Bilim insanları yalanı anlamanın en iyi yolunu tespit etti

İtalyan yazar Carlo Collodi'nin ünlü çocuk kitabı Pinokyo konu "yalan söylemek" olunca ilk akla gelen kurgu karakter (Unsplash)
İtalyan yazar Carlo Collodi'nin ünlü çocuk kitabı Pinokyo konu "yalan söylemek" olunca ilk akla gelen kurgu karakter (Unsplash)
TT

Bilim insanları yalanı anlamanın en iyi yolunu tespit etti

İtalyan yazar Carlo Collodi'nin ünlü çocuk kitabı Pinokyo konu "yalan söylemek" olunca ilk akla gelen kurgu karakter (Unsplash)
İtalyan yazar Carlo Collodi'nin ünlü çocuk kitabı Pinokyo konu "yalan söylemek" olunca ilk akla gelen kurgu karakter (Unsplash)

Hollandalı bilim insanları, birinin yalan söylediğini anlamanın basit bir yöntemini ortaya koydu: Ayrıntı eksikliğine dikkat etmek.
Önceki araştırmalar, yalan söyleyenlerin yüz hareketlerine veya sözlerindeki ipuçlarına odaklanmak gibi bir dizi yönteme işaret ediyordu.
Bunlardan biri de yalan söylediğinden şüphe edilen kişinin dikkatini dağıtarak açığını yakalamaya çalışmaktı.
Öte yandan Amsterdam Üniversitesi Davranış Bilimleri Fakültesi'nden Bruno Verschuere ve meslektaşları, bu kişilerin söylediklerindeki ayrıntı düzeyine odaklanmanın en iyi taktik olduğu sonucuna vardı.
Ekip, yalanı gerçekten ayırt etmek için birden fazla noktaya odaklanmanın aslında işleri daha da zorlaştırdığını savunuyor.
Verschuere, "Bu saçma, çünkü aslında imkansız bir görev" ifadelerini kullandı.
"Tüm bu sinyalleri kısa sürede değerlendiremezsiniz."
Hakemli bilimsel dergi Nature Human Behaviour'da yayımlanan araştırmada bir dizi deney yapıldı.
Deneye katılan kişiler yalancı ve masum olmak üzere iki gruba ayrıldı. Suçlu grup, bir dolaptan sınav sorularını çalmakla görevlendirildi ve daha sonra bu konuda yalan söylemek zorunda kaldı. Masum grup ise yalnızca kampüste vakit geçirdi.
Soruların çalınmasıyla ilgili soruşturmada iki grubun da ifadesine başvuruldu ve bu ifadeler ayrı bir katılımcı grubuna izletildi. Bu katılımcılar, hangi grubun yalan, hangisinin doğru söylediğini anlamaya çalıştı.
İlk olarak katılımcılara herhangi bir ipucu değerlendirmekte özgür oldukları söylendi. Bunun sonucunda katılımcıların tahminlerinin neredeyse şansa dayalı olduğu tespit edildi.
Daha sonra da katılımcılardan yer, kişi, zaman ve konum gibi ayrıntılara odaklanarak ifadeleri yeniden değerlendirmeleri istendi. Bu durumda yalanları gerçeklerden daha iyi ayırt edebildikleri görüldü.
Denemelerden birinde, tüm ipuçlarını göz önüne alan katılımcıların yüzde 59 oranında başarı gösterdiği saptandı. Sadece ayrıntılara odaklanıldığında ise oran yüzde 66'ya yükseldi.
Verschuere bulgularla ilgili şu açıklamada bulundu:
"Doğruyu söyleyenler, olayı bizzat yaşadıkları için zengin tarifler verebilirken, yalancılar ayrıntılar kurgulamış bile olsa yakalanma riskleri artıyor."
Independent Türkçe, IFL Science, Nature Human Behaviour



Tom Cruise boşandıktan 24 yıl sonra ilk kez açıkladı: Nicole Kidman itirafı

1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
TT

Tom Cruise boşandıktan 24 yıl sonra ilk kez açıkladı: Nicole Kidman itirafı

1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)

Tom Cruise, Stanley Kubrick'e o dönemki eşi Nicole Kidman'ın Gözleri Tamamen Kapalı'da (Eyes Wide Shut) başrolü paylaşmasını kendisinin önerdiğini ilk kez açıkladı.

Ünlü oyuncu, Kidman'ın oyunculuk yeteneğine dair övgüde bulunarak, Birleşik Krallık merkezli köklü dergi Sight and Sound'un mayıs sayısında, "Elbette çok iyi bir oyuncu" ifadelerini kullandı.

Cruise, BFI (Britanya Film Enstitüsü) tarafından yarın verilecek saygın BFI Fellowship onur ödülünü almaya hazırlanıyor. Daha önce David Lean, Bette Davis, Akira Kurosawa, Orson Welles, Thelma Schoonmaker, Martin Scorsese, Barbara Broccoli, Spike Lee ve Christopher Nolan gibi isimlerin layık görüldüğü bu ödül, sinema dünyasının en prestijli onurlarından biri kabul ediliyor.

Sight and Sound'a konuşan 62 yaşındaki Cruise, Kubrick'le işbirliğini şöyle anlattı:

Harika bir deneyimdi. Çok heyecanlıydım. Stanley'nin filmlerine çok hakimdim ve onunla Sydney Pollack aracılığıyla tanışmıştım.

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) serisinin yıldızı, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Stanley, Sydney'yi aramış çünkü benimle film yapmak istiyormuş. Bana bir faks gönderdi. Ben de onun evine uçtum, arka bahçesine iniş yaptım. Senaryoyu bir gün önce okumuştum ve bütün gün bunun üzerine konuştuk. Tüm filmlerini biliyordum. Scorsese ve Sydney Pollack'la da Stanley hakkında konuşmuştum.... Yani nasıl çalıştığını, ne yaptığını biliyordum. Sonrasında aramızdaki tanışma süreci başladı. O esnada, Nicole'ün Alice rolünü oynamasını ben önerdim. Çünkü elbette çok iyi bir oyuncu.

"Çekimlerin uzun süreceğini biliyordum. Ama o, 'Hayır hayır, üç dört ayda biter' dedi" ifadelerini kullanan Amerikalı aktör, ekledi: 

Ben de, 'Stanley bak, ben seninleyim. Ne gerekiyorsa yapacağız' dedim. Filmi çok ilginç bulmuştum ve bu deneyimi yaşamak istiyordum. Bir film çekeceğim zaman öncesinde çok detaylı araştırmalar yaparım, insanlarla uzun uzun vakit geçiririm ki birbirimizi anlayalım, ne istediğimizi bilelim ve birlikte gerçekten özel bir şey yaratabilelim.

Gözleri Tamamen Kapalı'nın çekim sürecinin "farklı bir deneyim" olduğunu ifade eden Cruise, o dönemi şöyle anlattı:

Küçük bir ekip vardı. Yaz aylarında sete geldik ve denemeler yapmaya başladık... Senaryo sadece bir fikirdi. Sürekli sahneleri yeniden yazıyor, çekiyor ve tekrar çekiyorduk. Filmin tonunu bulana kadar bu şekilde devam ettik.

Independent Türkçe, Deadline, Sight and Sound, E! Online