Irak Başbakanı Sudani, ‘bölgesel uzlaşıya’ dayanarak grupları kontrol altına almaya çalışıyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)
TT

Irak Başbakanı Sudani, ‘bölgesel uzlaşıya’ dayanarak grupları kontrol altına almaya çalışıyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)

Irak şu an Suudi Arabistan-İran anlaşmasından sonra, büyük bölgesel uzlaşının nereye varacağını ve bunun Irak'ın iç kesimlerine ve çeşitli ‘siyasi merkezler’ arasındaki denkleme nasıl yansıyacağını takip ediyor. Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr da siyasetten çekildikten sonra tekrar etkin bir rol kazanma fırsatı için süreci kolluyor.
Durumu yakından takip eden Iraklı kaynaklar, bölgesel bir uzlaşı ihtimalinin Muhammed Şiya es-Sudani hükümetini, ‘devlet kurumlarına daha çok bağlanmalarını sağlama umuduyla silahlı Şii gruplarla ilişkilerini sıkılaştırmaya’ teşvik ettiğini aktardılar.
Bu bilgiler, Suudi Arabistan-İran anlaşmasından sonraki ılıman atmosfere uyum sağlamak ve bundan yararlanmak için Bağdat'taki karar vericilerin, özellikle de Koordinasyon Çerçevesi liderlerinin arasında devam eden bir tartışma kapsamında ortaya çıktı. Ancak Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre iç dosya üzerindeki etkilerin sürdürülebilir ve köklü olacağına dair şüpheler var.
Kaynaklar, Sudani'nin grupları kontrol altına almak için bölgesel teşvikinin Şii çevre içindeki güç dengesinde bir değişikliğe yol açacağını ve bunun gelecek seçimlere Kays el-Hazali liderliğindeki Asaib Ehli'l Hak Hareketi gibi güçlerle ittifaklar kurarak gitmeyi içerebileceğine yönelik umutlarını aktardılar.
Bu değişimler, Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr'a farklı bir siyasi gerçeklik dayatıyor. Ancak Sadr’ın şu an Irak siyasi hayatında genişleyen Koordinasyon Çerçevesi’ni dizginlemesini sağlayacak kartlara sahip olup olmadığı belli değil.
Bununla birlikte Sadr'a yakın isimler, uzlaşmanın Irak üzerindeki etkisinin uzun soluklu olmayacağı ve Sadr'ın ‘daha çok iç sahneyi değerlendirmeye ve bir sonraki aşama için yeni bir siyasi aktör yaratmaya odaklandığı’ görüşündeler.
Bu bilgiler, geçen hafta Bağdat'ta Suudi Arabistan, İran ve Suriye büyükelçilerini bir araya getiren bir ‘Ramazan toplantısı’ ile eş zamanlı geldi.
Kaynaklar Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamalarda, Tahran'a yakın medya kuruluşlarının ‘Körfez ülkelerine ve şahsiyetlerine yönelik eleştirileri durdurma yönünde yeni talimatlar aldıklarını’ aktardılar.
Güvenilir bir kaynağa göre ‘yeni yaklaşım, gerilimi tırmandırmaya ara vermeyi ve Yemen dosyası gibi bölgedeki aktif dosyaların ayrıntılarına girmekten kaçınmayı’ kapsıyor.
Bağdat ve Erbil hükümetleri geçen hafta, Kürdistan bölgesindeki çalışanların maaşlarının ödenmesi konusunda anlaşmaya vardı. Güvenilir kaynaklar bunun ‘Suudi Arabistan Krallığı ile İran arasındaki anlaşmanın bir etkisi olarak, Koordinasyon Çerçevesi tarafından onaylanan’ bir anlaşmanın parçası olduğunu bildirdiler.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar şu açıklamada bulundular:
“Nüfuz sahibi Şii partilerin liderleri, Riyad ile yapılan anlaşmanın ardından İran'ın kararlarındaki hızlı değişimler ışığında Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve lideri Mesud Barzani ile çözülmeyi bekleyen sorunların bir kısmının halledilmesini memnuniyetle karşıladılar.”
Koordinasyon Çerçevesi’nden milletvekillerine göre Erbil ile Bağdat arasındaki son anlaşma, Sadr Hareketi’nin yokluğunun üzerinde yükselen siyasi ittifakın köşe taşını oluşturuyor.
Çeşitli kaynaklara göre Erbil, ‘son zamanlarda Riyad ile Tahran arasında yaşanan gelişmelere yatırım yaparak, bölgesel güçlerden Irak ve bölgedeki durumunu çözüme kavuşturmak için garantiler aldı.’
Şii bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “Koordinasyon Çerçevesi, Irak siyasi yaşamı için yeni kurallar oluşturmaya tamamen hazır. Parti liderleri, mevcut durumun gerekeni yapmak için oldukça uygun olduğunu düşünüyorlar” dedi. Ancak ‘Sadr Hareketi liderinin, kendi etkisinden uzak bir şekilde Koordinasyon Çerçevesi’nin kuralları değiştirmekte ilerleme kaydetmesine izin vermeyeceğini’ düşündüğünü vurguladı. Kaynak ayrıca ‘Hanane’den mevcut tekere çomak sokacak ve siyasi faaliyetinin geri dönüşünün yolunu açabilecek bir hamle gelmesini’ beklediğini söyledi.
Bu beklentiler, ‘genel ve özel durumla ilgili mühim konular olduğu ve oldukça önemli toplantılar yapıldığı için Sadr Hareketi’nin önde gelen üyelerini Ramazan Ayı boyunca Irak dışına seyahat etmemeleri konusunda bilgilendirmek için Sadr tarafından yayınlanan bir talimatın’ ardından geldi.



Hizbullah Genel Sekreteri, bazı Lübnanlıları İsrail ile iş birliği yapmamaları konusunda uyardı

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (AP)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (AP)
TT

Hizbullah Genel Sekreteri, bazı Lübnanlıları İsrail ile iş birliği yapmamaları konusunda uyardı

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (AP)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (AP)

Lübnan Hizbullah Örgütü Genel Sekreteri Naim Kasım, dün yaptığı açıklamada, bazılarının baskı uygulayarak örgütü denklemden çıkarmayı başarabileceklerini düşünüyorsa “yanıldıklarını” söyledi.

Televizyonda yaptığı konuşmada, “Bazıları baskı uygulayarak bizi denklemden çıkarabileceklerini düşünüyorsa, yanılıyorlar... Her türlü mücadeleye, aşamasına göre karşı koyacağız ama teslim olmayacağız” ifadelerini kullandı.

Hizbullah Genel Sekreteri, bazı Lübnanlıları İsrail'e boyun eğmemeleri konusunda uyardı ve bunun Lübnan'ın ekonomik, siyasi ve sosyal istikrarını "çöküşün eşiğine" getireceğini söyledi. Kasım, İsrail'in Lübnan'a yönelik son saldırganlığının "ateşle oynamak olduğunu ve İsrail'in istediğini elde etmesine izin verilmeyeceğini" söyledi. Kasım, “İsrail anlaşmada üzerine düşeni yapsın, biz iç meseleleri kendi aramızda hallederiz” diyerek, kasım ayında imzalanan ateşkes anlaşmasına atıfta bulundu.

İsrail, Hizbullah'ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, ateşkes anlaşmasına rağmen Lübnan'daki bölgelere hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor. Hizbullah ise İsrail'i anlaşmayı ihlal etmekle suçluyor ancak İsrail'in saldırılarına yanıt vermiyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail ordusu, Lübnan topraklarından çekilme konusunda anlaşmada belirlenen sürenin dolmasına rağmen, halen Güney Lübnan'da beş noktada güçlerini bulunduruyor.