Gazzeli çocukların hayali: Çizgi filmler

Filistin topraklarında ayrımcılığa veya şiddete maruz kalan insanların hikayelerini anlatan çizgi filmler yapan Ala, çocuklara ulaşmayı hedefliyor

Gazzeli çocukları çizgi filmlerle teselli etmek / Fotoğraf: Independent Arabia
Gazzeli çocukları çizgi filmlerle teselli etmek / Fotoğraf: Independent Arabia
TT

Gazzeli çocukların hayali: Çizgi filmler

Gazzeli çocukları çizgi filmlerle teselli etmek / Fotoğraf: Independent Arabia
Gazzeli çocukları çizgi filmlerle teselli etmek / Fotoğraf: Independent Arabia

İzzeddin Ebu Ayşe
Gazze Şeridi'nde çizgi film yarışmalarına katılım sayısı sıfır.
Görsel sanatçı Ala Barakat'ın çocuk dünyasını kasıp kavurduğu ve bu sayede İtalya'da her yıl düzenlenen "Terra dei Tutti" film festivaline katıldığı bir dizi çizgi film hazırlayana kadar bu böyleydi.
Ala, parlak renkler ve kartonlarla kaplı küçük yatak odasında, Filistin topraklarında ayrımcılık veya şiddete maruz kalan insanların hikayelerini anlatan animasyon filmler yapıyor ve Gazzeli çocukların gerçek hayatta yaşadıkları sorunları ekrana yansıtırken alışılmadık içerikler sunuyor.
Ala'nın çizgi filmleri İtalya'da her yıl düzenlenen.jpg
Ala'nın çizgi filmleri İtalya'da her yıl düzenlenen "Terra dei Tutti" Film Festivali'ne katıldı / Fotoğraf: Independent Arabia
 
Atölyeler
Çocuklara Gazze'de yaşadıkları gerçek hikayeleri dinlemeleri için düzenlediği atölyelerde sanatçı, çocukların maruz kaldıkları durumları ekrana yansıtarak gerçekçiliğe önem veren animasyon filmler üretiyor. 
Ala, ürettiği çizgi filmlerle ilgili şöyle konuştu:
"Gazze'de çocuklar çok sayıda kötü olaya maruz kalıyor. Her zaman onlara eşlik eden bir acı var. Diğer taraftan, çocukların Filistin topraklarındaki sorunlarına yönelik hiçbir program yok. Bu yüzden stop motion çizgi filmlerle bu konular üzerinde çalışmaya başlamak hoşuma gitti. Sunduğum içerik, Filistinli çocukların sorunlarını göstermek için ifade özgürlüğü sağlıyor. Çocuklar kendilerini ifade ediyorlar ve bu, zamanımızda çok önemli çünkü gerçekçi çizgi filmler, eğlence amacının yanı sıra toplumsal sorunları akıcı ve eğitici bir şekilde ele almalı."

Çocuklar için program yok
Aslında Gazzeli çocuklar, YouTube'da veya özel uydu kanallarında yayınlanan çizgi filmleri takip ediyor ve yaşadıkları gerçekliklerden çok uzakta içerikler izliyor.
Bu grubu hedef alan herhangi bir Filistin içerikli program yok ve yerel kanallar, çocukların davranışlarını değiştirmeye ve hatta onları eğitmeye katkıda bulunan eğitim müfredatları hazırlamıyor.
Ala'ya göre bu eksiklik, onu Filistinli çocuklar için çizgi film yapmaya sevk etti.
Diğer çocuklar gibi o da tüm mahallelinin dilinden düşmeyen, siyasi hayatın koşuşturmacasından uzakta çizgi film izlemeyi istemiş, ama aynı zamanda bu içeriklerin kendi hayatının doğasına yakın olmasını arzu etmişti.
Ala'nın animasyon filmleri, Filistinlilerin ilk animasyon filmleridir (Independent Arabia).jpg
Ala'nın animasyon filmleri, Filistinlilerin ilk animasyon filmleridir / Fotoğraf: Independent Arabia
 
Tüm rolleri üstleniyor
Ala buradan hareketle çocuklardan fikirler alıp onlara yönelik hikayelere dönüştürüyor ve yapım aşamasına geçmeden önce çizgi filmin senaryosunu, fikrin izleyicilere ulaşmasını kolaylaştıracak bir düzen içinde hazırlıyor.
Stop motion tekniği, grafikleri kendi başlarına hareket ediyormuş gibi gösterecek şekilde hızla hareket ettirme sanatı olarak tanımlanır.
Ala'nın animasyon film yapmak için özel bir atölyesi yok ve bir ekip ona yardım etmiyor, bunu tek başına yapıyor ve hikayeyi, diyalogları ve senaryoyu yazma, ardından karakter resmi çizme rolünü üstleniyor.
Seslendirmeyi kendisi yapıyor, efektleri ve müziği kendisi seçiyor, ardından kurgu ve montaj sürecini yürütüyor.
Çizgi film yapımının tüm aşamaları, odasındaki uzunluğu üç metreyi, genişliği bir metreyi geçmeyen ahşap bir masa üzerinde geçiyor ve kil, yün, kumaş, karton gibi basit malzemeler kullanıyor.

İlkel yöntem
Kendi yöntemiyle animasyon film yapmanın aşamalarına değinen sanatçı, şunları söyledi:
"Hikayedeki karakterleri kağıda çiziyorum, ardından onlara verilen rolle bağlantılı olarak renklendiriyorum ve daha kolay hareket edebilmeleri için parçalara ayırıyorum. Yeşil karton kullanıp masama yapıştırıyorum ve ardından çizgi filmi çekme ve karakterleri hareket ettirme aşamasına geçiyorum. Bu görevi bitirdiğimde seslendirme aşamasına geçmiş oluyorum. Sesimi karakterlere uyacak şekilde değiştirip tüm rolleri üstleniyorum. Hem çocuk hem de yaşlı adam tonlarını çok iyi yapıyorum. Bunların hepsini tamamladıktan sonra, son montaj süreci başlıyor. Bir dakikalık bir film yapma süresi, hikaye senaryosuna bağlı olarak yaklaşık yedi gün veya daha fazla sürüyor. Film yapım aşamaları basit görünebilir ama tüm bu detayları kendim yapıyor olmam, hikayenin doğruluğu ve takibi nedeniyle hiç de kolay değil. Ayrıca kayıt için uygun zamanları seçmem ve çevremde gürültü olmamasını sağlamam gerektiğinden, evden çalışmak ve ses kaydetmek benim için zor oluyor. Günde 12 saati aşan elektrik kesintileri ek yük oluşturuyor. Bu yüzden elektrik gelene kadar çalışmayı bırakıyorum."

Uluslararası gönderiler
Geçen yıl içinde aralarında cinsiyet eşitliğini konu edinen "My Spirit and Transcendence" adlı animasyon filminin de bulunduğu 15 animasyon film çeken Ala, uluslararası film festivallerine katıldı ve bu alanda üretim yapan ilk Filistinli oldu.
Ala'nın yaratıcılığına rağmen animasyon filmleri Gazze ve Batı Şeria'daki yerel televizyon kanallarında (eğitim ve spora özel uydu kanalları dahil) gösterilmiyor.
Sanatçı, ürettiklerini sosyal medyada yayınlamakla yetiniyor ve elektronik filmlerinde genellikle 5-14 yaş arası çocukları hedefliyor.  
Gazze'de çocuklara yönelik programların gösterilmemesiyle ilgili olarak, Devlet Medya Ofisi Lisanslama Departmanı Müdürü Ahmed Rizka şu açıklamayı yaptı:
"Filistin topraklarındaki siyasi olaylar gündeme hakim ve yerel kanallar genellikle eğlence yerine politika içerikli yayınlar hazırlıyor. İnternette dolaşan videoların bolluğu, kanalları çocuk programları yapmaktan kaçınmaya itiyor. Ancak yine de biz, bu kategoriyi hedeflemeye çalışıyoruz ve bu konuda program departmanları ile sürekli iletişim halindeyiz."



Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
TT

Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)

Avrupa Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planlarının, hayat kurtaran yardımların bölgeye ulaşmasını engelleyeceğini belirtti.

Lahbib, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Avrupa Birliği’nin (AB) tutumunun net olduğunu vurgulayarak, “Sivil toplum kuruluşlarının mevcut haliyle kayıt altına alınması yasasının uygulanması mümkün değil” dedi.

Lahbib, insani yardımların önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı ve “Uluslararası insancıl hukuk, herhangi bir belirsizliğe yer bırakmıyor; yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalı” ifadesini kullandı.

İsrail medyası, hükümetin dün yaptığı açıklamaya dayanarak, Sınır Tanımayan Doktorlar, ActionAid ve Oxfam gibi onlarca insani yardım örgütünün lisanslarının iptal edileceğini ve bunların ‘terörle bağlantılı’ olduğu gerekçesiyle kapatılabileceğini duyurmuştu.

Bazı uluslararası yardım kuruluşları, kayıtlarının iptal edilmesi riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Eğer 31 Aralık’a kadar İsrail makamlarının belirlediği yeni kriterlere uyum sağlamazlarsa, 60 gün içinde faaliyetlerini durdurmak veya Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki çalışmalarına kısıtlama getirmek zorunda kalabilirler.


Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
TT

Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)

Şarku’l Avsat Suriye devlet televizyonu El-İhbariyye'den aktardığı habere göre bugün (Çarşamba) Süveyda kentinde meydana gelen el bombası patlamasında bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi yaralandı.


Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketi, iki yıl süren İsrail savaşı sırasında liderlerinin suikastlara kurban gitmesinin ardından bir dizi liderlik değişikliği yaşıyor. Bu durum, hareketin eski lideri olan ve Ekim 2024'te Refah'ta İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda beklenmedik bir şekilde öldürülen Yahya Sinvar'a yakın kişilerin daha fazla öne çıkmasına neden oldu.

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynaklarına göre, serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, siyasi büro üyesi ve savaş öncesinde hareketin medya departmanından sorumlu olan serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, kendisi ve Sinvar'a yakın bir dizi kişinin Gazze Şeridi'ndeki hareketi yönetmekle görevlendirilmesinin ardından, Gazze Şeridi'ndeki siyasi bürosunun başına geçti. Bu kişilerin çoğu, Şeridin güneyindeki Han Yunus'ta yaşıyor.

Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)

2011 Gilad Şalit esir takasıyla serbest bırakılan eski bir mahkum olan el-Amudi, Gazze Şeridi yönetiminin merkez figürü haline geldi. İsrail hapishanelerinde kaldıkları süre boyunca ve serbest bırakıldıktan sonra Sinvar'a çok yakındı ve sık sık toplantılarına ve diğer etkinliklerine eşlik etti.

Bazı kaynaklar, Gazze Şeridi'nde siyasi büro için gerçek bir seçim yapılmadığını, bunun yerine sürecin atama, onaylama ve istişare yoluyla yürütüldüğünü söylüyor.

Bazı kaynaklar operasyonun “iç yönetmelikleri ihlal ederek” gerçekleştirildiğini söylerken, diğerleri amacın “iç eksiklikleri gidermek” olduğunu ve “seçilenlerin hepsinin Tevfik Ebu Naim, Salah Ebu Şarik ve diğerleri gibi Sinvar'a yakın kişiler olduğunu” açıkladı.

Kaynaklar, el-Amudi'nin şu anda Gazze'deki Hamas içinde “devrim” olarak nitelendirilebilecek bir harekete öncülük ettiğini söylüyor. Özellikle İsrail saldırılarında yaralanan ilçe idari organlarının başındaki bazı yerel liderleri görevden aldı ve yerlerine atamalar yaptı. Savaş sırasında sorumluluklarının bir kısmından vazgeçen diğer kişiler için de aynı şeyi yaptı. Suikasta uğrayan, başka nedenlerle görevden alınan veya farklı görevlere atanan eski liderlerin yerine geçecek kişileri aramaya devam ediyor.

Bazı kaynaklara göre, bu adımlar Gazze Şeridi içindeki yerel Hamas liderlerinin yanı sıra yurtdışındaki liderler arasında da öfkeye yol açtı. Şeridin dışındaki siyasi büro üyelerinden bazıları yerel liderlere, "Olanlar kabul edilemez ve iç hukuka aykırıdır; önümüzdeki günlerde hareketin liderinin seçilmesini beklemeliyiz ki, bir yıl sonra yapılacak genel seçimlere kadar bazı bölgelerin liderliğindeki boşlukların geçici olarak doldurulması konusunda bir anlaşmaya varılabilsin" şeklinde bilgi verdi.

İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)

Kaynaklar, Gazze Şeridi'ndeki Hamas içinde siyasi düzeyde hüküm süren "kaosun" aksine, askeri kanadında istikrarlı bir durumun söz konusu olduğunu ve yeniden yapılanmanın sorunsuz ve sistematik bir şekilde devam ettiğini belirtiyor. İzzeddin Kassam Tugayları'nın yeni Genelkurmay Başkanı İzzeddin Haddad'ın savaş sırasında suikasta kurban giden veya öldürülenlerin yerine yeni atamalar yapmak üzere bir dizi toplantı düzenlediğini ve çeşitli kararlar aldığını ifade ediyorlar. Ayrıca, tüm taraflarla sürekli iletişim kurarak siyasi düzeydeki farklılıkların veya anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye ve böylece her düzeyde istikrarı sağlamaya çalışıyor.

Kaynaklara göre Haddad, bazı bölgelerdeki tugay komutanları da dahil olmak üzere çeşitli liderlik pozisyonlarındaki boşlukları doldurmak için çalışırken, asıl komutanlarının suikast sonucu öldürülmesinin ardından bu tugayları yönetmek üzere atanmış diğer kişileri de görevde tutuyor.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu, İzzeddin Haddad'ın komuta ettiği Gazze Şehri Tugayı hariç, suikast sonucu öldürdü. Yerine Muhanned Receb atandı.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu suikastla öldürdü. Bunun istisnası, Muhannad Receb'ın yerine geçen İzzeddin el-Haddad'ın komutasındaki “Gazze Şehri Tugayı”ydı.

Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)

Çeşitli kanatları ve kademeleriyle Hamas, İsrail'in çeşitli kaynaklarını hedef alması sonucu mali krizden muzdarip olmuş durumda. Bununla birlikte, savaş sırasında veya sonrasında, farklı oranlarda ve zamanlarda da olsa, maaş ve ödenekleri tamamen kesmedi.

Gerçekte Hamas, 7 Ekim 2023 saldırısının ardından, 1987'deki kuruluşundan bu yana eşi benzeri görülmemiş son derece karmaşık bir dönemle karşı karşıya. Hareketin gözlemcilerine göre, Gazze Şeridi'ne sınır komşusu İsrail tesislerine ve kasabalarına yönelik saldırılarla başlayan bu saldırı, İsrail'i uzun süreli bir savaşa sürükledi.

Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim, hareketin “askeri yenilginin, örgütsel tükenmişliğin, siyasi karmaşanın ve geleceği ile rolü hakkındaki varoluşsal kaygının iç içe geçtiği bir aşamaya girdiği” değerlendirmesinde bulunuyor.

İbrahim, İsrail savaşının, Hamas'ın siyasi büro üyelerinin ve Gazze Şeridi'ni yıllarca yöneten idari komitelerin başkanlarının çoğunu kaybetmesinin ardından, liderlik ve karar alma yapısını vurduğunu açıkladı. Bu durum, doldurulması kolay olmayan derin bir liderlik boşluğu yarattı ve hareket içinde geleceği ve bir sonraki aşama hakkında anlaşmazlıkları ortaya çıkardı: Bu bir yönetim aşaması mı, örgütsel hayatta kalma aşaması mı yoksa sadece uzun süreli bir krizi yönetme aşaması mı olacak?

Hamas'tan birkaç kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: "İşlerin iyi ve sorunsuz gittiğini söylemek mümkün değil. Birçok zorluk var ve yaşananlar, hiçbir şey bırakmayan ve hareketin liderlerinin çoğunun suikastına neden olan yıkıcı bir savaşın ışığında normal. Geniş bir liderliğe ve Filistin içinde ve dışında geniş bir halk tabanına sahip bir hareket için liderlik boşluğu normaldir ve bir yıl sonra kapsamlı seçimler yapılana kadar mevcut farklılıklar da normaldir."