Sudan ordusunun iktidardan ayrılması için geri sayım başladı

Tasfiye, adalet ve arananların Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne teslimi, nihai anlaşmanın en önemli maddeleri arasında yer alıyor.

Burhan başkanlığında çerçeve anlaşmanın imzacıları tarafından düzenlenen toplantı (SUNA)
Burhan başkanlığında çerçeve anlaşmanın imzacıları tarafından düzenlenen toplantı (SUNA)
TT

Sudan ordusunun iktidardan ayrılması için geri sayım başladı

Burhan başkanlığında çerçeve anlaşmanın imzacıları tarafından düzenlenen toplantı (SUNA)
Burhan başkanlığında çerçeve anlaşmanın imzacıları tarafından düzenlenen toplantı (SUNA)

Sudan halkı, hükümetin ordudan sivillere geçişi için geri sayıma başladı. ‘Anlaşmayı Hazırlama Komitesi’nin ‘nihai anlaşma’ taslağının taraflara teslim edildiğini ilan etmesiyle ve Hartum’da düzenlenen ve iki gündür devam eden ‘askeri ve güvenlik biriminin reformu konferansı hız kazandı. Anlaşmanın  Nisan ayı başlarında imzalanması bekleniyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre 27 Mart’ta düzenlenen kapalı oturumlarda, polis ve genel istihbarat birimlerinde reform mekanizmaları ele alındı.
Sudanlı siviller ve ordu arasında imzalanacak nihai anlaşma taslağı, ‘birleşik bir ulusal ordunun kurulmasını, mağdurlara adalet sağlayacak ve cezasızlığı önleyecek bir adalet sürecinin başlatılmasını, arananların Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne iadesini, 30 Haziran 1989 rejiminin tasfiyesini ve buna yargı ve hukuk birimlerindeki yapısal reformların ve ekonomik gerilemeyi durduran reformların eşlik etmesini’ içeriyor.
Geçici Egemenlik Konseyi tarafından yayınlanan bir açıklamada, ordu, çerçevede anlaşmanın imzacıları ve üçlü uluslararası mekanizma arasında cumhurbaşkanlığı sarayında Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) da katılımıyla bir görüşme yapıldığı belirtildi. Görüşmede nihai taslak, ordu komutanı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı da dahil olmak üzere taraflara teslim edildi.
Siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, toplantıda nihai anlaşmanın ilk taslağının resmen teslim edildiğini söyledi. Taslak, nihai siyasi anlaşma ve daha geniş olarak tartışılması kararlaştırılan beş protokol dahil olmak üzere altı bölümden oluşuyor. Buna göre taraflar, nihai anlaşmanın imzalanması için kararlaştırılan son teslim tarihlerini yerine getirmek üzere nihai taslağı yarın (Çarşamba) tamamlama konusunda anlaştılar.
Çerçeve anlaşmayı imzalayan taraflar, silahlı kuvvetler ve Hızlı Destek kuvvetlerinin temsilcileriyle birlik 11 üyeden oluşan bir taslak hazırlama komitesi oluşturmuşlardı. Komite, ‘çerçeve anlaşma, imzacı olmayan güçlerle siyasi deklarasyon, geçiş anayasası taslağı ve en hassas konulara ayrılmış çalıştayların tavsiyelerine’ dayanarak, nihai anlaşmanın taslağını hazırlamaya çalışıyor. Komite, gelecek ayın başlarında yapılması planlanan imza töreninden önce taslağı incelenmek üzere taraflara sunmakla görevlendirildi.
Şarku’l Avsat’ın 27 Mart’ta bir kopyasını edindiği nihai taslakta, siyasetten uzaklaşan, sınırları ve demokratik sivil düzeni koruyan birleşik bir ulusal profesyonel orduya yol açacak bir güvenlik ve askeri reform öngörüyor. Ayrıca silahlı kuvvetlerin, Hızlı Destek kuvvetlerinin, polis kuvvetlerinin ve Genel İstihbarat Teşkilatı’nın düzenli organlarını tanımlıyor.
Belge, Geçiş Dönemi Yasama Konseyi’ndeki geçiş yönetim yapılarını, geçiş dönemi egemenlik düzeyini, geçiş kabinesini, bölgeleri, eyaletleri ve yerel düzeyi, en üst konum da dahil olmak üzere egemen yetkilere sahip egemen bir devlet başkanının oluşumunu, askeri ve güvenlik servislerinin liderlerini ve stratejik bakanlıkları içeren Güvenlik ve Savunma Konseyi’ne geniş yetkilere sahip bir başbakanın başkanlık etmesini, polis ve istihbarat servislerinin doğrudan onun yönetimi altında olmasını, liderlerinin bu başkan tarafından ataması ve görevden alınması konusunu içeriyor.
Taslak, suçları ortaya çıkaracak ve faillerden hesap sorulmasını sağlayacak, mağdurlara adalet sağlayacak, cezasızlık olmamasını, suçların tekrarlanmamasını sağlayacak, arananların Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne iadesini sağlayacak kapsamlı bir geçiş dönemi adaleti sürecinin başlatılmasını ve bağımsızlıklarını sağlamak için kanunlar ile adli ve yasal kurumların reformunu içeriyor.
Belge, ekonomik bozulmayı durdurma, yaşamsal krizi ele alan, yoksulların ve marjinalleştirilmişlerin yanında yer alan, kamu parası üzerinde maliyenin yargı yetkisini sağlayan ve her türlü yolsuzlukla mücadele eden kapsamlı bir kalkınma yaklaşımına göre ekonomide reform yapmaya devam etme sözü verdi.
Taslakta, 30 Haziran 1989 rejiminin yetkilerinin kaldırılması, tüm devlet kurumlarındaki eklemlerinin tasfiyesi, hukuka aykırı olarak elde edilen fon ve varlıkların geri alınması, tasfiye ve değişiklik yasasına göre dondurulan tasfiye kurulu kararlarının iptali kararlarının gözden geçirilmesi vurgulanıyor.
Nihai siyasi anlaşma, ‘adalet ve geçiş dönemi adaleti, güvenlik ve askeri reform, Sudan Cuba Barış Anlaşması ve Sudan’da barışın tamamlanması, 30 Haziran 1989 rejimin tasfiyesi ve Doğu Sudan meselesi’ olmak üzere beş protokol içeriyor.
Beş protokol, ‘çerçeve anlaşmada daha fazla tartışılmak üzere ertelenen beş hassas konuyu gözden geçirmek ve bunlar hakkında mümkün olan en geniş vatandaş kesiminin katılacağı vizyonlara ulaşmak’ için paydaşların ve marjinalleştirilmişlerin geniş katılımıyla çerçeve anlaşmanın imzalanmasının ardından gerçekleştirilen çalıştay ve konferansların bir sonucu.
Bu çerçevede iki gündür devam eden konferansta, güvenlik ve askeri reform konularında siviller ve ordu arasında tam bir gizlilik içinde ve medya kameralarından uzakta tartışmalar yaşanıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bugünkü oturumlar, polis ve Genel İstihbarat servislerinde reform yapılması konusuna ayrıldı.
Hızlı Destek Kuvvetleri’ni entegre etme süreci, siyasi sürecin karşı karşıya olduğu ikilemlerden biri. Birleşme süreci için zamanlama konusunda farklılıklar olduğu bilgisi sızdırıldı. Bazıları, ordunun bunun hızlı bir operasyon olmasını istediğini söylerken, Hızlı Destek Komutanı ise on yıldan fazla sürebilecek bir süre istiyor. Siviller, arabulucular ve kolaylaştırıcılar entegrasyon süreci konusunda anlaşmaya varmaya çalışıyor.
Özgürlük ve Değişim Koalisyonu ile siyasi ve sivil güçler, 5 Aralık’ta ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Daklu ile 5 Aralık’ta ordunun siyasi süreç ve sivil demokratik geçişin restorasyonundan geçilmesini şart koşan bir çerçeve bir anlaşma imzaladı.
Geçen hafta taraflar, sivil demokratik geçişi yeniden tesis etme prosedürlerini tamamlamak, gelecek Nisan ayı başlarında nihai anlaşmayı imzalayarak, 6’sında geçiş anayasasını imzalayarak ve aynı ayın 11’inde geçici sivil hükümeti kurmaya başlayarak 25 Ekim 2021 darbesini sonlandırmak için zaman çizelgeleri belirlediler.



ABD'nin Suriye ile ilgili kararlı tutumu İran'ın bölgesel yenilgisini sağlamlaştırıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
TT

ABD'nin Suriye ile ilgili kararlı tutumu İran'ın bölgesel yenilgisini sağlamlaştırıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)

James Jeffrey

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Mayıs’ta Riyad’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırıldığını açıkladı ve ertesi gün Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi. Trump, açıklamasında ayrıntılara yer vermezken Suriye’ye yükselmesi ve gelişmesi için yeni bir şans verme konusundaki kararlılığını vurguladı.

Ancak stratejik ağırlığına rağmen aynı ölçüde dikkat çekmeyen bir husus daha var. O da bu hamlenin ABD yönetimi içindeki derin bir anlaşmazlığı çözerken, bir tarafta ABD ve İsrail, diğer tarafta ABD’nin Arap, Türk ve Avrupalı müttefikleri arasındaki çatlağı kapatması. Daha da önemlisi, İran'ın zayıf ve bölünmüş bir Suriye'yi ‘Şii hilalini’ yeniden kurmak için kullanma hevesinin kursağında bıraktı.

Bu karar, İran ve vekilleri için bazı gerilemelerin doruk noktası olması ve uluslararası toplumun Ortadoğu meseleleri etrafında birleşmesine katkıda bulunması nedeniyle tarihi bir etkiye sahip.

İsrail, Suriye’nin ‘şeriatçı’ hükümetine ve onun müttefiki Türkiye'ye yönelik saldırgan tutumu nedeniyle tecrit edilmiş gibi görünse de aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın son zamanlarda yaptığı daha olumlu açıklamaların yanında özellikle Azerbaycan'da yapılan ve Suriye dosyası üzerinden Ankara ile gerilimi azaltmayı amaçlayan görüşmelerde somutlaşan tutumunda değişiklik belirtileri göstermeye başladı. Ancak en önemli değişim, Trump'ın Suriye'deki İran etkisine yönelik ilmiği sıkılaştırma ve İsrail ordusunun bir cephedeki askeri varlığını azaltmasına izin verme hamlesiydi. Bu hamle, İsrail'deki güvenlik hissini arttırdı ve daha geniş bölgesel istikrara katkıda bulundu.

Ancak ABD ve Suriye dışişleri bakanları arasında bu hafta Türkiye'de yapılması planlanan görüşme ile başlayacak olan çözüme giden yol halen uzun ve meşakkatli. Şimdiye kadar yaptırımların ABD Kongresi tarafından resmi olarak ne zaman kaldırılacağına dair net bir işaret verilmedi. Çünkü bu Trump'ın hızlı bir şekilde onaylayabildiği başkanlık kararından farklı bir durum. ABD Kongresi’nin alacağı karar daha uzun bir yasama süreci gerektiriyor. ABD Kongresi'nden gelen ilk tepkiler olumlu olsa da ayrıntılar önemini koruyor.

Bu arada Washington, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’ya bağlı Heyet Tahriru’ş-Şam’ı halen terör örgütü olarak listelerken Suriye'yi halen terörizmin devlet sponsoru olarak görüyor ve Şera’nın liderliğindeki yeni hükümeti resmi olarak tanımıyor. Ayrıca, Brüksel'deki görüşmesi sırasında Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani’ye iletilen ABD'nin talepler listesi halen görüşülmeye ve takip edilmeye devam ediyor. Şeybani'nin ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yapacağı görüşmede bu temel talepler üzerinde durulması bekleniyor.

İsrail, Dürziler üzerinden Suriye’nin güneyindeki nüfuzu veya belki de Şera’nın kendisiyle yeni ortaya çıkan iletişim kanalları aracılığıyla rakibi Türkiye'ye karşı halen etkili olan bir kozu elinde tutuyor.

ABD’nin taleplerini sıraladığı liste, çok çeşitli güvenlik konularını içeriyor. Şam'a kayıp ABD vatandaşlarının bulunması ve Beşşar Esed rejiminin elindeki kimyasal silahlar ve diğer kitle imha silahlarıyla ilgili çözüm bekleyen meselelerin çözüme kavuşturulması için iş birliği çağrısında bulunarak başlayan listedeki talepler arasında DEAŞ’a karşı hem operasyonel olarak hem de el-Hol Mülteci Kampı’nda ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki diğer kamplarda tutulan tutuklularla ilgili olarak koordinasyon sağlanması da yer alıyor. Washington ayrıca ABD güçlerine Suriye genelinde terörle mücadele operasyonları yürütme ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ve Hizbullah'tan on yıllardır Suriye'de bulunan Filistinli gruplara kadar geniş bir yelpazede terörist olarak sınıflandırılan örgütlerle mücadele etme özgürlüğü verilmesini talep ediyor.

juık
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Riyad'da bir araya geldiler, 14 Mayıs 2025 (SPA)

ABD ayrıca azınlıklara karşı baskıcı uygulamalardan kaçınılması, kapsayıcı ve çeşitliliğin olduğu bir hükümet kurulması ve önemli makamlardaki yabancı uyruklu cihatçı unsurların temizlenmesi için güvenlik birimlerinin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguluyor. Başkan Trump ayrıca Cumhurbaşkanı Şera’yı ‘Abraham (İbrahim) Anlaşmaları’na katılmaya ve İsrail'i tanımaya çağırdı. Suriye’nin Abraham Anlaşması'na katılması şu an için ulaşılamaz gibi görünse de Cumhurbaşkanı Şera'nın Suriye ve İsrail arasındaki 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması ile ilgilendiği de ortada.

Başkanlık kararının cesurluğuna rağmen, birçok önemli ayrıntı çözülmeyi bekliyor. Trump yönetiminin Cumhurbaşkanı eş-Şera ve HTŞ hakkındaki kuşkuları henüz dağılmış değil. Bu da herhangi bir siyasi zafer ilan etmeden önce bir dereceye kadar ihtiyatlı olmayı gerektiriyor. Başkanlık kararının cesurluğuna rağmen, birçok önemli ayrıntı açıklanmayı bekliyor. Trump’ın açıklamasının yarattığı toz ve duman dağıldıkça analistler yeni Suriye hükümeti üzerinde en önde gelen müttefiki Türkiye’nin mi, Suudi Arabistan’ın mı, yoksa ABD’nin mi daha etkili olacağını merak etmeye başlayacaklar.

csdfvghy
Lübnan'daki Hizbullah tarafından yönetilen İmam Mehdi İzcileri'nden kız öğrenciler, Lübnan'ın güneyinde, eski Suriye rejimi saflarında savaşırken öldürülen Hizbullah komutanı Ali Feyyad'ın fotoğraflarını tutarken, 6 Mart 2016 (Reuters)

Öte yandan İsrail, Dürziler üzerinden Suriye’nin güneyindeki nüfuzu veya belki de Şera’nın kendisiyle yeni ortaya çıkan iletişim kanalları aracılığıyla rakibi Türkiye'ye karşı halen etkili olan bir kozu elinde tutuyor.

Son olarak Rusya, Suriye denkleminde göz ardı edilemeyecek bir faktör. Beşşar Esed rejiminin düşmesi, özellikle de 2019 yılında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Bakan Pompeo'nun Rusya ziyareti sırasında sunduğu, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye’deki savaşı sona erdirecek uzlaşma önerisini reddetmesinin Moskova için acı verici bir jeostratejik darbe oldu. O tarihten bu yana Rusya, Lazkiye yakınlarındaki askeri üslerini korumak amacıyla Şam ile görüşmeler yürütüyor. Moskova ve yeni Suriye hükümeti arasında savaş sırasında gelişen düşmanlığa rağmen, her iki taraf da pragmatik davranıyor ve bu görüşmelerin pratik anlaşmalara yol açabileceğine inanıyor.

Başkanlık muafiyetleri, insani yardım sağlanması veya sınırlı kalkınma projelerinin finanse edilmesi için geçici kolaylıklar sağlasa da uluslararası iş dünyasının uzun vadeli yatırımlar yapması için ihtiyaç duyduğu istikrarlı yasal çerçeveyi oluşturmuyor.

Öte yan hem Ankara hem de Tel Aviv, Moskova'nın Suriye dosyasındaki dengelerde potansiyel bir rolü olduğunu düşündüklerinden Rusların Suriye'yi terk etmesine yönelik gerçek bir talepte bulunmuyorlar. Özellikle Türkiye'nin güvenlik, diplomasi ve ekonomiyle ilgili diğer çıkarlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerinin varlığı gibi küçük bir mesele için taviz vermeye istekli görünmüyor. Trump'ın ‘Yeni Suriye’ yaklaşımını benimsediği şu günlerde, Rusya'ya yönelik tutumu özel bir önem taşıyor. Bu da ABD'nin geniş desteğine sahip olan Ukrayna konusunda devam eden müzakerelerde etkili bir kart olarak kullanılabilir.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Trump'ın kararına ilişkin jeopolitik arka plan ne olursa olsun, yaptırımların kaldırılması Suriye halkı için büyük bir kazanım. Aynı zamanda ülkenin kaos ve yeniden iç savaşa sürüklenmekten kaçınmasının ardından karşılaştığı en büyük zorluk olan yeniden inşa çabaları için gerçek bir umut penceresi açıyor. Dünya Bankası on dört yıllık savaşın altyapı ve ekonomiye 400 milyar dolardan fazla zarar verdiğini tahmin ediyor. Çatışma, komşu ülkeler ve Avrupa'daki altı milyondan fazla mülteci de dahil olmak üzere Suriyelilerin neredeyse yarısını yerinden etti. ABD’nin Caesar (Sezar) Yasası çerçevesinde Suriye’ye uyguladığı katı yaptırımların devam etmesiyle birlikte, ABD’nin mevcut ya da gelecekteki yönetimleri tarafından yasal olarak soruşturmaya uğrama korkusu nedeniyle Suriye’ye yardım ulaştırma imkanları da oldukça sınırlı.

cfdvbgh
Suriye'nin başkenti Şam'ın eteklerindeki bir Captagon (uyuşturucu hap) fabrikasının içinde kimyasal madde içeren kutular, 12 Aralık 2024 (Reuters)

Başkanlık muafiyetleri, insani yardım sağlanması veya sınırlı kalkınma projelerinin finanse edilmesi için geçici kolaylıklar sağlasa da ülkenin yeniden inşası için en önemli ve etkili yol olan uluslararası iş dünyasının uzun vadeli yatırımlar yapması için ihtiyaç duyduğu istikrarlı yasal çerçeveyi oluşturmuyor. Zira iş dünyası, istikrarlı ve güvenli bir ortama ihtiyaç duyar, ancak bu geçici muafiyetlerle sağlanamaz.

Sonuç olarak İran'ın bölgesel yenilgisinden DEAŞ’ın neredeyse tamamen ortadan kaldırılmasına ve Türkiye'deki PKK terör örgütünün feshedildiğinin açıklanmasına kadar son dönemde hız kazanan dramatik bölgesel gelişmelerle birlikte Suriye'nin çevresiyle yeniden bütünleşmesi, daha müreffeh, daha istikrarlı ve daha barışçıl bir Ortadoğu'ya giden yolu açabilecek yeni bir sayfa açmak için gerçek bir fırsat gibi görünüyor.