Kültürleri ve dinleri keşfeden 30 fotoğrafla 10 yıllık seyahat

Asvan'da Nubiya'lı bir adamın portresi
Asvan'da Nubiya'lı bir adamın portresi
TT

Kültürleri ve dinleri keşfeden 30 fotoğrafla 10 yıllık seyahat

Asvan'da Nubiya'lı bir adamın portresi
Asvan'da Nubiya'lı bir adamın portresi

Mısır’ın İskenderiye kentindeki Goethe Enstitüsü, Mısırlı fotoğraf sanatçısı Yasir Âlâ Mübarek'in “Seyahatin On Yılı” başlığı altında, Mısır, Hindistan, Nepal, Azerbaycan, Dubai ve Ürdün’ü içeren 6 ülkedeki günlük yaşamı yansıtan 30 fotoğraftan oluşan bir sergiye ev sahipliği yapıyor:
Mısırlı fotoğrafçı on yıl boyunca bu ülkelerde dolaşarak objektifini sokağa ve mimariye çevirmiş, insanların özelliklerini ve taşın ayrıntılarını keşfetmeye koyulmuştu.
Şarku’l Avsat’a konuşan sergi sahibi, fotoğrafçılığa genç yaşta hobi olarak başladığını, daha sonra 2012'de profesyonel olarak çalıştığını ve bu sırada sadece 19 yaşında olduğunu söyledi. Fotoğrafçılık eğitimini ise Kahire'deki Görme Sanatı Okulu'nda aldığını ifade etti.


Hinduizm'de “Kutsal İnek” (Şarku’l Avsat)

Hindistan'daki Delhi College of Photography'de öğretim görevlisi olarak çalışan Mübarek'in çalışmaları "National Geographic India, Serbia and Hungary" ve İngiliz gazetesi "The Guardian "da yayımlandı. National Geographic Hindistan Büyük Ödülü, Sony Dünya Yarışması Ulusal Ödülü, Amerikan Fotoğraf Derneği Altın Madalyası ve Uluslararası Sanat Fotoğrafçıları Derneği Altın Madalyası da dahil olmak üzere 32 ülkeden 100'den fazla uluslararası ödül kazandı. Ayrıca Çin, Azerbaycan, Romanya ve diğer ülkelerde çeşitli uluslararası yarışmalarda hakemlik yaptı.
Serginin ana fikri on yıllık seyahat ve fotoğrafçılığın bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Sergi sahibi, izleyicileri bu on yıl boyunca çeşitli ülkeler arasında dolaşıp düzinelerce yüzü yakaladıktan ve farklı kültürleri ve dinleri keşfettikten sonra çektiği en iyi fotoğrafları görmeye davet ediyor. Mübarek, “seyahatleri sırasında sokağı, mimariyi ve portreyi fotoğraflamakla ilgilendiğini, çünkü ilk etapta insanları fotoğraflamaya ilgi duyduğunu, çünkü yüzleri ve gözleri fotoğraflamanın, özellikle de kişi farklı bir kültürden geliyorsa, birçok hikâye anlattığını” söylüyor.
Sergi sahibinin aktardığı yüzler arasında Nil'in batı kıyısındaki Asvan'da (güney Mısır) bulunan Nübya köyünden Nübyalı bir adamın portresi ve Nepal'deki Pashupatinath Tapınağı'nda bir Hindu ateşinin önünde yaşayan bir Hindu münzevinin portresi yer alıyor.


Hindistan'da bir demirci (Şarku’l Avsat)

Mübarek'in farklı kültür ve dinlerin özelliklerini aktardığı eserlerin en önemlileri arasında, geleneksel Hint kıyafeti sari giyen Hintli bir kadını gösteren bir enstantane ile Hinduizm'deki “kutsal ineği” gösteren bir başka fotoğraf yer alıyor.
Sergi, Iraklı merhum mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanan, Azerbaycan’daki dünyaca ünlü kültür merkezlerinden biri olan Haydar Aliyev Merkezi'nin fotoğrafıyla modern ve antik mimarinin özelliklerini aktarıyor. Bunun yanında Ürdün'ün başkenti Amman'ın simge yapılarından biri olan Kral I. Abdullah Camii fotoğrafı da klasizm ve modernliği harmanlayan tasarımıyla dikkat çekiyor.
Sergi sahibinin “en yakın” karelerinden biri, ilerlemiş yaşına rağmen güzelliğini gözler önüne seren gülümsemesiyle yaşlı bir Nepalli kadının fotoğrafıyken, sergiyi gezenlerin önünde durduğu fotoğraf ise Sih tapınağında kutsal suyun içinde dua eden Hint Sih cemaatinden bir adamın fotoğrafı oldu.
Mısırlı fotoğrafçı, Hindistan eyaletindeki yas görüntüsünü önemsiyor ve yas sahnesinin güçlü olduğunu, yoğun bir şekilde ağlayanlar ve çığlık atanlar olduğunu, ayrıca bazı şiddet olaylarına neden olan ciddi bir kalabalık olduğunu ifade ediyor. Bunun da çekim sırasında onu korkuttuğunu ve buna rağmen bazı çelişkiler içeren bir fotoğraf çektiğini ve fotoğrafta arka planda keder içinde ağlayan ve çok etkilenmiş görünen bir adama rağmen, ön taraflarda masum yüz hatlarıyla bir çocuğun göründüğünü söylüyor.
Goethe Enstitüsü'nün bir girişimi olan ve genç sanatçılara eserlerini sunma ve yaratıcılıklarını kamuoyuyla paylaşma fırsatı veren “Sanat Penceresi” projesinin bir parçası olan sergi, 13 Nisan'a kadar devam edecek.



Mads Mikkelsen'dan sürpriz dönüş: "Artık daha da tehlikeli"

Casino Royale'de Daniel Craig ve Mads Mikkelsen'a Eva Green, Judi Dench ve Jeffrey Wright eşlik ediyordu (MGM/Columbia)
Casino Royale'de Daniel Craig ve Mads Mikkelsen'a Eva Green, Judi Dench ve Jeffrey Wright eşlik ediyordu (MGM/Columbia)
TT

Mads Mikkelsen'dan sürpriz dönüş: "Artık daha da tehlikeli"

Casino Royale'de Daniel Craig ve Mads Mikkelsen'a Eva Green, Judi Dench ve Jeffrey Wright eşlik ediyordu (MGM/Columbia)
Casino Royale'de Daniel Craig ve Mads Mikkelsen'a Eva Green, Judi Dench ve Jeffrey Wright eşlik ediyordu (MGM/Columbia)

2006 yapımı Casino Royale'in kötü adamı olan Mads Mikkelsen, dikkat çeken Le Chiffre karakterine 19 yıl sonra geri döndü. 

59 yaşındaki Danimarkalı aktör, sevilen oyun serisi Hitman'le bilinen IO Interactive'in hazırladığı James Bond oyunu 007 First Light'ta Le Chiffre'ye yeniden hayat vereceğini cuma günü açıkladı.

Los Angeles'taki Summer Game Fest'te sahneye IO Interactive CEO'su Hakan Abra'yla birlikte çıkan Mikkelsen, Amazon MGM Studios'la birlikte hazırlanıp 2026'da piyasaya sürülecek oyunun müjdesini verdi.

Ayrıca Hitman'in yeni güncellemesiyle birlikte oyunculara sunulan bir modda Le Chiffre'nin yer aldığı da duyuruldu. Bu modun 6 Haziran'dan 6 Temmuz'a kadar oyunculara ücretsiz sunulacağı belirtildi. 

Mikkelsen'ın seslendirdiği Le Chiffre, kaybettiği gücünü yeniden kazanmaya çalışırken Hitman'in baş karakteri Ajan 47'ye hedef olacak. 

Ünlü aktör etkinlikte şu ifadeleri kullandı:

Bu karakteri çok seviyorum, benim için çok anlam ifade ediyor. Yeniden Le Chiffre olma fırsatı sunulduğunda tereddüt etmedim. Ancak o, bu sefer biraz farklı: Kendine daha çok güveniyor, daha tehlikeli, bir masanın ardında saklanan keskin bir zekadan daha fazlası. Şiddeti bu sefer başkalarına bırakmıyor.

Casino Royale, 007'nin Mikkelsen'ın canlandırdığı kötü adam Le Chiffre tarafından işkenceye uğradığını göstererek James Bond filmlerinin sınırlarını da zorlamıştı. 

Daniel Craig'le Casino Royale'de çalışmaktan büyük keyif aldığını geçen sene verdiği bir röportajda anlatan Mikkelsen, Britanyalı aktörün canlandırdığı 007'nin 2021 yapımı Ölmek İçin Zaman Yok'taki (No Time to Die) ölümüne rağmen onu bu rolde bir kez daha görmeyi umduğunu söylemişti: 

Dürüst olmak gerekirse, Daniel'ın bir tane daha, son bir tane daha yaptığını görmek isterdim. Evet. Farklı bir şekilde bitirmesini görmek isterdim. Asıl soru bu, değil mi? Yani, neticede bu Bond; bence her durumdan kurtulabilir.

Independent Türkçe, Variety, GameRant