Cezayir'de binaların balkonları estetik bağlamda mimari standartlara uymuyor

Cezayir sokaklarında, yoldan geçenlerin dikkati balkonlarda üst üste dizili duran, çoğu zaman kullanılmayan veya ihtiyaç duyulmayan araç ve gereçlere çekiliyor. Bu görüntüler binaların estetik görüntüsünü ve modernizmi zedeliyor

Güvenlik krizi, Cezayirlilerin düşünce tarzını değiştirdi / Fotoğraf: Independent Arabia
Güvenlik krizi, Cezayirlilerin düşünce tarzını değiştirdi / Fotoğraf: Independent Arabia
TT

Cezayir'de binaların balkonları estetik bağlamda mimari standartlara uymuyor

Güvenlik krizi, Cezayirlilerin düşünce tarzını değiştirdi / Fotoğraf: Independent Arabia
Güvenlik krizi, Cezayirlilerin düşünce tarzını değiştirdi / Fotoğraf: Independent Arabia

Ali Yahi
Cezayir şehirlerinde estetik bağlamda mimari standartlara uyulmuyor.
Balkonların bazıların küçük alet edevatın konduğu, bazılarının çamaşırların gelişigüzel asıldığı, düzensiz bir şekilde klimaların veya çanak antenlerin konduğu alanlara dönüştürülmesi ardından şehirlerdeki yapıların genel görüşü bozduğu, yoldan geçenleri tehdit ettiği düşünülüyor.
Bu yönde düzenleyici metinlere rağmen, pencerelere demirlerin eklenmesi hapishaneleri hatırlatıyor. 

Garip olaylar
Aslında apartmanlarda oturanların soluklanma ve dinlenme alanı olarak kullanmaları için tasarlanan balkonlar, balkon kenarlarına konan aletlerin başlarına düşebileceğinden korktuklarını dile getiren vatandaşların hayatını tehdit eden bir sorun haline geldi.
Cezayir sokaklarında, yoldan geçenlerin dikkati balkonlarda üst üste dizili duran, çoğu zaman kullanılmayan veya ihtiyaç duyulmayan araç ve gereçlere çekiliyor. Bu görüntüler binaların estetik görüntüsünü ve modernizmi zedeliyor. 
Balkonlar, çamaşırların yıkanıp asıldığı, suların depolandığı, çeşitli çöplerin konduğu bir alan haline geldi. Zira bu yöndeki estetik standartlara, alınması gereken ilgili ruhsatlara itimat edilmiyor.
Bazı balkonların binanın yapılması ardından onarımın zor olması dolayısıyla tahrif edilmiş bir halde kaldığı görülüyor. Cezayir'de ve çevre ülkelerde, bilhassa küçük evler ve apartman dairelerinde, alandan yararlanmak için balkonların eve dahil edildiği görülebiliyor. 
Yoldan geçenler, balkon kenarlarında duran aletlerin başlarına düşeceğinden korkuyor.jpg
Yoldan geçenler, balkon kenarlarında duran aletlerin başlarına düşeceğinden korkuyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Sosyoloji profesörü Rıdvan Karum, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, balkonların genel görünümü çarpıttığını, binaların ve sokakların estetik görüntüsünü bozduğunu söylüyor.
Balkonlara çamaşır ve kıyafet asılması yönündeki standartlara uyulmasının, buraların odaya, mutfağa ya da eşya depolama alanına çevrilmemesinin önemli olduğunu da ekliyor. Böylece şehirlerin estetik görünümünün korunması gerektiğini belirtiyor. 
Karum, ailelerin eğitim kurumlarında veya aile içerisinde şehir kültürüne dair eğitim almamış olmalarının ve 1990'lı yıllarda ülkede yaşanan güvenlik krizinin bu tür davranışlara sebebiyet verebileceğini söylüyor.
Zira bu tarihten sonra Cezayirlilerin pencerelerine ve balkonlarına demir parmaklıklar taktırarak evlerini koruma altına alma, terörist gruplardan korunma arayışına gittiklerini vurguluyor. 
Binalardaki sakinlerin balkonları evin içerisine katarak ek bir alan elde etme arzularının binaların görüntülerini çarpıttığına değinen Karum, yasaların uygulanmasının kentsel peyzajın yeniden değerlendirilmesi için önemli olduğunu, ancak öncesinde ise vatandaşın hala muzdarip olduğu sorunlara çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
 
Kanun yasaklıyor 
Cezayir yasaları, balkonlara çamaşır asmayı, anten takmayı, su damacana ve şişeleri koymayı yasaklıyor.
Başkent Cezayir Valiliği, restore edilmiş binaların balkonlarında giysi, halı ve kumaşların kurutulmasını yasaklayan bir kararname çıkarmıştı.
Orta Cezayir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, sabah 08.00 ila akşam 18.00 saatleri arasında balkonlara kıyafet asılmasının kesinlikle yasak olduğu bildirildi. Vatandaşlar, başkentin ve bölgenin nezih yüzünü göstermeye davet edildi. 
Sosyal aktivist Salih Kadir, balkonlara ve pencere kenarlarına küçük alet edevatın konmasının şehirlerin estetik yönünü zedelediğini, ayrıca bu eşyaların rüzgar veya dengesizlik dolayısıyla aşağı düşmesinin insanlara veya araçlara maddi manevi zarar verebileceğini söyledi.
Cezayirlilerin ihtiyaç duyma ihtimaline karşı aslında ihtiyaç duymadıkları her türlü eşyayı istifleme kültürüne sahip olduğunu, bu kültürün binaların dağınık görünmesine sebep olduğunu belirten Kadir, bu eşyaları balkona atma ve görselliği kirletme olgusunun bireylerin ihmalinden kaynaklandığını, nitekim evlerin içlerinin düzenli olduğunu belirtti. 
Ancak bu durumun şehirleri düzensiz hale getirdiğini, kimsenin bu duruma yeteri kadar önem vermediğini dile getiren Kadir, bazen balkonlardan düşen eşyalar sebebiyle kazaların meydana geldiğini hatırlattı.
Bu zihniyetin çoğu küçük apartman dairelerinde yaşayan büyük şehir sakinlerinin hatalı düşüncelerinden, ek alanlardan yararlanma fikirlerinden kaynaklandığını da ekledi. 



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.