Hindistan'da 10 yaşındaki çocuk akrabaları tarafından kurban ritüelinde katledildi

Hindistan Ulusal Suç Kayıtları Bürosu verilerine göre 2014'le 2021 arasında kurban ritüellerinde 103 kişi öldürüldü

Olayla ilgili soruşturma sürüyor (AP)
Olayla ilgili soruşturma sürüyor (AP)
TT

Hindistan'da 10 yaşındaki çocuk akrabaları tarafından kurban ritüelinde katledildi

Olayla ilgili soruşturma sürüyor (AP)
Olayla ilgili soruşturma sürüyor (AP)

Hindistan'da 10 yaşındaki bir çocuğun kurban ritüelinde akrabaları tarafından katledildiği düşünülüyor.
Yetkililer ülkenin kuzeyindeki Uttar Pradeş eyaletine bağlı Bahreyç'te yaşayan Vivek Verma'nın kaybolduğu ihbarının 23 Mart'ta polise ulaştığını bildirdi. Aynı gece çocuğun cansız bedeni boğazı kesilmiş halde bir tarlada bulundu.
Başlatılan soruşturmanın ardından ipuçları, Verma'nın kuzeni Anoop Verma'yı gösterdi. Yetkililer, Anoop Verma'nın 2,5 yaşındaki oğlunun hasta olduğunu ve hiçbir tedaviye yanıt vermediğini kaydetti. Anoop Verma'nın bunun ardından yakınlardaki bir büyücüye danıştığı belirlendi. 
Yetkililer, büyücünün adama bir insan kurban etmesi gerektiğini söylediğini ve Anoop Verma'nın, Vivek Verma'nın amcası Chintaram Vivek'le saldırıyı planladığını belirtti. Polisler, Chintaram Vivek'in yeğenini bir kürekle öldürdüğünü düşünüyor.
Cumartesi tutuklanan üç zanlı cinayetle suçlanıyor.
Hindistan Ulusal Suç Kayıtları Bürosu verilerine göre 2014'le 2021 arasında kurban ritüellerinde 103 kişi öldürüldü. Bunların çoğu para, çocuk sahibi olmak ve iyileşmek için yapıldı.
Ülkede batıl inançlara karşı çalışmalar yürüten aktivist Sanal Edamaruku ise gerçek sayının çok daha fazla olduğunu savundu:
"Bu sayı çok eksik sayılıyor. Asıl sayının bunun 10 hatta 20 katı olabileceğini düşünüyorum."
Edamaruku kolluk kuvvetlerinin bu tür olaylara karşı daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti:
"Bu inançla ilgili değil. Bu tehlikeli bir suç."
Hindistan'da insan kurban etme Narabali diye biliniyor. Hinduizm'de zaman ve kıyametin tanrıçası olduğuna inanılan Kali'ye tapan Thugge tarikatı, Hint Yarımadası'nda yüzyıllar boyunca ilmikle yakaladıkları insanları soymuş ve cesetlerini gömmüştü. 
1822 ile 1891 arasında yaşayan tarihçi Rajendralal Mitra insan kurban etmenin Vedalalar'a kadar uzanan geleneklerin bir devamı olduğunu yazmıştı. Hinduizm'in kutsal metinleri olan Vedalar'ın tarihi milattan önce 1500'e kadar ulaşıyor.

Independent Türkçe, Vice, NDTV



5 bin yıl önce Avrasya'da yayılan vebanın arkasından koyunlar çıktı

Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
TT

5 bin yıl önce Avrasya'da yayılan vebanın arkasından koyunlar çıktı

Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)

Tunç Çağı'nda Avrasya'da yaşanan veba salgının yayılmasında koyunların kritik bir rol oynamış olabileceği tespit edildi. 

İnsanlara bulaşan pek çok hastalık hayvansal kökenli. Hayvanlarda bulunan patojenler bir noktada insanlara geçerek onlar arasında yayılıyor. 

Tarihteki en ölümcül zoonotik hastalıklardan biri olan veba da sıçanların üzerinde yaşayan pireler yoluyla insanlara bulaşarak milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 

Diğer yandan 14. yüzyıldaki Kara Ölüm diye bilinen salgından sorumlu patojen, yaklaşık 5 bin yıl önce yayılmaya başlayan patojenden genetik olarak farklı. İnsanlar arasında yayılan bu Yersinia pestis türünün yaklaşık 2 bin yıl önce ortadan kaybolduğu düşünülüyor.

Ancak uzmanlar bu patojenin insanlara nasıl sıçradığını bilmiyordu. Bilim insanları hayvanlardaki hastalıkların geçmişte insanlara nasıl bulaştığını öğrenerek gelecekte yaşanabilecek bu tür olaylara karşı hazırlıklı olabilir.

Aralarında Harvard Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı bir araştırma ekibi, Tunç Çağı'ndaki Yersinia pestis'in kökenini saptamak için bugünkü Rusya'da bulunan Arkaim arkeolojik kazı alanındaki hayvanlarının kemiklerini ve dişlerini inceledi.

Araştırmacılar 4 bin yıllık bir koyunda, o dönemde insanlara bulaştığı bilinen Y. pestis türünü tespit etti.

Bilim insanları koyundan alınan Y. pestis genomunu diğer eski ve modern genomlarla karşılaştırdı. Koyundan alınan örnek, aynı zamanlarda yakın bir bölgede yaşayan bir insana bulaşan patojenin genomuna çok benziyordu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de dün (11 Ağustos) yayımlanan makalenin ortak yazarı Dr. Christina Warinner şöyle diyor:

Bir koyuna ait olduğunu bilmeseydik, herkes bunun başka bir insan enfeksiyonu olduğunu varsayardı; neredeyse ayırt edilemezler.

Ekip, patojenin henüz bilinmeyen bir yaban hayvanından koyunlara ve oradan da insanlara sıçradığını tahmin ediyor. Öte yandan hastalığın insanlardan koyunlara bulaşmış olması da muhtemel. 

Sözkonusu patojen, diğer veba salgınlarından farklı olarak pireler aracılığıyla bulaşmasını sağlayacak genetik materyalden yoksun. Araştırmacılar bu nedenle başka bir kaynaktan yayılmış olması gerektiğini söylüyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden makalenin bir diğer yazarı Dr. Felix Key "Elimizdeki bulgular eski koyun ve insan enfeksiyonlarının, hâlâ bilinmeyen bir kaynaktan muhtemelen münferit olaylarla yayıldığını gösteriyor" diyerek ekliyor:

Sıradaki adım, o kaynağı bulmak.

Araştırmacılar o dönemde bölgede yaşayan Sintaşta-Petrovka halkının sığır, koyun ve at yetiştiriciliğiyle ilgilendiğine de dikkat çekiyor.

Çalışmanın yazarlarından Dr. Taylor Hermes "Bu erken dönem çoban topluluklarının tahıl depoları, fareleri ve pireleri çekmezdi ve daha önce Sintaşta bireylerinde Y. pestis enfeksiyonları bulunmuştu" diyerek soruyor: 

Kayıp halka çiftlik hayvanları olabilir mi?

Bu toplulukların kullandığı hayvanların yabandaki canlılarla temasa geçmesi hastalığın yayılmasını sağlamış olabilir.

Bilim insanları bunu ve patojenin kısa sürede nasıl geniş bir alana yayıldığını anlamak için çalışmalarına devam etmeyi planlıyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Cosmos Magazine, Cell