Sudan ordu liderleri güvenlik reformu çalıştayından aniden çekildi

Burhan, kapanış oturumunda yok.

Abdulfettah el-Burhan (Arşiv- Reuters)
Abdulfettah el-Burhan (Arşiv- Reuters)
TT

Sudan ordu liderleri güvenlik reformu çalıştayından aniden çekildi

Abdulfettah el-Burhan (Arşiv- Reuters)
Abdulfettah el-Burhan (Arşiv- Reuters)

Sudan ordusu temsilcileri, sürpriz bir hareketle siyasi sürecin son aşamasının son konusu olan nihai tavsiyelerin okunmasına ilişkin kapanış oturumundan birkaç saat önce güvenlik ve askeri reform çalıştayından çekildi.
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan kapanış oturumuna katılmadı.
Geri çekilmenin nedenlerinden birinin, ordunun tavsiye eksikliğine itiraz etmesi ve tavsiyelerin Hızlı Destek Kuvvetleri’nin birleşik orduya entegrasyonuna ilişkin planlama süreçlerini içermemesi olduğu yaygın olarak bildiriliyor.
Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Polis ve Genel İstihbarat Teşkilatı temsilcilerinin de çalıştaydan çekildiğini söyledi.
Siyasi sürecin resmi sözcüsü Halid Ömer Yusuf, düzenlediği basın toplantısında, çalıştayın, güvenlik ve askeri kurumların reform, entegrasyon ve modernizasyon süreçlerine ilişkin mutabık kalınan algıların temellerini ve ilkelerini demokratik geçişi güçlendirecek şekilde geliştirmek amacıyla, güvenlik ve askeri reformu hedeflediğini söyledi.
Yusuf, çalıştayda kanunlar, yapılar, askeri doktrin, ordu ve kuvvetlerin çokluğu ve düzenli kuvvetlerin partizan siyasi eylemden ve izole rejimin unsurlarından arındırılmasına ilişkin reform süreçlerinin tüm boyutlarıyla ele alındığını belirtti.
“Çalıştayda, güvenlik ve askeri reform alanında ulusal ve uluslararası uzmanlar tarafından küresel deneyimler ve karşılaştırmalar üzerine 5 bildiri sunuldu” diyen sözcü, sivil ve askeri personelden oluşan ihtisas komitelerinin, nihai anlaşmaya dahil edilecek ve kamuoyu için yayınlanacak ayrıntılı tavsiyelerin genel ve nihai teknik formülasyonları üzerindeki tartışmaları sürdüreceğine dikkat çekti.
Yusuf, çalıştayda gerçekleştirilen tartışmaların, sivil ve askeri taraflar arasında tam olarak üzerinde anlaşmaya varılan güvenlik ve askeri sektör reformuna yönelik ilkeler ve esaslar belgesine dayandığını belirtti. 15 Mart’ta imzalanan belge, önemli reform, entegrasyon ve modernizasyon sorunlarının çözümü için temelleri attı.
Öte yandan Ulusal Ümmet Partisi Başkanı Fadlallah Barmah Nasır, uluslararası ve bölgesel toplumun ülkedeki siyasi krizin çözümüne katkıda bulunmadaki büyük rolüne övgüde bulunarak, işlerin iyi gittiğini ve durumun daha iyiye doğru ilerlediğini söyledi.
Aynı şekilde Afrika Misyonu Başkanı Muhammed Beliş, çalıştaya katılan askeri ve sivil liderleri takdir ederken, açılış oturumu sırasında askeri liderliğin, seçilmiş yetkililere karşı sorumlu profesyonel bir güvenlik sektörü oluşturmaya yönelik açık bir taahhütte bulunduğunu vurguladı.
Beliş, çalıştayın sonuçlanmasının, zor ve hassas bir konuyu ele alma konusundaki bu kararlılığın somut bir göstergesi olduğunu ve güçlerin entegrasyonu konusunun geçiş sürecinde çetrefilli bir konu ancak bunun gerekli olduğunu dile getirdi.
Üçlü mekanizma adına konuşan Beliş, Sudan’ın daha fazla bölünmeye ihtiyacı olmadığını, bunun yerine Sudan’ın birliğini, sınırlarını ve istikrarını güvence altına almak için güçlü askeri yapılanmaya bağlı kalması gerektiğini söylerken, askeri ve güvenlik reformu yokluğunda bu sektörlerin performansının zayıf olacağını vurguladı.
Sudanlı tarafların tek bir profesyonel orduya ulaşmak için reform ve entegrasyon adımlarını taahhüt etmesinin takdire şayan bir konu olduğunu ifade eden yetkili, mekanizmanın bu adımlara destek verdiğini açıkladı.
Muhammed Beliş, güvenlik sektörü reformunun Sudanlıların ihtiyaç duyduğu güvenlik yapılarını belirlemek için ulusal bir süreç olması gerektiğini ve Sudan’ın uluslararası uzmanlıktan yararlanmasını sağlamak için uluslararası toplumla bir ortaklık olabileceğini vurguladı.
Üçlü Mekanizma’nın Sözcüsü Muhammed Beliş, uluslararası toplumun Sudanlılar tarafından kabul edilir bir şekilde katılmaya hazır olduğunu belirtti.
Çalıştaya, düzenli güçler (ordu, çevik kuvvetler, polis ve Genel İstihbarat Teşkilatı), siyasi çerçeve anlaşmasını imzalayanlar, silahlı mücadele hareketleri, çerçeveye taraf olmayan siyasi partiler ve gruplar arasında yer alan siyasi liderlerden olmak üzere 300 kişi katıldı.
Sudanlı sivil ve askeri taraflar, nihaî anlaşmayı gelecek nisan ayında imzalama, aynı ayın 6’sında geçiş anayasa taslağını imzalayarak 11 Nisan’da geçiş otoritesini oluşturmaya başlama konularında mutabık kalmıştı.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.