Mısır, Asyut’taki antik Aziz Mina Manastırı’nı restore edecek

Aziz Mina Manastırı’nın tarihi miladi dördüncü yüzyıla kadar uzanmakta

Aziz Mina Manastırı’nın restorasyonu için düzenlenen imza töreni (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)
Aziz Mina Manastırı’nın restorasyonu için düzenlenen imza töreni (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)
TT

Mısır, Asyut’taki antik Aziz Mina Manastırı’nı restore edecek

Aziz Mina Manastırı’nın restorasyonu için düzenlenen imza töreni (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)
Aziz Mina Manastırı’nın restorasyonu için düzenlenen imza töreni (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)

Mısır’ın güneyindeki Asyut’ta bulunan Mucizevi Aziz Mina Manastırı’nı restore etme projesinin başlamasına hazırlık olarak İskenderiye Papası ve St. Mark Kilisesi Patriği Papa 2. Tavadros ve Tarihi Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Dr. Mustafa Veziri bir araya geldi.
Şarku’l Avsat’ın Mısır kaynaklardan aktardığına göre Veziri yaptığı basın açıklamasında, “Proje, manastırda bazı restorasyon çalışmalarının uygulanmasını ve etrafına bir duvar inşa edilmesini içerecek. Restorasyon projesi, Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’nın çeşitli tarihi arkeolojik binalara bakma konusundaki kararlılığı çerçevesinde geliyor” dedi.
Mucizevi Aziz Mina Manastırı, Nil Nehri’nin doğu kıyısında, Abnub şehrinin kuzeyinde, Abnub Dağı’nın yaklaşık 25 kilometre yukarısında ve 170 metre rakımda yer almakta. Dağ’da asılı gibi gözüktüğü için ‘Asılı Manastır’ olarak da anılıyor. Miladi 4. yüzyıla kadar uzanan bu eser, Tarihçi Makrizi’nin Mısır’ın topografyası ve tarihi hakkında 1440’da kaleme aldığı el-Ḫıtatu’l-Makrîziyye  kitabında zikredilmekte. Manastır, çeşitli arkeolojik ve modern kiliseleri içeren üç kattan oluşan arkeolojik bir kaleye de sahip.
Öte yandan Tarihi Eserler Yüksek Konseyi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) bölge ofisi ile işbirliği içinde İskenderiye’deki Ebu Mina arkeolojik sit alanındaki yabani otların temizlenmesi ve Asvan’daki Kom Ombo Tapınağı’na 13 bilgi panelinin kurulması işini yürütüyor. 
Ebu Mina arkeolojik alanı, İskenderiye şehrinin batısında, Burc el-Arab şehrine 12 km uzaklıkta yer almakta. Miladi dördüncü ve altıncı yüzyıllar arasındaki döneme kadar uzanır ve 1956’da arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiştir. Ve 1979’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmiştir.
Ebu Mina bölgesi, Mısır’daki en önemli Hristiyan hac merkezi olarak kabul edilir. Tüm bölgeyi çevreleyen dış duvarların kalıntılarından, kuzey ve batı kapılarından ve eskiden sütun sıralarıyla çevrili bazı sokaklardan oluşur. Bölgeye gelen hacılar için evler, hamamlar, tuvaletler ve sıra sıra sütunlarla çevrili bir hacı avlusu da mevcut. Kazılar şu ana kadar, Ebu Mina’nın mimari kompleksini oluşturan Büyük bazilika, mezar kilisesi, vaftizhane, misafirhane, çifte hamam (Hammamet Bazilikası), kuzey hamamı, Doğu Kilisesi, Batı Kilisesi gibi 10 binayı ortaya çıkardı.
Kom Ombo tapınağı ise, Asvan Nil’in Doğu kıyısında bulunan Ptolemaios tapınaklarından biridir ve tanrılara ibadet etmeye adanmıştı.



Gazze Şeridi'nde açlık ve susuzluk kâbusu... Açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 96'sı çocuk olmak üzere 193'e yükseldi

Gazze Şeridi'ndeki su sıkıntısı nedeniyle kovalarla su taşıyan Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki su sıkıntısı nedeniyle kovalarla su taşıyan Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)
TT

Gazze Şeridi'nde açlık ve susuzluk kâbusu... Açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 96'sı çocuk olmak üzere 193'e yükseldi

Gazze Şeridi'ndeki su sıkıntısı nedeniyle kovalarla su taşıyan Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki su sıkıntısı nedeniyle kovalarla su taşıyan Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 96'sı çocuk olmak üzere 193'e yükseldiğini açıkladı.

Bakanlık bugün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde bölgede açlık nedeniyle beş yeni ölüm vakası meydana geldiğini belirtti.

Öte yandan açlıktan kıvranan Gazze Şeridi sakinlerinin çoğu, içme ve temizlik için ihtiyaç duydukları suyu temin etmek amacıyla her gün yıkık bölgelerden uzun mesafeler kat etmek zorunda kalıyor. Bu zorlu yolculuk, insan sağlığını korumak için gerekli olan az miktardaki suyu temin etmelerini sağlıyor.

Dünya kamuoyunun ilgisi Gazze Şeridi'ndeki açlığa yönelirken, küresel açlık gözlemevi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması, 22 aydır süren savaşın etkisiyle bölgede bir açlığın yaşandığını belirtiyor. Ancak yardım kuruluşlarına ve Reuters’a göre su krizi de en az bu kadar ciddi bir sorun.

Bazı sular yardım kuruluşlarına ait küçük arıtma tesislerinden sağlanıyor olsa da, çoğu aşırı tuzlu ve enkazdan sızan atık su ve kimyasallarla daha da kirlenmiş olan yeraltı su tabakasındaki kuyulardan çıkarılıyor. Bu da ishal ve hepatit vakalarının yayılmasına neden oluyor.

Gazze Şeridi'ne temiz suyun çoğunu sağlayan İsrail su hatları üzerinden pompalama durduruldu. İsrail, savaşın başlarında Gazze Şeridi'ne su ve elektrik tedarikini durdurdu. Daha sonra bazı tedarikler yeniden başlatılsa da, su hatları hasar gördü. Gazze Su İdaresi yetkilileri, son zamanlarda bu hatlardan hiç su gelmediğini bildirdi.

dfrgty
Gazze şehrinde su kıtlığı nedeniyle tankerlerden su almak için bekleyen Filistinliler (Reuters)

İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT), İsrail'in Gazze Şeridi'ne su sağlıyor olup olmadığına ilişkin yorum talebine yanıt vermedi.

Gazze Şeridi’ndeki su ve kanalizasyon altyapısının çoğu tahrip oldu. Yeraltı su pompaları genellikle küçük jeneratörlerden elde edilen elektriğe bağlı ve bu jeneratörlere yakıt temin etmek artık çok zor.

Savaştan önce üniversite öğrencisi olan 23 yaşındaki Muaz Muhaymer, su almak için yaklaşık bir kilometre yürümek ve iki saat kuyrukta beklemek zorunda olduğunu söyledi. Muhaymer, çoğu zaman aynı işi günde üç kez yapmak zorunda kalıyor. Su kaplarını el arabasına koyarak, engebeli arazide bulunan ailesinin çadırına geri dönüyor.

Temizlik için kullanmak üzere iki büyük bidon tuzlu su ve içmek için iki küçük bidon temiz su taşıyan Muhaymer, “Ne kadar süre böyle kalmamız gerekecek?” diye sordu.

53 yaşındaki annesi, oğlunun 22 kişilik büyük ailesinin ihtiyaç duyduğu suyu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta küçük bir çadır grubunda yaşayan ailesine getirdiğini söyledi.

Anne, “Çocuklar gelip gidiyor, hava sıcak. Sürekli susuyorlar. Yarın tekrar su doldurabilecek miyiz, kim bilir?” ifadelerini kullandı.

uıotrgh
Filistinli bir kadın, bebek maması sıkıntısı ve yetersiz beslenme oranlarının yüksek olduğu bir ortamda, üç aylık torununa otlu su içirmek için bir şişe hazırlıyor. (Reuters)

Nüfusun yoğun olduğu küçük bölgede su bulmak için mücadele devam ediyor. Neredeyse herkes geçici barınaklarda veya tuvalet ve hijyen imkanları olmayan çadırlarda yaşıyor. İnsanlar, hastalıkların yayıldığı bu ortamda içme, yemek pişirme ve yıkama için yeterli suya erişemiyor.

Birleşmiş Milletler (BM), acil durumlarda kişi başına minimum su tüketiminin içme, yemek pişirme, temizlik ve yıkanma için günde 15 litre olduğunu belirtiyor. İsrail merkezli insan hakları örgütü B'Tselem'e göre, İsrail'de günlük ortalama su tüketimi yaklaşık 247 litre.

fghyju
Gazze Şeridi'nde temiz suya erişim mücadelesi (AFP)

Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'ın işgal altındaki Filistin topraklarında insani yardım politikalarından sorumlu yetkilisi Büşra el-Halidi, Gazze Şeridi'nde günlük ortalama su tüketiminin şu anda 3 ila 5 litre arasında olduğunu söyledi.

Oxfam geçen hafta, su yoluyla bulaşan ve önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalıkların ‘Gazze Şeridi'nde yaygınlaştığını’ ve son üç ayda bildirilen vakaların yaklaşık yüzde 150 arttığını belirtti.

İsrail, Hamas'ı Gazze Şeridi'ndeki acıların sorumlusu olarak görüyor ve 2,3 milyonluk Gazze nüfusuna yeterli yardımın ulaşmasına izin verdiğini iddia ediyor.

Su kuyrukları

Sivil toplum kuruluşu Norveç Mülteci Konseyi’nin (NRC) su ve sanitasyon sorumlusu Danish Malik, “Su kıtlığı her geçen gün ciddi şekilde artıyor ve insanlar içme suyu ile temizlik için kullanılacak su arasında seçim yapmak zorunda kalıyor” dedi.

Gazze Şeridi sakinlerinin çoğu, su kuyruklarında uzun saatler geçiriyor ve kuyrukta yer bulmak için diğerleriyle itişip kakışıyor. Bölge sakinleri, bazen kavgaların çıktığını söylüyor.

Su getirmek genellikle çocukların görevi. Çünkü ebeveynleri yiyecek veya diğer ihtiyaçları arıyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sular İdaresi Planlama Müdürü Munzir Salim, “Çocuklar çocukluklarını yitirmiş, plastik bidonlarla su taşıyıcıları haline gelmişler. Su taşıyan tankerlerin peşinden koşuyorlar ya da ailelerine su götürmek için uzak bölgelere gidiyorlar” şeklinde konuştu.

ergtyu
Su kıtlığı nedeniyle Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta su dağıtım noktasında toplanan Filistinliler (Reuters)

Su temininde zorluklar yaşanırken, sahil yakınında yaşayanların çoğu denizde yıkanıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) finansmanıyla, Mısır'daki bir tuzdan arıtma tesisinden Gazze Şeridi'nin güneyindeki 600 bin kişiye hizmet verecek yeni bir su hattı kurulması planlanıyor. Ancak bunun tamamlanması birkaç hafta daha sürebilir.

Yardım kuruluşları, daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini söylüyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, uzun süredir devam eden yoksunluğun ölümcül hale geldiğini söyledi. Elder, “Açlık ve susuzluk artık bu savaşın yan etkileri değil, doğrudan sonuçları haline geldi” ifadesini kullandı.

El-Halidi, krizin çözümü için ateşkes ve yardım kuruluşlarının sınırsız erişiminin şart olduğunu belirterek, “Aksi takdirde Gazze Şeridi'nde önlenebilir hastalıklar nedeniyle insanların vefat ettiğini göreceğiz, ki bu zaten gözlerimizin önünde oluyor” dedi.