Lübnan parlamentosunda siyasi gerginlik tırmanıyor

Ketaib lideri, Berri’nin siyasi yardımcısını ‘kutsal değerleri ihlal etmekle’ suçladı

Oturumdan sonra Cemayel (ortada) meslektaşları Mişel Muavvad (sağda) ve Selim es-Saye ile birlikte (Lübnan Parlamentosu web sitesi)
Oturumdan sonra Cemayel (ortada) meslektaşları Mişel Muavvad (sağda) ve Selim es-Saye ile birlikte (Lübnan Parlamentosu web sitesi)
TT

Lübnan parlamentosunda siyasi gerginlik tırmanıyor

Oturumdan sonra Cemayel (ortada) meslektaşları Mişel Muavvad (sağda) ve Selim es-Saye ile birlikte (Lübnan Parlamentosu web sitesi)
Oturumdan sonra Cemayel (ortada) meslektaşları Mişel Muavvad (sağda) ve Selim es-Saye ile birlikte (Lübnan Parlamentosu web sitesi)

Lübnan’ın günlerdir tanık olduğu ‘kış - yaz dönemi’ zemininde yaşanan siyasi gerginlik parlamentoya taşındı. Milletvekilleri, 28 Mart’ta belediye seçimleri de dahil olmak üzere bir dizi yasa teklifini görüşmek için ortak meclis komitelerinin bir oturumunda bir araya geldi. Toplantıdaki tartışmalar, yüksek tavanlı tartışmalara dönüşürken, Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami Cemayel’e göre ‘kutsallıkları ihlal’ noktasına ulaştı. Meclis Başkanı Nebih Berri’nin belediye seçimlerinin yanı sıra bir dizi kanun teklifini görüşmek üzere toplanmak istediği yasama oturumunun iptaline atıfla bu gergin atmosfer, oturumun ertelenmesine ve İçişleri Bakanı ile hükümete belediye seçimlerine karar vermeleri için bir öneride bulunulmasına yol açtı.
Sorunun detayları açıklanmazken, yasama oturumlarının yapılmasına karşı çıkılmasının yanı sıra belediye seçimleri ve bunların nasıl finanse edildiği ile ilgili olduğu belirtildi. Bu durum ise Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami Cemayel ile Meclis Başkanı Nebih Berri’nin siyasi yardımcısı Ali Hasan Halil arasında mezhepçi söylem noktasına varan bir tartışmaya yol açtı. Edinilen bilgiye göre milletvekillerinin bağırışları ve sesleri, salonun dışından duyuldu.
Meclis komiteleri, 28 Mart’ta içişleri ve maliye bakanları Bessam Mevlevi ve Yusuf el-Halil ile çok sayıda milletvekili ve ilgili dairelerin temsilcilerinin katılımıyla Meclis Başkanı Yardımcısı İlyas Busaab’ın başkanlığında ortak bir toplantı yaptı.
Oturumun gündeminde, 2023 yılı belediye seçimlerinin yapılması giderlerinin karşılanması için genel bütçeye 1,500 milyar liralık ek ödenek açılmasına yönelik kanun teklifinin de bulunduğu sekiz madde yer aldı.
Oturum sonrasında Busaab, “Seçimlerin yapılmasında kimse için bir sakınca yok. İçişleri Bakanı, gelecek ayın 3’ünde bu konuda çağrı yapacak. Ancak davet öncesinde dikkat edilmesi gereken pek çok şey var. Çünkü bir davet söz konusu olduğunda bir süre sonra geri adım atamayız” dedi.
İlyas Busaab, “İçişleri Bakanı konuyu görüşmek ve uygun kararı almak için Başbakan’a gidecek. Bu sorunun da çözülmesi için İçişleri Bakanı ve hükümete bir tavsiye yayınladık. Siyasi tartışma ortamın gergin olması nedeniyle oturumun ertelenmesine yol açtı” ifadelerini kullandı.
Oturumun ardından yapılan açıklamalar, meclis içi çekişmenin birçok konuya ilişkin anlaşmazlıkların birikiminden kaynaklandığını gösterdi. Bu anlaşmazlıkların başında ise cumhurbaşkanlığı seçimleri ve cumhurbaşkanlığı boşluğu sırasında parlamentonun yetkilerine ve geçici hükümete yaklaşımdaki ilgili farklılıklar geliyor.
Oturumun sonlanmasının ardından Cemayel, içeride neler yaşandığını anlatırken, detaylara değinmeyi ise reddetti. Ancak aynı zamanda bu durumun tehlikeli olduğuna da dikkati çekti. Ketaib tarafından yapılan açıklamada, Halil’in milletvekilleri arasında söylem düzeyine yükselmeyen ahlak dışı ifadeler kullanması nedeniyle Cemayel ile Milletvekili Ali Hasan Halil arasında şiddetli bir tartışma yaşandığı belirtildi.
Ketaib kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada “Milletvekili Cemayel, belediye seçimlerinin finansmanı konusunun tartışılması sırasında, cumhurbaşkanlığı boşluğu nedeniyle anayasaya aykırı olduğuna inandığı Temsilciler Meclisi’nin yasama oturumuna ihtiyaç duymadan seçimlerin nasıl finanse edileceğine dair çeşitli seçenekler önerdi” dedi. Bu öneriler arasında, Yüksek Yardım Komisyonu’ndan veya ‘Sayrafa’ platformu için gereken miktarın günlük katlarını harcayan Merkez Bankası’ndan finansman olasılığı da var ve bu harcamanın 8 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Aynı şekilde Eğitim Bakanı’nın bu paranın bir kısmını bakanlık binasını temizlemek için bir şirket görevlendirmek için kullandığı söylentisine istinaden Cemayel, bugün çeşitli amaçlarla kullanılan Uluslararası Para Fonu’dan özel para çekme fonlarının bakanlıkların temizlenmesi için bile kullanılma olasılığını gündeme getirdi.
Kaynaklar, Milletvekili Ali Hassan Halil’in araya girdiğini, parti liderlerinden birinin de anayasaya aykırı bir seçenek öne sürerek, hükümetten bunu yapmasını istediğini ve Cemayel’in müdahale ettiğini açıkladı. Kaynaklara göre Sami Cemayel, “Sayın meslektaşınızın anayasaya, yasalara ve yargıya nasıl saygı gösterilmesi gerektiğine dair bize verdiği örnek dolayısıyla şaşkınım” dedi. Milletvekili Halil ise, “Sen bir suçlusun, bir suçlunun oğlusun ve suçlu bir ailedensin” ifadeleriyle yanıt verdi. Bunun üzerine ise kaos çıktı ve milletvekilleri karşılıklı bağrışmalara başladı.
Ketaib Partisi Başkanı Sami Cemayel, düzenlediği basın toplantısında “Belediye ve alternatif seçimlerin düzenlenmemesinin ülkede büyük kaosa yol açacağını vurguladık. Hükümetin belediye seçimlerini yapması için yüzlerce yol olduğuna dikkat çekerek, Merkez Bankası’nın döviz kurunu sakinleştirmek için bir bankacılık platformuna günlük 27 milyon dolar harcadığına dair örnekler verdik” açıklamasında bulundu.
Cemayel, Meclis Başkanı Nebih Berri’ye yönelik eleştiride bulunurken, meclisin yasama organı değil, seçmenler organı olarak görülmesi, yani yasama yetkisinin olmadığı anlamına gelmesi konusundaki tutumunu yineledi. Öte yandan sorumluluğun, belediye seçimleri için fon temin edip diğer konularda fon bulamayan hükümete ait olduğunu vurguladı.
Sami Cemayel, yaşananları bir kutsallık ihlali olduğunu belirterek, ‘tehlikeli’ olarak nitelendirdi, ancak ayrıntılara girmeyi reddetti. Cemayel ayrıca, “Olanları ifşa edersem, bazılarının ülkeyi içine çekmek istediği bir fitneye katkıda bulunmuş olacağım ve biz bunu istemiyoruz. Eğer Berri olanların geçeceğini düşünüyorsa, o zaman kimsenin kabul etmeyeceği büyük bir sorunla karşı karşıya kalacağız. Bununla başa çıkmak istemiyorsa, o zaman mesaj iletilmiş olacak ve bununla nasıl başa çıkacağımızı müttefiklerimizle birlikte göreceğiz” dedi.
Cemayel, “Milletvekillerinden biri (Halil’i kastederek) sinirlendiyse, olanları geçelim, sorun yok. Ama ülkede bu şekilde davranıp bu mantığı kullanıp diğerine bu şekilde bakan bir siyasi eğilim varsa, o zaman sorun çok büyük” şeklinde konuştu.
Öte yandan oturum sonrasında Milletvekili Halil, bazı partilerin yasama oturumlarının düzenlenmesine karşı çıkmalarını eleştirirken, “Bir meslektaşımın bahsettiği duygu, tepkileri doğuran şeydir ve benim sözlerim açıktı. Parlamento olarak özel para çekme fonlarının kullanımından sorumlu olmadığımızı söyleseydim, bazıları döner ve Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanının kastedildiğini söylerdi. Ama Cemayel, kastedilen kişinin kendisi olduğu konusunda ısrar etti ve benimle kardeşlik dilini aşan bir dille konuştu” diyerek sözlerinin devamında ise, “Onurumuzun hiçbir şekilde zedelenmesini kabul etmeyeceğim. Ülkede bölücü söylemlere sürüklenmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Halil, zamanlamaya ilişkin olarak ortaya çıkan anlaşmazlığı hatırlatarak, “Emel Hareketi, Lübnan için savaştı ve hala savaşıyor. Saat nedeniyle ‘Sizin Lübnan’ınız, bizim Lübnan’ımız’ sloganını yükselten bazı tarafların aksine, sivil barışı arzuluyor” ifadelerini kullandı.
Milletvekilleri arasındaki çatışmaların Cemayel ve Halil ile sınırlı kalmadığı biliniyor. Öyle ki Lübnan medyası tarafından aktarılana göre Berri’nin bloğundan Milletvekili Gazi Zuayter’in itirazı ile Milletvekili Melhem Halaf arasında da ‘Halaf’ın bir an önce cumhurbaşkanı seçme çağrısı nedeniyle’ bir anlaşmazlık yaşandı. Anlaşmazlık, iki taraf arasında sert tartışmalara neden oldu.
Demokratik Buluşma Bloğu Sekreteri Milletvekili Hadi Ebu el-Hasan ise ortak komiteler oturumunun bugün tanık olduğu anlaşmazlığa ilişkin açıklamada bulundu. Kendisi, meclisi sakinleştirmek üzere araya giren milletvekillerinden biriydi. Yaşananların ülkedeki üzücü gerçeği gözler önüne serdiğini söyleyen Ebu el-Hasan, atmosferi ‘tıkanık’ olarak nitelendirdi. Al-Anbaa’ya konuşan Hadi Ebu el-Hasan, “Oturumda yaşananlar şok ediciydi. Koşulların bu şekilde devam etmesi halinde ülkedeki durum tehlikeli” diyerek, “Fırtınanın ortasında aklın sesinin yükseltilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Hükümetin kış dönemini uzatma kararından kaynaklanan sorunun sona erdirilmesi çabası çerçevesinde İlerici Sosyalist Parti lideri Velid Canbolad’ın yanı sıra Ebu el-Hasan da ol oynadı. Milletvekili, yetkilileri ‘akıllıca ve dikkatlice düşünmeye, bu gerginliği sürdürmek yerine ülkenin çıkarlarını, halkın arzularını, cumhurbaşkanını seçmeyi, hükümeti kurmayı ve reformları başlatmayı düşünmeye’ çağırdı. Milletvekili Hadi Ebu el-Hasan ayrıca, yaşananların hayal kırıklığına yol açtığını söylerken, “Tüm tarafları bilgeliğe, müzakereye, ihtiyatlı davranmaya, mantığa ve ulusal çıkarları gözetmeye çağırıyoruz” dedi.
Bu anlaşmazlık, Lübnan’da günlerce süren siyasal- mezhepsel gerginliğin ardından, Başbakan Necib Mikati’nin Meclis Başkanı’nın talebi üzerine kış dönemini uzatma kararının ardından baş gösterdi.
Bu durum, mezhepçiliğe ve bölgeciliğe dönüşmeden önce alınan karara yönelik olumsuz ve eleştirel tepkilere yol açmış, Hristiyan partiler ve Maruni Patrikhanesi kararı reddettiklerini ve yaz saati uygulamasına geçildiğini açıklamıştı. Mikati ise daha sonra bir hükümet toplantısı düzenleyerek söz konusu karardan geri adım attığını duyurmuştu.
 



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.