İsrail aşırı sağı öfkesini Araplara yöneltiyor

Yerleşimciler, Huvara ve Batı Şeria'daki köylere ve Kudüs’teki Araplara saldırdı.

Yerleşimciler geçtiğimiz salı günü Batı Şeria'nın Huvara bölgesinde arabaları ateşe verdi, evlere ve dükkanlara saldırdı. (EPA)
Yerleşimciler geçtiğimiz salı günü Batı Şeria'nın Huvara bölgesinde arabaları ateşe verdi, evlere ve dükkanlara saldırdı. (EPA)
TT

İsrail aşırı sağı öfkesini Araplara yöneltiyor

Yerleşimciler geçtiğimiz salı günü Batı Şeria'nın Huvara bölgesinde arabaları ateşe verdi, evlere ve dükkanlara saldırdı. (EPA)
Yerleşimciler geçtiğimiz salı günü Batı Şeria'nın Huvara bölgesinde arabaları ateşe verdi, evlere ve dükkanlara saldırdı. (EPA)

İsrail’deki sağcı Yahudiler, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yargı yasasını askıya almasının ardından öfkelerini Araplara yöneltti. Batı Şeria'daki Filistin köylerine ve Kudüs'teki bazı Araplara saldırdılar.
Yerleşimciler dün köyleri ve kasabaları hedef alan saldırılarının büyük kayıplara yol açmasından saatler sonra, Huvara yakınlarında Filistinlilere ait araçları hedef aldı ve iki arabayı yaktı. Yerleşimciler geçtiğimiz pazartesi günü geç saatlerde Huvara'daki Filistinlilerin evlerine saldırı düzenledi. Gaz bombasının da kullanıldığı saldırılarda 11 kişi yaralandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, Huvara Acil Durum Merkezi'ndeki sağlık personelinin Rafidia Devlet Hastanesi'ne ulaşan kafalarına aldıkları darbelere ek olarak işgal güçleri ve yerleşimciler tarafından darp edilmeleri sonucu yaralanan beş kişiyi tedavi altına aldığını açıkladı. Saldırılarda Huvara'daki Filistin Kızılayı ambulansı ve ateşe verilen bir kamyon da hedef alındı.
Batı Şeria'nın kuzeyindeki yerleşim dosyasından sorumlu yetkili Gassan Duğlas, yerleşimcilerin Huvara'da vatandaşların evlerine ve araçlarına saldırdığını aktardı. Duğlas yaptığı açıklamada, saldırılar sonucunda Nadir Azzam’a ait bir kamyonun ateşe verildiğini ve  ambulansların da hedef alındığını kaydetti.  
Huvara'ya yönelik yeni eylem, geçtiğimiz cumartesi günü iki askerin yaralandığı silahlı saldırının ardından İsrail ordusunun bölgeyi kuşatmasına rağmen gerçekleşti.
Huvara'daki Fetih Hareketi’nin Sekreteri Kemal Avde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İsrail güçleri ana caddede yoğun bir şekilde konuşlandırıldı ve yolun her iki tarafında bir dizi kontrol noktası kuruldu. Kasaba merkezindeki ana cadde boyunca yer alan evler de askeri kışlaya dönüştürülerek çatıları yükseltildi.”
 İsraillilerin Batı Şeria'nın kuzeyindeki ve merkezindeki yerleşim yerlerine ulaşmak için düzenli olarak seyahat ettikleri tek Filistin kasabası olan Huvara, bölgede adeta bir patlama noktası haline geldi. Son dört hafta içinde üç Filistin operasyonuna ve yerleşimcilerin çok sayıda saldırısına tanık oldu.
İsrail Ordusu Genel Komutanı Herzi Halevi, geçtiğimiz cumartesi günkü operasyonun yapıldığı yeri ziyaret etmek için bölgeye gitti. Ancak Halevi, İsrail'in tanık olduğu şiddetli protestolar nedeniyle operasyonun ayrıntılarını görmek için yola çıktığı bölgeye ulaşamadı. İsrail Ordusu, iki askerin yaralandığı operasyonun failini aramaya devam ediyor.
Yerleşimciler, Huvara'ya yapılan saldırıdan önce ve sonra Batı Şeria'nın kuzey ve güneyindeki diğer köylerdeki Filistin topraklarına saldırdı. İsrail ordusu dün en az 12 Filistinli ve 5 yerleşimciyi tutukladı. İsrail menşeili Walla internet sitesine göre tutuklular soruşturma için Şin Bet güvenlik servisine nakledildi.
Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik saldırı, İsrail'de aşırı sağın hukuk mücadelesinde sağın yenilgisinden sonra Araplara yönelik öfkesinin dönüşmesinin bir parçası gibi görünüyor. Polis Teşkilatı tarafından dün erken saatlerde yapılan açıklamada, aşırı sağcı grupların Kudüs'teki hükümet yanlısı gösteriler sırasında Arap yayalara saldırdığı, bir vakada bir adamın vahşice darp edilip görüntünün kaydedildiği ve üç kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Saldırılar, büyük şehirlerde hükümetin yargı mevzuatına ilişkin protesto gösterileri ile eş zamanlı yaşandı. Polisle çatışmalar meydana geldi. Kudüs'teki yasama yanlısı göstericiler yoldan geçen Araplara saldırırken filme alınanlar arasında aşırı sağcı La Familia grubunun düzinelerce üyesi de vardı.
Polis, protestocuların bir Arap taksi şoförünün etrafını sardığını ve taksisine nesneler fırlattığını bildirdi. Polis tarafından yapılan açıklamada, sürücünün yakındaki bir benzin istasyonundan kaçmaya çalıştığın ancak daha sonra ‘onun peşinden koşan ve arabasına ciddi şekilde zarar veren isyancılar tarafından vahşice saldırıya uğradığı’ kaydedildi.  Olayla ilgili soruşturma başlatan polis üç kişiyi gözaltına aldı.
Kudüs'te kaydedilen bir başka video da İsrail ve Likud bayrakları sallayan sağcı protestocuların bir Arap şoförün yolunu kesip ‘köyünüz yansın’ şeklinde sloganlar attıkları görüldü. Video kaydına alınan başka bir olayda, sağcı bir protesto sırasında yakalanan bir Arap gencin siviller ve memurlar tarafından güvenli bir yere sürüklendiği gözler önüne serildi.
Aşırı milliyetçi grup La Familia, görünüşte Beitar Kudüs futbol takımı için bir hayran kulübü. Ancak takım ırkçı söylemleri ve şiddet içeren davranışları nedeniyle defalarca grupla ilişiği olmadığını bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bir süre önce  gurubun terör örgütü olarak yasaklanması çağrısı yapıldı.
İşçi Partisi Milletvekili Gilad Karev, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Araplara yönelik taciz ve saldırılara atıfta bulunarak göstericilerin ‘yargısız infaz’ uygulama girişimlerini kınadı. Karev açıklamasında “Bu organize bir altyapı. Kendiliğinden bir toplanma değil. Polis ve Şin Bet, bu şiddetli altyapıya yeterli bir tepki vermiyor. Uyanma vakti geldi” ifadelerini kullandı.
İşçi Partisi lideri Merav Michaeli de aşırı sağcı protestocuları ‘Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'in milisleri’ olarak nitelendirdi.



Edan Alexander'ın bugün serbest bırakılması için Gazze Şeridi ve İsrail'de hazırlıklar sürüyor

 ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın büyükannesi, İsrail'in güneyindeki Kibbutz Nir Oz'da torununun fotoğrafını gösteriyor. (Reuters)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın büyükannesi, İsrail'in güneyindeki Kibbutz Nir Oz'da torununun fotoğrafını gösteriyor. (Reuters)
TT

Edan Alexander'ın bugün serbest bırakılması için Gazze Şeridi ve İsrail'de hazırlıklar sürüyor

 ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın büyükannesi, İsrail'in güneyindeki Kibbutz Nir Oz'da torununun fotoğrafını gösteriyor. (Reuters)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın büyükannesi, İsrail'in güneyindeki Kibbutz Nir Oz'da torununun fotoğrafını gösteriyor. (Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının bugün gerçekleşeceğini duyurdu.

Hamas'a yakın bir kaynak Alexander'ın serbest bırakılmasının bugün ya da yarın gerçekleşebileceğini, ancak bunun için sahadaki koşulların güvence altına alınması gerektiğini öne sürmüştü.

Bir başka kaynak da arabulucuların Hamas’a, esir Edan Alexander'ın teslimine hazırlık olarak İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarını askıya alacağını bildirdiğini aktardı. AFP'ye konuşan kaynak, “Hamas'a İsrail'in bu sabah 9:30'dan itibaren Gazze Şeridi'ndeki tüm muharebe operasyonlarını, Edan'ın nakli ve teslimi için güvenli bir geçiş sağlamak amacıyla durdurmaya başladığı bilgisi verildi” dedi.

İsmini vermek istemeyen bir İsrail Savunma Bakanlığı yetkilisinin bazı medya organlarında yayınlanan açıklamasına göre İsrail tarafında askeri yetkililer, Alexander'ı karşılamak üzere hazırlıklara başladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre bu hazırlıklar arasında İsrail ordusunun Re'im Üssü’nde Alexander'ın ilk olarak teslim alınacağı binanın hazırlanması da yer alıyor.

Times of Israel, üssün daha önce serbest bırakılan esirleri muayene etmek ve bazen de genellikle birkaç gün ya da daha uzun süre kaldıkları bir İsrail hastanesine gitmeden önce aileleriyle yeniden bir araya getirmek için özel bir alan olarak kullanıldığını bildirdi.

Görsel kaldırıldı.Edan Alexander'ın memleketi New Jersey'deki bir Yahudi toplum merkezinin önünde bulunan fotoğrafı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden bugün erken saatlerde yapılan açıklamada, İsrail'in Hamas'la herhangi bir ateşkes ya da esir bırakma anlaşmasında bulunmadığı, sadece ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılması için güvenli geçişin sağlanması gerektiği belirtildi.

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün Reuters'a yaptığı açıklamada, Alexander'ın yakında serbest bırakılacağını söylerken, arabulucular Mısır ve Katar bu gelişmeyi savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'nde ateşkes görüşmelerine geri dönülmesi için cesaret verici bir adım olarak nitelendirdi.

Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki tüm esirlerin serbest bırakılmasını güvence altına alacak olası bir anlaşmaya varmak için müzakerelerin ‘ateş altında’ devam edeceğini söyledi.

Alexander'ın serbest bırakılması taahhüdünün Gazze Şeridi'ndeki ‘askeri baskının’ ardından geldiğini belirten Netanyahu, “Esirlerimizin serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmanın Hamas'a teklif edildiği kritik günler yaşıyoruz” dedi.

Son gelişmeler, Hamas liderlerinin Doha'da ABD ile doğrudan görüşmeler yaptığını; Gazze Şeridi'ne yardım girişine izin verilmesi ve ateşkes müzakereleri konusunda ‘bazı ilerlemeler’ kaydedildiğini açıklamasından kısa bir süre sonra geldi.

19 Ocak ile 17 Mart tarihleri arasında yapılan ateşkes, İsrail hapishanelerindeki yaklaşık bin 800 Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında, sekizi ölü 33 esirin İsrail'e iade edilmesine izin vermişti. İsrail, Hamas'ı tüm esirleri serbest bırakmaya zorlamak amacıyla 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yeniden başladı. ABD'li, Mısırlı ve Katarlı arabulucuların çatışmaları sona erdirme çabaları şu ana kadar sonuç vermedi.

Görsel kaldırıldı.ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın annesi, Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin aileleri için Tel Aviv'de düzenlenen bir toplantıda (AP)

Gazze Şeridi'ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısının ardından başladı. AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre söz konusu saldırıda çoğu sivil bin 218 kişi öldü. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı verilerine göre savaşın başlamasından bu yana en az 52 bin 810 Filistinli hayatını kaybetti.