Helal belgesi olmayan işletmeler 'Müslüman dostu otel', 'muhafazakar otel' ifadelerini kullanamayacak

Helal Akreditasyon Kurumu (HAK), akredite edilmiş kuruluşlardan "helal belgesi" almadığı halde tanıtım ve reklamlarında "helal otel", "İslami otel", "Müslüman dostu otel", "muhafazakar otel" gibi ifadeleri kullanan turizm işletmelerini uyardı.

AA
AA
TT

Helal belgesi olmayan işletmeler 'Müslüman dostu otel', 'muhafazakar otel' ifadelerini kullanamayacak

AA
AA

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, turizm sezonunun yaklaşmasıyla birlikte harekete geçen HAK, sektör temsilcileri ile iş dünyası dernek ve örgütlerine yazı gönderdi. Helal turizm hizmetlerinin belgelendirmesi konusunda uyarının yer aldığı yazıda, HAK'ın Türkiye'de helal akreditasyon hizmeti sunma yetkisine sahip tek kurum olduğuna işaret edildi. Yazıda, kurumun, yurt içi ve dışında yerleşik helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite ettiği belirtildi.
Helal Akreditasyon Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun uyarınca piyasada sunulan tüm ürün ve hizmetlere yönelik helal belgesi düzenleyen kuruluşlara HAK'tan akredite olma zorunluluğu getirildiğine işaret edilen yazıda, "Bu zorunluluğun bir sonucu olarak, HAK'tan akredite olmadan yetkisiz şekilde ürün ve hizmetlere yönelik belge düzenleyen kuruluşlardan 'helal belgesi' alarak bu belgeye istinaden ürün ve hizmetlerine dair helallik işareti/markalarını kullanan işletmeler, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği'nin 'doğruluk ve dürüstlük', 'itibardan haksız yararlanma', 'aldatıcı eylemler' maddelerindeki hüküm ve ilkelere aykırı hareket etmiş olacaklarından Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu vasıtasıyla idari para cezalarına tabi olabilecektir." ifadelerine yer verildi.
Konaklama tesisleri, tur paketleri, turist rehberliği ile diğer helal turizm hizmetleri sunumunda bulunan firmaların, HAK tarafından akredite edilmiş güvenilir belgelendirme kuruluşlarından ilgili uluslararası standartlar uyarınca düzenlenecek helal belgelerini almalarının büyük önem taşıdığı vurgulanan yazıda, dernek ve birliklerin, turizm alanında faaliyet gösteren üyelerini bu konuda bilgilendirmesi istendi.

"Kararı sonuna kadar destekliyoruz"
Uluslararası Helal Turizm Derneği (IHATO) Başkanı Yusuf Gerçeker de AA muhabirine, konuya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sektördeki bazı işletmelerin, Reklam Kurulu tarafından cezaya tabi tutulabileceğini belirten Gerçeker, şunları kaydetti:
"HAK, kendisi tarafından akredite edilmiş belgelendirme kuruluşları tarafından belge almayan işletmelerin, 'helal otel', 'helal turizm', 'İslami otel', 'muhafazakar otel', 'Müslüman dostu otel' şeklinde reklam yapmasının önüne geçiyor. IHATO olarak bizler de rekabetin korunması için alınan bu kararı sonuna kadar destekliyor ve sürecin takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyoruz. Yıllardır süregelen kavram karmaşaları yanında, her önüne gelenin 'helal otel', 'İslami otel' gibi reklamlarla tüketiciyi yanıltan tanıtım yapmaması için konunun dernek olarak takipçisi olacağız. Önümüzdeki süreçte çalışmaların faydasını göreceğiz."



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.