı. Polis, tutuklanan kişinin, Mağrib El Kaidesi örgütü mensubu 4 mahkumun kaçışını düzenlediğini açıkladı. Söz konusu mahkumlar, yıllardır ülkenin en büyük hapishanelerinden birinde kalıyordu ancak 5 Mart’ta kaçtılar ve bir hafta sonra 3’ü etkisiz hale getirilirken 4’üncüsü tutuklandı.
Polis, yaptığı basın açıklamasında, şahsın Ebu Usame lakabıyla tanındığını bildirirken Beyaz bir tişört giymiş, elleri arkasından bağlı bir fotoğrafı yayınladı. Moritanya polisi, tutuklunun uyruğu veya yaşı hakkında herhangi bir bilgi vermese de, tutuklanan kişi otuzlu yaşlarında, koyu tenli, özenle kesilmiş kirli sakallı bir genç.
Ulaşılan özel bilgiler, Ebu Usame’nin firar eden mahkumların lideri ve içlerinden en tehlikelisi olan Es-Salik Velid Şeyh’in karısının öz kardeşi olduğuna işaret ediyor.
Polis tarafından yapılan açıklamada, ilgili kişinin yoğun takip çalışmalarının ardından pazar günü şafak vakti yakalandığı belirtildi. Operasyonda, güneydeki Novakşot’un Riyad bölgesinde bulunan bir eve yapılan baskın sırasında ona ulaşıldığını ve bu bölgenin yetkililerin kontrolünden uzak gecekondu mahalleleriyle Novakşot’un en fakir ve en tehlikeli bölgelerinden biri olduğunu belirtti.
Polis, tutukluyu ‘olayın koşulları ve olaya katılımı hakkında soruşturmaya başladığını ve soruşturma biter bitmez yargı sürecine sevk edileceğini belirtti.
Ebu Usame’yi mahkumların firarını planlayan kişi olarak tanıtan polis, zanlının mahkumlara 3 Moritanyalı güvenlik personelini öldürdükleri silahı sağladığını ayrıca hapishaneden çıktıktan sonra Moritanya çölü üzerinden Mali’ye doğru gitmeleri için onları bekleyen bir araba hazırladığını ancak Moritanya jandarmasının terörle mücadele biriminin kaçan mahkumları Moritanya çölünün ortasında yakalamasının ardından tüm planının başarısız olduğunu bildirdi.
Bununla birlikte, Moritanya ordusunda eski bir subay olan güvenlik uzmanı Muhammed Muamil, Ebu Usame’nin Novakşot’taki son terör saldırısının beyni olup olmadığını araştırıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Muamil “Tasarım ve planlama aşamasında Ebu Usame’nin önemli bir rol oynadığını göz ardı etmesem de kişisel olarak, başka olasılıklara da sıcak bakıyorum” dedi.
Muamil, mahkumların kaçışı hakkında “Seçtikleri yol ve kan dökmelerinin ve aşırı saldırganlıklarının nedenleri hakkında sorular gündeme geliyor. Adrar’dan geçerken izledikleri dağlık ve kumlu yolu seçmeleri başarılı oldu mu? Bunun arkasında kim vardı? Genel olarak, onlar hapishaneden kaçtıktan sonra hapishanenin içinde ve kaçışlarından sonra arkalarında kim, nasıl vardı? Tüm bunlarda Muhammed’in (Ebu Usame) rolü nedir?” diye sorularını sıraladı.



Filistin'in Başkenti Suriye'de... Dava'nın Kurbanı

Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
TT

Filistin'in Başkenti Suriye'de... Dava'nın Kurbanı

Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)

1957 yılında Şam'ın eteklerinde kurulan ve “Suriye'nin Filistin başkenti” olarak tanımlanan Yermuk, bir zamanlar büyük bir ticari pazardı. Yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli, Filistinli ve bazı Iraklılara ev sahipliği yapıyordu, ancak UNRWA'nın tahminlerine göre kampta şu anda sadece yaklaşık 8.000 kişi yaşıyor.

Şarku'l-Avsat gezdiği kampta, Gazze'dekine benzer bir yıkımla karşılaştı.

Bölge sakinleri, akıbetlerini, kayıp yakınlarının akıbetini, evlerinin akıbetini ve bir sonraki yaşanacak aşamada genel durumlarını bilmedikleri için tam bir ihmalden muzdaripler. Ancak onlar için en zor olan şey, sanki bir anda eski rejimin, silahlı grupların, devrimin ve kurtuluşun yetimleri olmuşlar gibi, hiçbir sosyal hizmet veya siyasi otorite olmaksızın, kaybolup kaderlerine terk edildiklerine dair tekrarlanan şikayetleri.