Daha fazla Borgen, daha az Sherlock: AB'den Britanya yapımları için dikkat çeken adım

Avrupa Birliği, çevrimiçi yayın platformları için yeni bir düzenleme hazırlıyor.

Benedict Cumberbatch ve Martin Freeman'ın başrolde yer aldığı Sherlock, dünya çapında en çok izlenen Britanya yapımlarından biri (BBC One)
Benedict Cumberbatch ve Martin Freeman'ın başrolde yer aldığı Sherlock, dünya çapında en çok izlenen Britanya yapımlarından biri (BBC One)
TT

Daha fazla Borgen, daha az Sherlock: AB'den Britanya yapımları için dikkat çeken adım

Benedict Cumberbatch ve Martin Freeman'ın başrolde yer aldığı Sherlock, dünya çapında en çok izlenen Britanya yapımlarından biri (BBC One)
Benedict Cumberbatch ve Martin Freeman'ın başrolde yer aldığı Sherlock, dünya çapında en çok izlenen Britanya yapımlarından biri (BBC One)

Avrupa Komisyonu, Britanya menşeili yapımları kısa süre içinde "Avrupa içeriği" kategorisinden çıkarmak için hazırlık yapıyor.
Düzenlemenin çevrimiçi yayın platformlarının Birleşik Krallık yapımı dizi ve filmleri listelerinden çıkarmasıyla sonuçlanabileceği belirtiliyor.
Yürürlükte olan mevcut düzenlemeye göre Netflix ve Amazon Prime gibi AB'de yayın yapan çevrimiçi yayın platformları, içeriklerinin yüzde 30'unun Avrupa yapımı olmasını garanti ediyor. Ayrıca yayıncılardan Avrupalı dizi ve filmler için belli bir oranda fon sağlaması isteniyor.
Şimdiye kadar Birleşik Krallık yapımları da bu kotanın içine dahil ediliyordu ancak Avrupa Komisyonu yeni düzenlemeyle bu durumu değiştirmeyi planlıyor.
Avrupa Komisyonu'nun hazırladığı politika raporunda konuyla ilgili, "Brexit'in ardından Avrupalı işler konseptini yeniden tanımlama ihtiyacı oluştu. Birleşik Krallık artık bir AB üyesi olmadığı için, BK yapımı işler artık Avrupalı olarak kabul edilmemeli" ifadeleri yer aldı.
Raporda ayrıca benzer şekilde İsviçre yapımı içeriklerin de Avrupalı sayılmaması önerisinde bulunuldu.
"Avrupalı işler" tanımlaması bugüne kadar AB üyesi ülkelerin vatandaşları ile Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi'ne taraf olan Birleşik Krallık, Türkiye ve Ukrayna gibi ülkelerin vatandaşları tarafından üretilen işler için kullanılıyordu. 
Bu ülkelerle ilgili nasıl bir çerçeve çizileceği ve değişikliklerin nasıl yapılacağı konusunda henüz net bir bilgi bulunmuyor.
Avrupa Görsel İşitsel Gözlemevi'nin raporuna göre, Birleşik Krallık yapımları platformdaki Avrupalı içeriğin yüzde 28'ini oluşturdu. Bu oran Alman yapımları için yüzde 21, Fransız yapımları için ise yüzde 15 seviyesinde.
Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komitesi'ne başkanlık eden Sabine Verheyen, konuyla ilgili olarak, "Yanlış zamanda yanlış tartışma" ifadelerini kullanırken, Birleşik Krallık gibi önemli bir ortağın artık birlik üyesi olmasa bile Avrupalı olmaktan çıkarılmaması gerektiğini söyledi.
Independent Türkçe, Politico, The Guardian
 



Durak dışında inmek isteyince kıyamet koptu: Şoförle yolcu birbirine otobüste ateş açtı

Charlotte-Mecklenburg Polis Teşkilatı olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini duyurdu (Charlotte Bölgesi Toplu Taşıma Sistemi)
Charlotte-Mecklenburg Polis Teşkilatı olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini duyurdu (Charlotte Bölgesi Toplu Taşıma Sistemi)
TT

Durak dışında inmek isteyince kıyamet koptu: Şoförle yolcu birbirine otobüste ateş açtı

Charlotte-Mecklenburg Polis Teşkilatı olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini duyurdu (Charlotte Bölgesi Toplu Taşıma Sistemi)
Charlotte-Mecklenburg Polis Teşkilatı olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini duyurdu (Charlotte Bölgesi Toplu Taşıma Sistemi)

ABD'de bir yolcu, otobüs istediği yerde durmayınca şoförle tartıştı. Silah çeken ikili aracın içinde birbirine ateş açtı.

Olay, Kuzey Karolina eyaletinin en kalabalık kenti Charlotte'ta 18 Mayıs'ta meydana geldi. Görüntülerse iki gün önce yayımlandı.

Tartışma, Omarri Shariff Tobias adlı yolcunun durak dışında bir yerde inmek istemesiyle patlak verdi. David Fullar adlı şoför, Tobias'ın gelecek durağa kadar beklemesi gerektiğini söyledi. Yaklaşık iki dakikalık tartışmanın ardından Tobias silah çekerken Fullard da silahını çıkardı. 

Charlotte Bölgesi Toplu Taşıma Sistemi Sözcüsü Brandon Hunter, CNN International'a ilk kimin ateş ettiğinin belli olmadığını belirtti. Yetkililer, Fullard'ın kolundan ve Tobias'ın karnından vurulduğunu bildirdi.

Otobüsteki güvenlik kamerasına yakalanan o anlarda Fullard, şoför kapısını açıyor. Tobias sürünerek aracın arkasına doğru giderken Fullard silahını tekrar ateşliyor. 

Yetkililer, Tobias ve bir başka yolcunun orta kapıdan indiğini, şoförün de ön kapıdan çıkıp tekrar ateş ettiğini bildirdi. Hastaneye kaldırılan Fullard ve Tobias'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı, o anlarda otobüste bulunan iki yolcununsa zarar görmediği duyuruldu. 

Charlotte-Mecklenburg Polis Teşkilatı, Tobias hakkında silahla yaralama, tehdit ve ateşli silah taşımadan dava açıldığını bildirdi. Kefaleti 250 bin dolar olarak belirlenen Tobias, 6 Haziran'da yargıç karşısına çıkacak. Fullard hakkında dava açılıp açılmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak şoför işten atıldı. 

Charlotte Bölgesi Toplu Taşıma Sistemi, Fullard'ın standart prosedürü uygulamadığını bildirdi:

Şoförün, şüphelinin/yolcunun bir sonraki otobüs durağına varmadan önce otobüsten inmesine izin vererek tansiyonu düşürmeye çalışması mantıklı olurdu.

 

Independent Türkçe, CNN International, New York Post


Stephen King "Daha iyisi yok" dediği diziyi açıkladı

Stephen King'in eserleri 1976 tarihli Carrie'den bu yana beyazperdeye uyarlanıyor (AP)
Stephen King'in eserleri 1976 tarihli Carrie'den bu yana beyazperdeye uyarlanıyor (AP)
TT

Stephen King "Daha iyisi yok" dediği diziyi açıkladı

Stephen King'in eserleri 1976 tarihli Carrie'den bu yana beyazperdeye uyarlanıyor (AP)
Stephen King'in eserleri 1976 tarihli Carrie'den bu yana beyazperdeye uyarlanıyor (AP)

Tüm zamanların en üretken yazarlarından biri olan Stephen King, favori dizisini Twitter'da açıkladı. Sosyal medyada sık sık film, dizi ve kitaplar üzerine tavsiyeler veren King, "Daha iyisi yok" dediği diziyi paylaştı.

Korku ustası King, bu kez kendi türünün dışına çıktı ve tüm zamanların en iyi dizilerinden biri olarak kabul edilen yapımdan övgüyle bahsetti. Son bölümünün yayımlanmasının üzerinden 15 yıl geçen The Wire, Stephen King'in karşısında şapka çıkardığı dizi oldu.

75 yaşındaki ABD'li yazar, 7 milyon takipçili resmi Twitter hesabından şöyle yazdı:

THE WIRE, dostum. Daha iyisi yok.

David Simon tarafından yaratılan The Wire, ABD'nin Baltimore kentinde geçiyor ve her sezon yasadışı uyuşturucu ticareti, liman sistemi, siyaset, eğitim ve medya da dahil olmak üzere şehirdeki kurumların iç işleyişini ve bunların emniyet güçleriyle ilişkisini inceliyor.

Geçmişte Baltimore'da polis muhabirliği yapan Simon, diziyi şehirdeki eski bir cinayet masası dedektifiyle devlet okulu öğretmeni olan yazar ortağı Ed Burns'ün deneyimlerine dayanarak standart bir polis draması olarak yarattı. Ancak The Wire yoksulluk, eşitsizlik, ırk ve yolsuzluk gibi sosyal konuların daha geniş bir araştırmasına dönüştü.

Burns ve Simon'ın deneyimleri sayesinde The Wire, o dönemde Amerikan televizyonlarına eşi benzeri görülmemiş bir özgünlük ve gerçekçilik getirdi.

The Wire, televizyonda yayımlandığı dönemde düşük izlenme oranlarına sahip olsa da tüm zamanların en iyi dizilerinden biri olarak kabul ediliyor.  

The Wire'ın bir başka özelliği daha usta yazarın dikkatini çekmişti. Şu sıralar diziyi baştan sona tekrar izleyen King, daha önce attığı bir tweet'te de, dizide "kendisine nasıl hissetmesi gerektiğini söyleyen bir müziğin olmadığına" dikkat çekmişti. Ünlü yazar, "Buna bayıldım" demişti.

Independent Türkçe, ScreenRant, WGTC


Pedro Pascal: Başparmaklarını gözüme sokmalarına izin verdim

Şili asıllı Amerikalı aktör, popüler video oyunu uyarlaması The Last of Us'ta Joel Miller karakterini canlandırıyor (HBO)
Şili asıllı Amerikalı aktör, popüler video oyunu uyarlaması The Last of Us'ta Joel Miller karakterini canlandırıyor (HBO)
TT

Pedro Pascal: Başparmaklarını gözüme sokmalarına izin verdim

Şili asıllı Amerikalı aktör, popüler video oyunu uyarlaması The Last of Us'ta Joel Miller karakterini canlandırıyor (HBO)
Şili asıllı Amerikalı aktör, popüler video oyunu uyarlaması The Last of Us'ta Joel Miller karakterini canlandırıyor (HBO)

Narcos ve The Last of Us gibi dizilerin yıldızı Pedro Pascal'dan şaşırtıcı bir itiraf geldi. Pascal, Jeff Bridges, Kieran Culkin, Damson Idris, Michael Imperioli ve Evan Peters'la birlikte Hollywood Reporter'ın söyleşisinin konuğu oldu.

Sinema, televizyon ve eğlence sektörleri üzerine odaklanan dergi Hollywood Reporter, oyunculardan rol aldıkları dizilerin hayranlarıyla yaşadıkları ilginç olayları anlatmalarını istedi. 

Pascal, Game of Thrones'ta canlandırdığı Oberyn Martell karakterinin ölüm şekli nedeniyle "insanların başparmaklarını gözlerine sokarak fotoğraf çektirmek istediklerini" anlattı.

Hayranlarını kırmadığını söyleyen Pascal, sözlerini şöyle sürdürdü:

İlk zamanlarda karakterin dizideki başarısından dolayı çok hevesli ve mutluydum, onlara izin veriyordum. New York'ta! Hem de her yerde.

Pascal, hayranlarını kırmamanın bedelini pek hoş şekilde ödemediğini de itiraf etti:

Ve sonra biraz göz enfeksiyonu geçirdiğimi hatırlıyorum.

HBO'nun popüler dizisinin dördüncü sezonunda Pascal'ın karakteri, Hafþór Júlíus Björnsson tarafından canlandırılan Gregor Clegane tarafından öldürülüyordu. Clegane, Oberyn Martell karakterinin kafatasını kırmadan önce gözlerini oyuyordu. 

Final bölümü yayımlanan Succession'da rol alan Kieran Culkin de Pascal'ın hikayesine kayıtsız kalamadı. Culkin, "Vay canına, bu çok fazla güven demek" diye espri yaptı.

Kısa süre önce üçüncü sezonu yayınlanan The Mandalorian'daki baş karakterlerden birini canlandıran Pascal, HBO'nun ikinci sezon çalışmaları devam eden sevilen dizisi The Last of Us'ta, Bella Ramsey'yle birlikte rol alıyor.

Öte yandan kısa bir süre önce Pascal'ın Barbarian'ın yönetmeni Zach Creggers'in bir sonraki korku filminde başrolde yer alacağı açıklanmıştı. Pascal ayrıca Gladyatör'ün (Gladiator) çekilmekte olan devam filminde de rol almaya hazırlanıyor.

Independent Türkçe, CNN, MovieWeb


Martin Scorsese'nin yeni filminin konusu belli oldu

Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
TT

Martin Scorsese'nin yeni filminin konusu belli oldu

Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)

Martin Scorsese, 1920'lerde geçen ve ABD'de petrol zengini Amerikan yerlilerinin öldürülmesini konu alan suç destanının ardından yeni filminin konusunu duyurdu. 

Cannes Film Festivali'nde son filmi Killers of the Flower Moon'la büyük beğeni toplayan ve dakikalarca ayakta alkışlanan Scorsese, şu sıralar İtalya'da dini ve sinemayla ilgili etkinliklere katılıyor. 

Scorsese ve eşi Helen Morris, Roma'da Katolik Hayal Gücünün Küresel Estetiği başlıklı konferansa katıldı ve kısa bir süre Papa Francis'le görüştü.

Hafta sonu Vatikan'da düzenlenen konferansta konuşan 80 yaşındaki Scorsese şunları söyledi: 

Papa'nın sanatçılara yaptığı çağrıya bildiğim tek yolla yanıt verdim: İsa hakkında bir film hayal edip senaryosunu yazarak.

Efsane yönetmen sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ve bunu yapmaya başlamak üzereyim.

Scorsese'nin temsilcileri, Guardian'a proje hakkında yönetmenin açıklamaları dışında farklı bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. 

Scorsese'nin 1988'de çektiği Günaha Son Çağrı (The Last Temptation of Christ), Willem Dafoe tarafından canlandırılan İsa'yı, Tanrı'yla dünyevi zevkler arasında kalmış bir adam olarak tasvir ettiği için pek çok muhafazakar Katoliği kızdırmıştı. Filmde İsa'nın Mecdelli Meryem'le seks yaptığı bir rüya sekansı da yer alıyordu.

Bazı sinemalar filmi göstermeyi reddetti ve Papa Francis'in anavatanı Arjantin de dahil olmak üzere pek çok ülke filmi yıllarca yasakladı.

Scorsese, İtalya turu kapsamında Roma'da kendi filmlerinin ve ilham aldığı eserlerin gösterimini gerçekleştirdi. Ünlü yönetmen bugün Roma'daki Centro Sperimentale adlı film okulu öğrencileri için bir ustalık sınıfı eğitimi verecek. Scorsese ayrıca Bologna'da gerçekleşecek bir festivale konuşmacı olarak katılacak ve söyleşi gerçekleştirecek.

Independent Türkçe, Guardian, Variety


Iron Man'in yönetmeni: Robert Downey Jr. neredeyse başka bir süper kahramanı canlandıracaktı

İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
TT

Iron Man'in yönetmeni: Robert Downey Jr. neredeyse başka bir süper kahramanı canlandıracaktı

İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)

Iron Man'in yönetmeni, Robert Downey Jr.'ın Marvel Sinematik Evreni'nde Tony Stark rolüne seçilmeden önce hangi rol için seçmelere girdiğini açıkladı. 

Iron Man'de Stark'ın şoförü ve kişisel asistanını da canlandıran Jon Favreau, 15. yıldönümü şerefine Iron Man'in başlangıç hikayesini anlattı.

Marvel Stüdyoları başkanı Kevin Feige'le bir araya gelen Favreau, Downey Jr.'ın rol için seçildikten sonra prodüksiyonla ilgili pek çok şeyi ve oyuncu kadropsunu etkilediğini söyledi.

Marvel Entertainment'ın YouTube kanalında yayımlanan söyleşide Feige, rol için başka kişileri de düşündüklerini ama Downey Jr.'ın net bir seçim olduğunu söyledi. Favreau da aktörün Iron Man'den önce başka bir süper kahraman rolü için düşünüldüğünü itiraf etti.

Sanırım Fantastik Dörtlü için gelmişti, herkes onun kim olduğunu biliyordu. Adamla oturduğumu hatırlıyorum ve 'Tanrım, içinde var, gözlerinde o kıvılcım var ve hazır' diyordum.

İlk görüşmelerinin ardından Favreau, seçmelere katılan oyuncuları ofisinde Feige'le tartıştığını ve her ikisinin de Downey Jr.'da özel bir şeyler olduğunu bildiğini söyledi.

Onun fotoğrafını işaret ediyor ve 'Bunu deneyip çözmeliyiz' diyorduk.

Ayrıca Downey Jr.'ın Gwyneth Paltrow gibi isimlerin projeye katılmasına da yardımcı olduğunu söyleyen Favreau, sözlerini şöyle sürdürdü:

Downey Jr.'ı belirledikten sonra diğer her şey yerli yerine oturdu. İşte o zaman hayatım çok daha kolaylaştı.

Favreau, daha sonra Stark'ın aşkı Pepper Potts'u canlandıran Gwyneth Paltrow'la filmin kötü adamı Jeff Bridges gibi oyuncuların da projeye katıldığını ve her şeyin hareketlendiğini söyledi. 

O andan itibaren Feige, Favreau'nun rahat bir nefes aldığını ve artık "sadece filmi yapabileceğini" söylediğini hatırladığını anlattı. 

Feige, Robert Downey Jr. olmasa 42 film üreten Marvel Stüdyoları'nın bugünkü başarısını elde edemeyeceğini vurguladı. 

O olmasaydı bir stüdyomuz olmazdı.

Independent Türkçe, Insider, Deadline


Pompei'deki kazılarda Vezüv'deki büyük patlamada ölen kişilere ait kalıntılar bulundu

AA
AA
TT

Pompei'deki kazılarda Vezüv'deki büyük patlamada ölen kişilere ait kalıntılar bulundu

AA
AA

İtalya'daki antik kent Pompei'de yapılan kazılarda, Milattan Sonra (MS) 79 yılında Vezüv Yanardağı'ndaki büyük patlamada öldüğü tespit edilen üç kişinin kalıntısının bulunduğu bildirildi.

İtalya Kültür Bakanlığından yapılan açıklamada, Pompei'de devam eden kazı çalışmalarında MS 79'da Vezüv'de meydana gelen büyük patlamada ölen üç kişinin kalıntısının bulunduğu, bunların antik kentte ortaya çıkarılan en son arkeolojik buluntular olduğu belirtildi.

Söz konusu iskelet kalıntılarının, büyük patlamadan sonra katmanlar halinde lav, kül ve toprak tabakası altında kalan antik Pompei kentinde olay sırasında bir fırına sığınan iki kadın ile 3-4 yaşlarındaki bir çocuğa ait olduğu kaydedildi.

Arkeologların kazılarında ayrıca Pompei’de mitolojik sahneler içeren iki freskli duvar da buldukları aktarıldı.

Kültür Bakanı Gennaro Sangiuliano ile Pompei Antik Kenti Müdürü Gabriel Zuchtriegel, son buluntuların tespit edilmesine ilişkin yaptıkları açıklamada, kazı ekibini çalışmalarından ötürü takdir etti.

Bakan Sangiuliano, "Bu kalıntıların bulunmasının sürmesi, Pompei’de ortaya çıkarılacak ne kadar çok şeyin olduğunu anlamamızı sağlıyor." dedi.

Napoli yakınlarındaki antik Pompei kenti, her yıl binlerce turistin İtalya'da ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor.


Orka uzmanından Cebelitarık'taki katil balina saldırılarına çözüm

Bir dizi saldırıda 250'den fazla tekne hasar gördü (Unsplash)
Bir dizi saldırıda 250'den fazla tekne hasar gördü (Unsplash)
TT

Orka uzmanından Cebelitarık'taki katil balina saldırılarına çözüm

Bir dizi saldırıda 250'den fazla tekne hasar gördü (Unsplash)
Bir dizi saldırıda 250'den fazla tekne hasar gördü (Unsplash)

Denizcilere, Cebelitarık Boğazı'nda sayıları giderek artan katil balina saldırılarına karşı kendilerini korumaları için basit bir numara kullanmaları çağrısı yapıldı.

İspanya ve Portekiz kıyılarındaki saldırıların ilk kez 2020'de bildirilmesinden bu yana 250'den fazla tekne hasar görürken üçü de battı.

Bundan bölgedeki 35 katil balinadan 15'inin sorumlu olduğu söyleniyor. Ancak bir tekneyle çarpışmasının ardından Beyaz Gladis adlı bir dişi orkanın, geçen gemilere saldırmayı diğerlerine "öğrettiği" düşünülüyor.

Mayısta İspanya'nın güney kıyılarında katil balinaların hasar bıraktığı bir yelkenli tekne (April Boyes//Reuters)
Mayısta İspanya'nın güney kıyılarında katil balinaların hasar bıraktığı bir yelkenli tekne (April Boyes//Reuters)

Bir saatten fazla sürebilen saldırılarda genellikle orkalar, parçalanana kadar geminin dümenine kafa atıyor.

Öte yandan dümenin etrafındaki suya 5 ila 8 kilogram kum serpmenin hayvanın sonarını şaşırttığını belirten Seyir Derneği (Cruising Association), mürettebatın bu sırada güvertede tencere ve tavalara vurması gerektiğini de ekliyor.

Seyir Derneği'nin Orka Projesi'nin (Orca Project) ekip lideri John Burbeck, The Telegraph'a "Çok fazla kuma gerek yok" dedi.

Birkaç kilogram. Orkalar sonarla geliyor, görerek değil. Bunu biliyoruz. Dümenin etrafındaki kum da aldıkları sonar görüntüsünü bozuyor.

Bir kaptan bu yöntemin başarılı olduğunu nisanda bildirmişti. Bugüne kadar saldırılarda kimse ciddi şekilde yaralanmasa da Burbeck halen endişe duyduğunu söyledi.

Burbeck "Bizi endişelendiren şey bir katil balinanın, kontrol yerindeki birinin düşüp de kafatasının çatlamasına yol açacak kadar sert çarpması. Nesli tükenmekte olan bu popülasyonla ilişkimizin tüm dinamiği değişir" dedi.

Araştırmacılar arasında orkaların Beyaz Gladis adına "intikam" peşinde koştuğuna dair iddialar bile dolaşıyor fakat diğerleri bu davranışın oyundan ibaret olduğunu düşünüyor.

Yaz mevsiminde binlerce teknenin Cebelitarık Boğazı'na gelmesiyle katil balinalarla karşılaşma sayısında artış görülüyor. Bu karşılaşmalar, orkalar dümene çarptığında tekne gövdesi yarıldığı için bazen teknelerin batmasıyla sonuçlanıyor.

Bu yılki toplam 26 etkileşimde bir tekne batarken, geçen yıl iki tanesi batmıştı.


"Prens Harry nihayet Meghan hakkındaki gerçeği gördü"

Eski uşak, daha önce Mirror'a konuşmuş ve Harry ve William'a anlatmak istediği şeyler olduğunu ifade ederek "Diana çocuklarının barışmasını isterdi" demişti (Reuters)
Eski uşak, daha önce Mirror'a konuşmuş ve Harry ve William'a anlatmak istediği şeyler olduğunu ifade ederek "Diana çocuklarının barışmasını isterdi" demişti (Reuters)
TT

"Prens Harry nihayet Meghan hakkındaki gerçeği gördü"

Eski uşak, daha önce Mirror'a konuşmuş ve Harry ve William'a anlatmak istediği şeyler olduğunu ifade ederek "Diana çocuklarının barışmasını isterdi" demişti (Reuters)
Eski uşak, daha önce Mirror'a konuşmuş ve Harry ve William'a anlatmak istediği şeyler olduğunu ifade ederek "Diana çocuklarının barışmasını isterdi" demişti (Reuters)

1997'deki ani ölümüne kadar 10 yıldan uzun süre Prenses Diana için çalışan Paul Burrell, sansasyon yaratacak iddialarda bulundu. Prenses Diana'nın eski uşağına göre Prens Harry, eşi Meghan Markle hakkındaki gerçekleri nihayet gördü. 

Burrell, Sussex Dükü'nün sadece iki çocuğu Archie ve Lilibet'in büyüdüğünü görebilmek için evliliğini sürdürdüğünü iddia etti. 

Birleşik Krallık'ta 'Harry sonunda gerçekleri gördü mü' diye düşünen tek kişi ben miyim? Sonunda eşinin ne yaptığını ve onun güzelliği tarafından beyninin yıkandığını ya da büyülendiğini gördü mü? Çünkü hepimiz bunu biliyoruz ama o bunu görmüyor gibi görünüyor.

GB News'a konuşan 64 yaşındaki Burrell, Kral Charles'ın eski uşağı Grant Harrold'ın açıklamalarını onaylar şekilde Prens Harry'nin yakında anavatanına temelli döneceğine inandığını söyledi.

Bununla da kalmayan Burrell, Britanya halkının Prens Harry'yi "kollarını açarak" karşılayacağını ileri sürdü. 

Eski kraliyet çalışanı, "Bu gerçekleştiğinde, çünkü hepimiz gerçekleşeceğini biliyoruz, Birleşik Krallık'a döneceğinden hiç şüphem yok ve bence babası Kral Charles ve kardeşi Galler Prensi William da onu kollarını açarak karşılayacak" dedi ve ekledi:

Harry'de hepimizin sevdiği bir parça var, sadece şu anda yaptığı şeyi neden yaptığını anlamıyoruz.

2018'de evlenen Sussex Dükü ve Düşesi, 2020'de kraliyet hayatının kapılarını kapatarak Kaliforniya'ya doğru yola çıkmıştı. Çift, o zamandan beri Britanya'ya yalnızca birkaç kez döndü. 

Burrell, Prens Harry'nin parçalanmış bir aileden geldiğini hatırlatarak boşanmadan kaçınmanın onun için önemli olduğunu ileri sürdü.

Harry'yi şahsen tanıyorum ve bence her zaman baba olmak istedi, her zaman çocuk istedi, bence şu anda ailesinden ayrılması için biraz erken.

Harry'nin çocuklarının büyüdüğünü görmek için ilişkisini bitirmeyeceğini iddia eden Burrell, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ben şahsen Harry'yi tekrar mutsuz görmek istemiyorum, çok fazla gözyaşı gördüm, onu çok mutlu görmek istiyorum, onun ve ailesinin büyüdüğünü görmek istiyorum ama bilirsiniz, aklımda bir şüphe var.

Independent Türkçe, New York Post, NZ Herald


James Dean imzalı fotoğraf ve sözleşmeler 260 bin dolara satıldı

Dizi ve reklamlarda da rol alan James Dean, 550 Spyder model Porsche'sini kullanırken geçirdiği kazada yaşamını yitirmişti (Nate D. Sanders Müzayede Evi)
Dizi ve reklamlarda da rol alan James Dean, 550 Spyder model Porsche'sini kullanırken geçirdiği kazada yaşamını yitirmişti (Nate D. Sanders Müzayede Evi)
TT

James Dean imzalı fotoğraf ve sözleşmeler 260 bin dolara satıldı

Dizi ve reklamlarda da rol alan James Dean, 550 Spyder model Porsche'sini kullanırken geçirdiği kazada yaşamını yitirmişti (Nate D. Sanders Müzayede Evi)
Dizi ve reklamlarda da rol alan James Dean, 550 Spyder model Porsche'sini kullanırken geçirdiği kazada yaşamını yitirmişti (Nate D. Sanders Müzayede Evi)

James Dean'in hatıra eşyalarının yer aldığı yaklaşık 400 parçalık koleksiyon, 260 bin dolardan fazla bir meblağa alıcı buldu. Koleksiyonda Dean'in imzasını taşıyan fotoğraf ve mektupların yanı sıra Warner Bros.'la yaptığı sözleşmeler bulunuyordu.

Hollywood efsanesiyle bağlantılı eşyalar, aktörün 2008'de hayatını kaybeden menajeri Jane Deacy'nin New York'taki konutunda bulunuyordu. Açık artırma, geçen hafta Nate D. Sanders Müzayede Evi'nde gerçekleşti. 

En yüksek teklif, film yıldızının Warner Bros.'la yaptığı ve 48 kez parafladığı Cennetin Doğusu'na (East of Eden) ait kontrata geldi. 7 Nisan 1954 tarihli kontrata toplamda 18 teflif verildi. Kontratın satışı 22 bin 958 dolara gerçekleşti.

Müzayede evi belgeyi "Hollywood tarihindeki en önemli oyunculuk sözleşmelerinden biri" olarak tanımladı.

James Dean, bu filmin ardından 1955'te Asi Gençlik (Rebel Without a Cause ve sonra da Devlerin Aşkı'nda (Giant) rol almıştı. 

Müzayededeki ikinci en yüksek teklif, 2 Nisan 1955 tarihli Devlerin Aşkı için imzalanmış olan sözleşmeydi. Kontrat, toplam 14 teklif aldı ve 15 bin 679 dolara alıcı buldu.

Dizi ve reklamlarda da rol alan James Dean, 550 Spyder model Porsche'sini kullanırken geçirdiği kazada yaşamını yitirmişti (Nate D. Sanders Müzayede Evi)
Dizi ve reklamlarda da rol alan James Dean, 550 Spyder model Porsche'sini kullanırken geçirdiği kazada yaşamını yitirmişti (Nate D. Sanders Müzayede Evi)

30 Eylül 1955'te henüz 24 yaşındayken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden James Dean, kariyerinde sadece üç filmde rol almıştı. 

Açık artırmadaki üçüncü en yüksek teklifse film yıldızının, kendisi için ikinci bir anne gibi olduğunu söylediği menajeri Jane Deacy'ye gönderdiği 34 cm x 26 cm boyutlarındaki fotoğrafı oldu. 

İmzalı fotoğrafta James Dean gülümseyerek sigara içerken görülüyordu. Ürün toplam 6 teklif aldı ve 15 bin 101 dolara satıldı. 
 

Independent Türkçe, Daily Mail, MovieWeb


Doktorlar, hep aynı günü yaşadığını söyleyen hastayı inceledi

1993 yapımı Bugün Aslında Dündü filminde hava durumu sunucusu Phil Connors'ın bir büyü sonucu hep aynı günü yaşaması konu ediliyor (Columbia Pictures)
1993 yapımı Bugün Aslında Dündü filminde hava durumu sunucusu Phil Connors'ın bir büyü sonucu hep aynı günü yaşaması konu ediliyor (Columbia Pictures)
TT

Doktorlar, hep aynı günü yaşadığını söyleyen hastayı inceledi

1993 yapımı Bugün Aslında Dündü filminde hava durumu sunucusu Phil Connors'ın bir büyü sonucu hep aynı günü yaşaması konu ediliyor (Columbia Pictures)
1993 yapımı Bugün Aslında Dündü filminde hava durumu sunucusu Phil Connors'ın bir büyü sonucu hep aynı günü yaşaması konu ediliyor (Columbia Pictures)

Doktorlar, hayatındaki yeni gelişmelerin aslında önceki deneyimlerin tekrarı olduğu hissine kapılan ve şiddetli deja vu'dan mustarip bir vakayı kayda geçirdi.

Yeni bir olayı daha önceden yaşamış veya yeni bir yeri daha önceden görmüş gibi hissetmeye deja vu adı veriliyor. Bu terim, Fransızca deja (daha önceden) ve voir (görmek) kelimelerinden oluşuyor. Herkesin arada sırada deneyimlediği bu his, bazı kişilerde anormal seviyelere ulaşabiliyor.

Bu vakada 80'li yaşlarındaki erkek hasta, alışılmadık davranışlar sergilemeye başladıktan sonra hastaneye müracaat etti. Örneğin e-kitap cihazının arızalı olduğuna ve ona aynı metinleri defalarca okuttuğuna inanıyordu.

Ayrıca televizyonunun aynı haberleri tekrar tekrar gösterdiğini düşünüyordu. Yaşlı adam bu nedenle cihazları için teknisyenleri de aradığını ve cihazların düzgün çalıştığı cevabını aldığını bildirdi.

IFL Science'ın aktardığına göre ailesi, tüm bunların bir hayal ürünü olduğuna hastayı ikna edemedi.

Vaka, Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day), Küçük Ama Mükemmel Şeylerin Haritası (The Map of Tiny Perfect Things) ve Palm Springs gibi popüler filmleri akla getiriyor. Bu filmlerin baş karakterleri de aynı günü veya aynı olayı tekrar tekrar yaşıyordu.

Hakemli bilimsel dergi BMJ Case Report'ta yayımlanan vaka raporunda hastanın doktorlara söylediği sözler yer alıyor:

Her gün bir önceki günün tekrarı. Her televizyon programı aynı. Nereye gidersem gideyim, yolun kenarında aynı insanlar duruyor. Arkamda aynı insanlar var. Arabalardan aynı kişiler iniyor, aynı kıyafetleri giyiyor, aynı çantaları taşıyor, aynı şeyleri söylüyor.

Hastayı değerlendiren ekip, yaşlı adamın sözel hafızayla ilgili güçlükler yaşadığını tespit etti. Bilişsel testler ve beyin taramalarının ardından hastaya Alzheimer teşhisi kondu.

Durum, nadir görülse de tıp literatüründe daha önce de kayda geçmişti.

"Deja vu'nun patolojik formu" diye nitelendiren bu vakalardan ilki 1896'da yayımlanan bir raporda kayda geçmişti.

Bu durum her zaman Alzheimer veya diğer bunama biçimlerinin belirtisi olmuyor. Ancak genellikle hastaların hayatını zorlaştırıyor.

Örneğin benzer semptomlara sahip bir hastayla ilgili başka bir raporda, "Bugün Aslında Dündü'nün aksine, deja vu'nun sonu mutlu bitmeyebilir" ifadeleri yer alıyor:

Kişinin kendi hayatını daha önce gerçekten yaşadığına dair sanrılı inancı, mantıklı açıklamalar bulmak için hikayeler uydurma eğilimiyle daha da karmaşık hale gelir. Depresif bozukluk veya psikoz gibi ikincil patolojilere yol açabilir.

 

Independent Türkçe, IFL Science, BMJ Case Report