Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun Mayıs’ta Paris’i ziyaret edecek

Mayıs ayında Tebbun ile Macron arasında gerçekleşecek görüşmelerde 3 ‘yakıcı’ dosya ön plana çıkıyor. En önemlisi, ‘hafıza sancıları’ ve Cezayir'e vize kotasının azaltılması

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, Cezayir'e yaptığı son ziyarette Fransız mevkidaşını karşılarken (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, Cezayir'e yaptığı son ziyarette Fransız mevkidaşını karşılarken (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)
TT

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun Mayıs’ta Paris’i ziyaret edecek

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, Cezayir'e yaptığı son ziyarette Fransız mevkidaşını karşılarken (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, Cezayir'e yaptığı son ziyarette Fransız mevkidaşını karşılarken (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un 2019 yılının sonunda iktidara gelmesinden bu yana Fransa'ya yapacağı ilk resmi ziyaretin 2-3 Mayıs tarihlerinde gerçekleşeceği bildirildi.
Şarku’l Avsat’ın Fransız dergisi Jeune Afrique’dan aktardığı habere göre 27 Mart tarihli güncel sayısında, geçtiğimiz Ocak ayından bu yana duyurulan ziyaretin “muhalif aktivist Amira Bouraoui davası” nedeniyle neredeyse iptal edileceğini bildirdi. Ancak bu kriz, geçtiğimiz Cuma günü Tebbun ile Macron arasında yapılan bir telefon görüşmesinin ardından çözüldü.
Cezayir, muhalif aktivist Bouraoui'nin Tunus'a ve oradan da Fransa'ya “Fransız istihbaratı tarafından gizlice tahliyesini” protesto etmek için geçen ayın başlarında Paris'teki büyükelçisini geri çağırmıştı. Fransız makamları, seyahat yasağı önlemleri altında olan Bouraoui'nin Fransız pasaportuna sahip olması nedeniyle ‘konsolosluk koruması hakkını’ savundu.
Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, iki cumhurbaşkanı arasındaki telefon görüşmesinin “bu konudaki birçok kafa karışıklığının ve bunun sonucunda ikili ilişkilerde ortaya çıkan çatlağın giderilmesine izin verdiği” belirtildi. Ayrıca Tebbun'un Macron'a “Cezayir büyükelçisinin yakında Paris'e döneceğini” bildirdiğinin altı çizildi.
Macron'un Ağustos 2022'de Cezayir'e yaptığı ziyaretten sonra Elysee Sarayı'nın Tebbun'u ağırlayacağı kararlaştırıldı ve bunun tarihinin belirlenmesi iki hükümet arasındaki anlaşmaya bırakıldı. Bu konu, Fransa Başbakanı Elizabeth Born'un Cezayir ziyareti sırasında diğer dosyalar arasında ele alındı. Bakanlar düzeyinde tartışılan konulara göre Mayıs ayında yapılması beklenen ‘Paris görüşmeleri’, gözlemciler tarafından hazırlanan ‘yakıcı’ dosyaları ele alacak. Bu dosyalardan ilki, her iki ülkenin de kesin olarak aşmak istediği ‘hafıza sancıları’ meselesidir ve ikili ilişkilerde ilerlemenin bu dosyanın ele alınmasına bağlı olduğu kanıtlanmıştır. İki lider, her biri kendi tarafından, bu konuda en iyi çözümü tartışmak üzere tarih ve arşiv uzmanlarından oluşan bir ‘komisyon’ seçti. Ancak gözlemciler, iki ülkenin meseleye yönelik farklı bakış açılarının ziyaretten sonra da devam edeceğini öne sürüyorlar. Fransa, Cezayir'in ‘sömürge suçunu tanıma ve özür dileme’ talebini bir ‘suçluluk ifadesi’ olarak görüyor ve bunu reddediyor. Diğer yandan Cezayirliler, ikili ilişkileri gelecekte herhangi bir sorundan muaf tutmanın şartı olarak gördükleri bu konuda taviz vermeye hazır görünmüyor.
Fransız kamu kanalı TV5 internet sitesinde yer alan bir makalede, Tebbun'un ziyareti “sömürgecilik geçmişi, bağımsızlık savaşı ve Fransa'daki Cezayir göçü ile damgasını vuran, çok güçlü insani ve tarihi bağları paylaşan iki ülke arasında yakınlaşma sağlama girişimleri bağlamında istisnai, yenilenmiş bir başlangıç olacak” ifadeleri yer aldı. Makalede, “ikili ilişkilerde ‘yeni bir yükseliş’ arzusunun, Fransa, Cezayir ve -Cezayir'in bölgesel rakibi olan ve Paris ile yakın ilişkileri bulunan- Fas arasında büyük bir diplomatik hareketlenme bağlamına girdiği ve ayrıca Fas’ın Fransa’nın Cezayir'le yakınlaşma arzusundan hoşlanmadığı” kaydedildi. İki ülkeyi rahatsız eden ‘hafıza sancılarından’ sonra ikinci dikenli dosya ise Cezayirlilerin konsolosluk izinlerini vermekte gecikmesinden şikâyet eden Fransa'nın Cezayir'e vize kotasını düşürmesidir. Bu durum, Fransa'dan gelen düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesine izin veriyor. Geçtiğimiz yılın sonunda Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin Cezayir'i ziyaret ettiğinde bu krizin çözüldüğü duyurulmuş olmasına rağmen, ‘Bouraoui davası’ meseleyi yeniden başlangıç ​​noktasına getirdi. Ancak gözlemciler, beklenen Tebbun ziyareti sırasında bu sorunun nihai olarak çözülmesini bekliyorlar.
Ziyarette, bazı gözlemcilerin beklentilerine göre, Çin ve Türk şirketlerinin kıyasıya rekabeti ışığında Cezayir'deki Fransız yatırımlarının 4 milyar euroyu bulan dosyası da yer alıyor. Fransız tarafı, Kuzey Afrika’daki eski kolonileri gibi Cezayir'in de ‘Fransa için özel bir Pazar’ olduğu düşünüldüğünde, bu rakamı yükseltmek istiyor.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.