Probiyotik takviyeleri, bağırsak sağlığını düzeltmek yerine bozabilir

"Mikrobiyom çeşitliliğine zarar verebilir”

Probiyotik takviyelerine son dönemde büyük ilgi gösteriliyor (Unsplash)
Probiyotik takviyelerine son dönemde büyük ilgi gösteriliyor (Unsplash)
TT

Probiyotik takviyeleri, bağırsak sağlığını düzeltmek yerine bozabilir

Probiyotik takviyelerine son dönemde büyük ilgi gösteriliyor (Unsplash)
Probiyotik takviyelerine son dönemde büyük ilgi gösteriliyor (Unsplash)

Probiyotik takviyelerinin bağırsak sağlığını düzeltmek yerine bozabileceği de ortaya kondu.
Son dönemde büyük ilgi toplayan probiyotikler halihazırda özellikle Batı ülkelerinde multimilyar dolarlık bir endüstriye dönüştü.
Fakat bilim insanları, sağlıklı kişilerde bu takviye ürünlerin bağırsak sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
Teksas Üniversitesi'nden Lorenzo Cohen, uzun süreli probiyotik takviyesi kullanımının bağırsaktaki mikroganizmaların dengesini bozarak disbiyozis denen rahatsızlığın oluşmasına neden olabileceğini belirtti. 
Akademisyen, bu dengenin sağlıklı bir bağışıklık sistemi için önemli olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: 
"Sadece kötü şeylerin değil, yüksek mikrobiyom çeşitliliği yaratmak için orada bulunmasını istediğiniz diğer iyi şeylerin de sayısını azaltıyorsunuz."
Stanford Üniversitesi'nde temmuzda yapılan bir çalışmada da probiyotik kullanımının kişiden kişiye farklı tepkilere yol açtığı ortaya çıkmıştı. 
Araştırmada tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, hipertrigliseridemi ve karın yağlanmasından mustarip yetişkinler iki gruba ayrılmıştı. Bir gruba sindirim ve metabolizmaya yararlı olduğu düşünülen bakterilerin bulunduğu bir probiyotik verilirken, diğer gruba bu takviyelerden verilmemişti.
18 hafta sonunda probiyotik alanlardan bazılarının kan basıncı ve trigliserit seviyelerinde düzelme görülürken, aynı değerler probiyotik takviyelerini kullanan diğer kişilerde daha da kötü hale gelmişti. 
Bilim insanları, sonuçlar arasındaki farkın katılımcıların beslenme biçimlerinden kaynaklanmış olabileceğini düşünüyor. Fakat bu henüz doğrulanamadı. 
Araştırmanın yazarı Erica Sonnenburg, "Probiyotikler bazı kişileri için faydalı olabilir. Ancak bazıları içinse işleri daha da kötü hale getirebileceği görülüyor" dedi.
Washington Tıp Merkezi Üniversitesi'nden Chris Damman ise probiyotik takviyeleri yerine fermente besinlerin tüketilmesini önerdi.
"Fermente gıdalar doğanın probiyotiği niteliğinde" diyen Damman, bu gıdalardan tüketmenin canlı mikroroganizmaların vücuda alınması açısından probiyotiklere kıyasla daha güvenli bir yol olduğunu söyledi.
Independent Türkçe, Washington Post



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe