Nicolas Cage bazı hayranlarının kendisini havalimanında tokatladığını söyledi

Ay Çarpması, 80 milyon dolar hasılata ulaşmıştı (MGM)
Ay Çarpması, 80 milyon dolar hasılata ulaşmıştı (MGM)
TT

Nicolas Cage bazı hayranlarının kendisini havalimanında tokatladığını söyledi

Ay Çarpması, 80 milyon dolar hasılata ulaşmıştı (MGM)
Ay Çarpması, 80 milyon dolar hasılata ulaşmıştı (MGM)

Nicolas Cage, 1987 yapımı Ay Çarpması (Moonstruck) sebebiyle hayranlarının geçmişte birkaç kez kendisine tokat attığını söyledi. Cage, 28 Mart'ta Entertainment Tonight'ta yayımlanan röportajında "Bu, işin bir parçası" dedi.
59 yaşındaki aktör, Ay Çarpması'nda Cher'le rol almıştı. Film, Cher'in canlandırdığı Loretta Castorini'nin, nişanlısının erkek kardeşi Ronny Cammareri'ye (Nicolas Cage) aşık olmasını konu alıyor. 
Bir sahnede Castorini, Cammareri'yle birlikte olduktan sonra suçluluk duyuyor. Cammareri ise Castorini'ye aşık olduğunu belirtiyor. İkonik sahnede Castorini bunun ardından Cammareri'ye iki kere tokat atıp "Kendine gel" diye bağırıyor.

Cage, filmin ardından uzun bir süre hayranlarının kendisini tokatladığını kaydetti:
"Havalimanına giderdim ve insanlar 'Kendine gel' derdi. Birkaç kez de tokat yedim. Evet tokat yedim. Bu, işin bir parçası."
Renfield'da başrolü paylaştığı Nicholas Hoult bu duruma şaşırıp "Birisi nasıl sana tokat atıp bunun sorun olmadığını düşünüyor?" diye sordu.
Cage ise şu cevabı verdi:
"Belki de onları bir filmin oyuncu kadrosuna dahil edeceğimi sanıyorlardı. kim bilir?"
Yönetmen koltuğunda Chris McKay'in oturduğu Renfield, yıllarca efendisi Drakula'nın (Nicolas Cage) işkencesine maruz kalan ancak ona sadakatini de sürdüren hizmetkar Renfeild'ı (Nicholas Hoult) anlatıyor.
Kan ve aksiyonun yanı sıra absürt mizahtan yararlanılan film 14 Nisan'da vizyona girecek.
 
Independent Türkçe, Entertainment Tonight, Insider



Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS