Kral Charles, annesinin de sahip olduğu bir ünvan aldı

Bu görevlendirme, "1904'te başlayan uzun soluklu bir geleneğin" devamına işaret ediyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Kral Charles, annesinin de sahip olduğu bir ünvan aldı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Kral III. Charles, hayatını kaybeden annesi Kraliçe II. Elizabeth'in önceden sahip olduğu Kraliyet Mühendisleri Kolordusu'nun Baş Albayı (Colonel-in-chief) görevine getirildi.
Buckingham Sarayı 28 Mart Salı günü haberi duyururken, bu pozisyon kraliyet ailesinin, 1904'te Kral VII. Edward'la başlayan "uzun soluklu bir geleneği" diye nitelendirildi.
İstihkam erleri diye bilinen Mühendisler, Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri'yle müttefiklerine küresel ölçekte askeri mühendislik ve teknik destek sağlıyor.
Kraliyet Mühendisleri Kolordusu'nun Başkanı Korgeneral Sör Tyrone Urch yaptığı açıklamada, "Majesteleri Kral'ın yeni Baş Albayımız olmayı kabul etmesinden büyük memnuniyet duyuyorum" dedi:
"Bu büyük onur, 1904'te Majesteleri Kral VII. Edward'ın başlattığı uzun soluklu bir geleneğin devamı.
Bu harika haber, dünya çapındaki tüm istihkam erleri ailesine ilham olacak."
Charles, Almanya'ya yapacağı resmi ziyaret sırasında Brandenburg'da Kraliyet Mühendisleri temsilcileriyle bir araya gelerek 23. Amfibi Mühendis Filosu'nun geniş bir nehir üzerine yaptığı duba köprüsünün sunumunu izleyecek.
Bu görevlendirme, kendisinin ve Konsort Kraliçe Camilla'nın 6 Mayıs'taki taç giyme töreni öncesinde gerçekleşti.
Tören, Londra'daki Westminster Abbey'de gerçekleşecek ve "katılımın azaltıldığı" etkinliğe 2 bin davetlinin katılması bekleniyor. 8 bin konuğun katıldığı, Kraliçe'nin 1953'teki taç giyme töreniyle bu tören arasında çarpıcı bir tezat olacak.
Kasım 2022'de 74 yaşına giren Charles, Britanya tarihinde taç giyen en yaşlı kişi olacak.
Kral'ın küçük oğlu Prens Harry, Daily Mail'ın yayıncılarına karşı açılan birden fazla gizlilik ihlali iddiasıyla ilgili duruşmanın ikinci günü için halihazırda Yüksek Mahkeme'de.
Sör Elton John ve oyuncu Sadie Frost, Associated Newspapers Ltd'nin (ANL) yayınlarındaki yasadışı faaliyetlere dair iddialarla Yüksek Mahkeme'de açtıkları davanın ilk gününde Sussex Dükü'yle birlikte mahkemeye gelenler arasındaydı.
İddialar arasında (ki bunlar reddedildi) arabaların içine dinleme cihazları yerleştirmek üzere özel dedektiflerin tutulması ve özel telefon konuşmalarına erişilip bunların kaydedilmesi de yer alıyor.
The Independent'ın davayla ilgili son gelişmeleri paylaştığı sayfasını buradan takip edebilirsiniz.
Press Association'dan da yararlanılmıştır



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.