BM Libya Temsilcisi Batili taraflara seçim yükümlülüklerini hatırlattı

Libyalı tarafların Cenevre’de yeni bir toplantı düzenleyeceği açıklandı

Mişri, Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi binasında BM Temsilcisi Batili ile görüştü (Libya Devlet Yüksek Konseyi)
Mişri, Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi binasında BM Temsilcisi Batili ile görüştü (Libya Devlet Yüksek Konseyi)
TT

BM Libya Temsilcisi Batili taraflara seçim yükümlülüklerini hatırlattı

Mişri, Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi binasında BM Temsilcisi Batili ile görüştü (Libya Devlet Yüksek Konseyi)
Mişri, Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi binasında BM Temsilcisi Batili ile görüştü (Libya Devlet Yüksek Konseyi)

Birleşmiş Milletler’in (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Batili, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’ni bir kez daha Libya halkına karşı görevleri olarak, seçimleri ‘belirli bir zaman çerçevesi içinde’ yapma yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı. Batili, geçen pazartesi günü başkent Trablus’ta düzenledikleri toplantı sırasında Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri’ye (13’üncü anayasa değişikliği uyarınca kurulan ve seçim kanununu hazırlamakla görevli olan) 6+6 Teknik Komite’ye temsilcilerini aday göstermesi için konseye liderlik etmesi çağrısı yaptığını söyledi. Batili ayrıca, BM misyonunun teknik ve lojistik destek sağlamaya daimi olarak hazır olduğunu vurguladı.
Öte yandan Mişri, Batili ile yaptığı görüşmede Yüksek Konsey’in ‘siyasi nedenlerle kimseyi dışlamaması gereken, ancak seçim yasalarının bazı maddeleriyle ilgili yürürlükteki mevzuata saygı duyan’ seçim yasalarıyla ilgili tavrını dile getirdiğini belirtti. Mişri’ye göre Batili, ‘ülkedeki mevcut durumu hesaba katan ve seçimlere ulaşmaya yardımcı olan’ bir uzlaşmaya varmanın önemli olduğunu vurguladı. Halid el-Mişri ayrıca, görüşmede 5+5 Askeri Komite’nin Trablus’taki son toplantısını da ele aldıklarını ve bu yolun seçimleri güvence altına alacak planlar geliştirerek seçim sürecini desteklemedeki rolünü teyit ettiğini söyledi.
Konsey tarafından yayınlanan bir bildiriye göre Mişri, Yüksek Konsey’e bağlı komitelerin başkanlarıyla, ‘seçimlerin sağlam yasalara uygun olarak tamamlanmasını desteklemek için atılacak adımları’ ve ‘istikrarı artıran yolların önemini’ tartışmaya odaklanan bir toplantıya da başkanlık etti. Konsey’in bazı üyelerinin aktardığına göre Yüksek Konsey ile ortaklaşa kurulan 6+6 komitesindeki konsey üyelerinin seçilmesi için, ilerleyen dönemde Trablus’taki merkezinde resmi bir toplantı yapılması planlanıyor.
Aynı şekilde Batili, Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi ile yaptığı görüşmede konseyin siyasi çıkmazı kırma çabalarını övdüğünü belirtti. BM Özel Temsilcisi, bu yıl seçimleri gerçekleştirebilmek için siyasi ve güvenlik tarafları arasında güven artırıcı önlemlerin devam ettirilmesi konusunda fikir alışverişinde bulunduklarına dikkati çekti ve ulusal uzlaşı yolundaki ilerlemeyi de ele aldıklarını belirtti.
Diğer taraftan Lafi, bu yıl gerçekleştirilecek seçimlerin başarısına katkı sağlayacak güvenlik ve askeri kurumları birleştirme çabalarını memnuniyetle karşıladığını ve başarısını sağlamak için katılımcılar arasında güven köprüleri kurmaya çalıştığını açıkladı. Başkanlık Konseyi’nin Batili’nin ulusal uzlaşma projesinin başarısı yoluyla istikrar sağlama çabalarına verdiği desteğin devam ettiğini vurgulayan Abdullah el-Lafi’ye göre Batili, BM misyonunun ana ortağı olan Başkanlık Konseyi’nin ülkede istikrarı sağlama çabalarına övgüde bulundu. Lafi ayrıca, ulusal uzlaşma için kapsamlı bir konferansın toplanması konusunda atılan adımları tartıştıklarına dikkat çekti.
Öte yandan Başkanlık Konseyi üyesi Musa el-Koni, BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşler ve Barış İnşasından Sorumlu Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile New York’ta bir araya geldi. Koni’nin belirttiğine göre DiCarlo, seçimlere ulaşmak için BM ve Başkanlık Konseyi arasındaki ortaklığın önemine vurgu yaptı. DiCarlo ayrıca, Başkanlık Konseyi’nin ulusal uzlaşma konusundaki kilit rolüne de övgüde bulundu.
Aynı şekilde İsviçre’deki İnsani Diyalog Merkezi, bu yıl yapıcı seçimler düzenlenmesini destekleyen önerilerde bulunmak amacıyla 5 Nisan’da Cenevre’de önemli Libyalı ortaklar ve uluslararası toplum üyeleriyle ‘gayri resmi bir beyin fırtınası toplantısı’ gerçekleştirmeye hazırlanıyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İnsani Diyalog Merkezi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Direktörü Romain Grandjean tarafından gönderilen bir davetiye, 3-5 Nisan tarihleri ​​arasında Libyalı katılımcılar arasında gerçekleştirilecek olan tartışmaların son oturumunda, seçim takvimi ve seçim sonrası döneme ilişkin güvence ve garantilerin yanı sıra seçim takvimi ve güvenlik düzenlemeleri üzerinde durulacağını gösterdi. Ayrıca sonuçların, daha sonra BM ve diğer ilgili taraflara sunulacak olan tavsiyeler şeklini alması bekleniyor.
Söz konusu toplantı, kendisini çatışma tarafları arasında arabuluculuk yapmayı amaçlayan bir sivil toplum kuruluşu olarak tanıtan İnsani Diyalog Merkezi’nin (2021’de Cenevre’deki Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafından onaylanan) ‘yol haritası’ anlaşmasının hazırlanmasına katkıda bulunması dolayısıyla önemli. Yol haritası, başkanlığını Muhammed el-Menfi’nin yaptığı Başkanlık Konseyi ile Abdülhamid el-Dibeybe başkanlığındaki geçici ‘Birlik’ hükümetinden oluşan bir geçiş otoritesinin oluşmasıyla sonuçlanmıştı.
Bu yılın başında merkez ve BM misyonu, deneyimi tekrar etme isteğine dair söylentileri yalanlarken, ancak yeni çağrı bu inkarın doğru olmadığını gösterdi. Bilgi sahibi kaynaklara göre bu hareketin, Batili’nin ‘Temsilciler Meclisi ve Yüksek Konsey’in ertelenen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için kanun çıkaramaması durumunda, tüm siyasi partileri alternatifleri düşünme’ ile tehdit etmesinden kaynaklandığını söyledi.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.