Simpsonlar, Davut heykeli tartışmasını da mı öngördü?

 Matthew Abram Groening'in yarattığı Simpsonslar, 1989'dan beri devam ediyor (FOX)
Matthew Abram Groening'in yarattığı Simpsonslar, 1989'dan beri devam ediyor (FOX)
TT

Simpsonlar, Davut heykeli tartışmasını da mı öngördü?

 Matthew Abram Groening'in yarattığı Simpsonslar, 1989'dan beri devam ediyor (FOX)
Matthew Abram Groening'in yarattığı Simpsonslar, 1989'dan beri devam ediyor (FOX)

Simpsonlar'ın hayranları, dizinin dünya gündemine yansıyan bir olayı daha öngördüğünü söyledi.  33. yılına giren dizinin, ünlü İtalyan sanatçı Michelangelo'nun heykeli Davut'la ilgili tartışmayı seneler önce işlediği savunuldu.
ABD'deki Tallahassee Classical School'da veliler, heykelin pornografik olduğu şikayetiyle müdürü işinden etmişti.
Hope Carrasquilla adlı müdür okulun yasa gereği genellikle 11 ve 12 yaşındaki 6. sınıf öğrencilerine yıllık müfredatın küçük bir bölümünde Rönesans sanatı dersleri vermesi gerektiğini açıklamıştı. Carrasquilla üç velinin, Michelangelo'nun Davut'u üzerine bir bölüm içeren dersten çocuklarının rahatsız olduğu yönünde şikayette bulunduğunu söylemişti.
Simpsonlar'ın 1990'da yayımlanan "Itchy & Scratchy & Marge" adlı bölümündeyse Marge Simpson, "Itchy & Scratchy" adlı çizgi filmin yaratıcılarına yapımdan şiddet öğelerini kaldırmalarını istiyor. Marge Simpson bunun ardından bir akvisitlerden oluşan bir örgüt kuruyor.

Ancak örgüt üyeleri daha sonra Simpsonlar'ın yaşadığı Springfield'a gelen Davut heykeline karşı bir imza kampanyası başlatılmasını istiyor. 
Marge Simpson ise daha sonra bir haber programına katılıp heykelin "pantolonunu indirmiş bir adam değil bir sanat eseri olduğunu" savunuyor. 
Twitter'da bir kullanıcı "Normalde 'Simpsonlar geleceği tahmin etti' şeyleriyle pek ilgilenmem ama bu tam isabet" ifadesini kullandı.
Bir başka kişi de "Simpsonlar bir kez daha gerçekten yaşanan bir olayı öngördü" dedi.
Simpsonlar daha önce de Donald Trump'ın başkanlığını, 2000'de yayımlanan 11. sezondaki "Bart to the Future" adlı bölümde tahmin etmişti.
2010'da yayımlanan bir bölümdeyse Milhouse, Finli ekonomist Bengt R. Holmstrom'un Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanacağına dair bahse girmişti. Nitekim Holmstrom 6 yıl sonra bu ödülü gerçekten de kazanmıştı.
Independent Türkçe, NME, New York Psot



Robert De Niro, Cannes'da Trump'ı topa tuttu

Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
TT

Robert De Niro, Cannes'da Trump'ı topa tuttu

Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)

Donald Trump'ı sert bir dille eleştiren Robert De Niro, salı gecesi Cannes Film Festivali'nde yaptığı ödül konuşmasında başkana hücum ederek, "özgürlüğü önemseyen herkesi örgütlenmeye, protesto etmeye ... oy vermeye" çağırdı.

Aktör, festivalde Altın Palmiye Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü kabul ederken dinleyenlere Trump'ın sanatı hedef aldığına dair uyarıda bulundu.

"Bir zamanlar kanıksadığımız demokrasi için canla başla savaşıyoruz ve bu hepimizi etkiliyor, burada hepimizi etkiliyor çünkü sanat demokratiktir. Sanat kapsayıcıdır. Bu gece olduğu gibi insanları bir araya getirir. Sanat gerçeği arar. Sanat çeşitliliği kucaklar" dedi.

De Niro alkışlar arasında, "İşte bu yüzden sanat bir tehdittir... İşte bu yüzden otokratlar ve faşistler için bir tehdidiz" dedi.

Ünlü oyuncu özellikle Washington D.C.'deki Kennedy Sahne Sanatları Merkezi'nin kontrolünü ele geçirdiği ve yabancı filmlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunduğu için "Amerika'nın kültürsüz başkanına" saldırdı.

De Niro, "Amerika'nın kültürsüz başkanı kendisini önde gelen kültür kurumlarımızdan birinin başına atadı" dedi.

Sanat, beşeri bilimler ve eğitime yönelik fonları ve desteği kesti. Şimdi de ABD dışında üretilen filmlere yüzde 100 gümrük vergisi getireceğini açıkladı.

De Niro bu "saldırıların kabul edilemez olduğunu" söyledi.

Ve bu sadece Amerika'ya özgü bir sorun değil. Küresel bir sorun ve tıpkı bir filmde olduğu gibi hepimiz seyirci kalamayız. Harekete geçmeliyiz, hemen şimdi harekete geçmeliyiz, şiddetle değil ama büyük bir tutku ve kararlılıkla.

Konuşmasını Fransa'nın ulusal sloganı ile bitirdi:

Liberté, egalité, fraternité (Özgürlük, eşitlik, kardeşlik).

Cevap hakkı için iletişime geçilen Beyaz Saray henüz yanıt vermedi.

Independent Türkçe