Pentagon’dan Suriye'deki İranlı gruplara tehdit

Pentagon yetkilileri Kongre'ye, Tahran'ın üretebileceği bir nükleer silaha karşı ‘planlar’ geliştirdiklerini aktardılar.

ABD Savunma Bakanı Austin ve ABD Genelkurmay Başkanı Milley dün, ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komisyonu huzuruna çıktılar. (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Austin ve ABD Genelkurmay Başkanı Milley dün, ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komisyonu huzuruna çıktılar. (Reuters)
TT

Pentagon’dan Suriye'deki İranlı gruplara tehdit

ABD Savunma Bakanı Austin ve ABD Genelkurmay Başkanı Milley dün, ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komisyonu huzuruna çıktılar. (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Austin ve ABD Genelkurmay Başkanı Milley dün, ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komisyonu huzuruna çıktılar. (Reuters)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İran'ın  Joe Biden'ın göreve gelmesinden bu yana bölgedeki ABD çıkarlarına yönelik 83 saldırı düzenlediğini söyledi.
Austin, ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komisyonu oturumunda, ABD'nin bu saldırılara 4 kez yanıt verdiğini ve bundan dolayı komisyonun Cumhuriyetçi üyelerinden eleştiri aldığını belirtti. Lloyd Austin cuma günkü ABD saldırısından sonra İran destekli milislerin düzenlediği yeni saldırılarda bir ABD’linin yaralandığını doğruladı. ABD kuvvetlerinin bu saldırıya henüz yanıt vermediğinin altını çizdi.
Savunma Bakanı, ABD güçlerini ve bölgedeki ABD çıkarlarını İran tehdidine karşı koruma sözü verdiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İran destekli milisler Irak ve Suriye'deki ABD kuvvetlerine saldırdığında kararlı davrandık. Söz konusu saldırıların devam etmesi halinde daha fazla karşı saldırıda bulunacağız. Ukrayna'daki İran insansız hava araçları (İHA) karşılığında Tahran'a Rus askeri desteği de dahil olmak üzere İran Rusya ile ortaklığını derinleştirirken, biz İran İHA’larından kaynaklanan artan tehlikeyle yüzleşmek için etkili yaklaşımlar geliştiriyoruz.”
ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley de aynı oturumda yaptığı açıklamada “İran, teröristleri ve onların vekillerini destekleyerek Ortadoğu bölgesinin istikrarını bozmakla tehdit ediyor” dedi. İranlı grupların Suriye'deki ABD üslerine düzenlediği saldırılarda bir ABD'linin öldüğüne, yedi kişinin de yaralandığına dikkat çeken Milley, “Güçlerimizi savunmak için derhal harekete geçtik. Bölgede ve nerede bulursak bulalım terör tehditlerine karşı koymaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Milley, İran'ın ‘nükleer silah geliştirme yeteneklerini geliştirmek için adımlar attığını’ vurgularken “İran bu kararı aldığında, iki haftadan daha kısa bir sürede nükleer silah için bölünebilir malzeme üretebilir ve gerçek bir nükleer silah üretmesi yalnızca birkaç ay sürer” dedi. Milley ayrıca İran'ın nükleer silah edinmeme taahhüdünü de vurguladı. ABD ordusunun ve yönetiminin ‘İran’ın nükleer silah geliştirmeye karar vermesi durumunda’ dikkate alması için çeşitli seçenekler geliştirdiğine işaret etti.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ayrıca komisyondaki kıdemli Cumhuriyetçi senatör Roger Wicker, yönetimin Suriye'deki İran milislerine yönelik askeri saldırılar meydana geldiğinde senatörleri bilgilendirmemesinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi. Wicker, Kongre'nin, ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit etmesi durumunda Beyaz Saray'ın İran'a karşı saldırı düzenlemesine izin verecek bir yetkilendirmeyi onaylama çabalarına atıfta bulundu.
New York Times, ABD'li bir yetkilinin Beyaz Saray'ın ABD güçlerinin buna hazır olmasına rağmen cuma günü ikinci tur saldırı başlatmamaya karar verdiğini söylediğini aktardı. Gazete, Biden yönetiminin daha fazla saldırı olması durumunda İran ile gerilimin artma korkusuna ve ABD güçlerinin bölgedeki DEAŞ unsurlarını ortadan kaldırmak olan esas görevden uzaklaştırılmasına işaret etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İranlı milislerin Suriye'nin doğusundaki Deyrizor şehrinde konuşlandırıldığını ve ‘siviller arasında’ kendilerine ev aramak için şehrin mahallelerini dolaştığını bildirdi. Şehir sakinleri arasında İranlı milislerin kendilerini ‘canlı kalkan’ olarak kullanmalarına yönelik korku sürüyor. Bu hamleler, geçtiğimiz günlerde İranlı milislerin ABD kuvvetleri tarafından Deyrizor'da aldığı darbelerin ardından geldi.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.