Kahire’den vize sistemindeki kolaylıklara dair duyuru

Türkiye, İran ve İsrail gibi ülkelerden ziyaretçilerin gelişine kolaylık sağlıyor.

Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Ahmed İsa. (Turizm Bakanlığı’nın Facebook sayfası)
Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Ahmed İsa. (Turizm Bakanlığı’nın Facebook sayfası)
TT

Kahire’den vize sistemindeki kolaylıklara dair duyuru

Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Ahmed İsa. (Turizm Bakanlığı’nın Facebook sayfası)
Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Ahmed İsa. (Turizm Bakanlığı’nın Facebook sayfası)

Mısır Turist ziyaret oranlarını artırma ve yılda 30 milyon ziyaretçiye ulaşma adımları çerçevesinde dün vize sistemi kapsamındaki kolaylıkları duyurdu. Çin ve Hindistan vatandaşları ile Türklere yönelik kolaylıklar, Mısır sınırlarına varışta vize alınmasını sağlıyor. İran ve İsrail vatandaşlarının ise turizm şirketleriyle koordinasyon sağladıktan sonra ülkenin belirli bölgelerine girişte vize ile girmesine izin veriliyor.
Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Ahmed İsa dün düzenlediği basın toplantısında şu açıklamada bulundu:
“Yeni vize sistemi, Çin vatandaşlarının Mısır’ın çeşitli sınır ve girişlerine varışta vize almalarına olanak tanıyor. Bu şekilde alınan vize yalnızca bir kez geçerli. Hint vatandaşlarının körfez ülkelerinde ikametleri varsa veya ABD, İngiltere, Avrupa Birliği, Avustralya veya Yeni Zelanda’ya giriş vizeleri bulunuyorsa ülkeye varışta vize almalarına izin verilecektir.”
Belirlenen kolaylıklara göre Arap Mağrip ülkelerine (Fas, Cezayir ve Tunus), ayrıca İsrail ve İran’dan gelen turistlere ülkeye varışta vize almalarına izin veriliyor. Bakan açıklamasının devamında şunları söyledi:
“İsrail ve İran vatandaşlarının, turizm şirketleriyle koordineli olarak Mısır’daki belirli bölgelerde vize almalarına izin verilecek. İranlı turistlerin bu vizeyle gezebileceği yerler Güney Sina şehirleriyle sınırlıyken, İsrail vatandaşlarının bu vize ile Kızıldeniz ve Hurgada’yı ziyaret etmesine izin veriliyor. Bazı bölgeler için Türk vatandaşlarına giriş vizelerinin Mısır’ın Türkiye’deki büyükelçiliğinden alınması yerine Mısır havaalanlarında verilmesi uygun görüldü.”
Iraklı turistlere, ABD, İngiltere veya Avrupa Birliği ülkelerine giriş için geçerli vizeleri olması koşuluyla, Mısır liman ve havaalanlarına vardıklarında giriş vizesi verilmesi de onaylandı. Ancak 16 yaşın altındaki ve 60 yaşın üzerindeki Iraklı turistler doğrudan Mısır’a girmek için elektronik vize alması kararlaştırıldı.
İsa, 180 ülkenin vatandaşlarına beş yıllık (çok ziyaretli) vize verilmesine ve bunun maliyetinin 700 dolar olmasına karar verildiğini kaydetti.
Turizm uzmanı Ahmed Abdulaziz, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda bu konuda daha fazla adım atılması çağrısında bulunsa da Mısır hükümeti tarafından açıklanan kolaylıkları ‘turizmi canlandırma ve daha fazla ziyaretçi çekme yolunda atılmış bir adım’ olarak değerlendirdi.
Abdulaziz açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Açıklanan kolaylıklar, bazıları halihazırda yürürlükte olan prosedürlerin açıklığa kavuşturulması veya daha önce uygulanan prosedürlerin eski haline getirilmesiyle düzenlendi. Türk turistler konusunda, 2011’den önce Mısır’a girişte alınan vize ile girmelerine izin verildi. Sonra bu uygulama durduruldu ve Türkiye’deki Mısır Büyükelçiliği’nden önceden vize almaları dışında girişlerine izin verilmedi.”
Turizm uzmanı İsrail ile ilgili olarak “Barış anlaşmasının imzalanmasından bu yana İsrailli turistlerin Güney Sina şehirlerini ziyaret etmek için varışları sırasında vize almalarına izin veriliyor” açıklamasında bulundu.
Uzman sözleirne şyle devam etti:
“İranlı turistlerin Mısır’a girişi sadece turizm firmaları aracılığıyla ve önceden izin alınarak yapılıyordu. Yeni prosedürler, varışlarında vize almalarına izin veriyor ancak ziyaret edilecek belirli alanlarla birlikte turizm şirketleriyle de koordinasyon içinde olmaları gerekiyor.”
Mısır, turist ziyaret oranlarını yılda yüzde 30’a kadar artırmayı hedefliyor. Bu bağlamda İsa şu açıklamada bulundu:
“Bakanlık, sektörün ilerlemesi için ulusal bir strateji uygulamaya başladı. Bu, turist deneyimini ve havacılığı geliştirmek ve yatırım ortamını iyileştirmek üzere üç eksene bağlandı. Sektör gelirini maksimize etmek ve devlete bağımlılığı azaltmak için çalışıyoruz. Bakanlık, müzelere ve tarihi eserlere yapılan harcamaları ikiye katlamayı, turizm deneyimini iyileştirmeyi ve 2028 yılına kadar yılda 30 milyon turiste ulaşmayı hedefliyor.”
İsa ayrıca bu yıl içinde turist sayısının 15 milyona ulaşmasının beklendiği bilgisini paylaştı.
Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı düzenlenen basın toplantısında ‘Saqqara antik eserler bölgesinde Eski Krallık dönemine ait iki antik heykelin keşfedildiğini’ duyurdu. Keşfin detaylarının yakında açıklanacağını söyledi.



Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.