Mısır'daki Ulusal Diyalog genişletiliyor

Mısır'daki ‘Ulusal Diyalog’ Mütevelli Heyeti, hukukçular, sanatçılar ve politikacıları dahil ederek komiteleri genişletti

Ziya Raşvan, ‘Ulusal Diyalog’ Mütevelli Heyeti'nin eski bir toplantısındayken (Ulusal Diyalog'un Facebook resmi sayfası)
Ziya Raşvan, ‘Ulusal Diyalog’ Mütevelli Heyeti'nin eski bir toplantısındayken (Ulusal Diyalog'un Facebook resmi sayfası)
TT

Mısır'daki Ulusal Diyalog genişletiliyor

Ziya Raşvan, ‘Ulusal Diyalog’ Mütevelli Heyeti'nin eski bir toplantısındayken (Ulusal Diyalog'un Facebook resmi sayfası)
Ziya Raşvan, ‘Ulusal Diyalog’ Mütevelli Heyeti'nin eski bir toplantısındayken (Ulusal Diyalog'un Facebook resmi sayfası)

Mısır'daki ‘Ulusal Diyalog’ Mütevelli Heyeti, muhtemelen Mayıs ayı başlarında başlayacak olan oturumlarına hukukçular, sanatçılar ve politikacıları dahil ederek komitelerinin üyeliklerini genişletti. Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Raşvan, “Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti'nin Mısır toplumunun tüm kesimlerinin diyaloğa çeşitli alanlarda katılımı konusundaki hassasiyeti çerçevesinde, Ulusal Diyalog (el-Hivar) Genel Koordinatörü ile Teknik Sekreterlik Başkanı Mahmud Fevzi arasında sembol grupları ve liderlerle istişare toplantıları yapıldı.
Raşvan, yaptığı açıklamalarda bu toplantılarda gerçekleştirilen yapıcı tartışmaların ardından mütevelli heyeti, diyalog için özel komitelere katılmak üzere izleyicilerden çeşitli listeler aldı. Mısır'daki çeşitli düşünce ve eylem okullarına mensup siyasi, entelektüel, insan hakları ve sanat liderleri gruplarını içerir. Bu liderlerin katılımının diyaloğa daha fazla zenginlik kattığını vurgulayarak, Ulusal Diyalog ve komitelerinin kapılarının tüm Mısırlılara açık olduğuna işaret edildi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 26 Nisan'da bir Ramazan iftar yemeğinde çeşitli konularda Mısır makamlarının ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvân) dışındaki tüm siyasi grupları içeren Ulusal Diyalog çağrısında bulunmuştu.
Raşvan’a göre diyaloğun başarılı bir şekilde başlatılmasını ve devam etmesini garanti eden olumlu bir ortamın tüm unsurlarının mevcudiyetini tamamlamak için tüm tarafların sürekli çabalarıyla önerilen tarihte Ulusal Diyaloğun başlatılması gerektiğini vurguladılar. Bu unsurları sağlamak için herkesin istekliliğine tam güven duyduklarını ifade etti.
Raşvan, istişare toplantılarına katılanların (Başkanlık Af Komitesi'nin) çabalarını övdüklerini belirterek, misyonuna ulaşmayı hızlandırmak için tüm enerjisiyle devam etmesi gerektiğini vurguladı. Ziya Raşvan, toplantılara katılanlar ayrıca Diyalog'a katılmak için tüm Mısır partilerinin ve deneyimlerinin davetinin genişletilmesi, gençlerin, serbest bırakılan tutukluların ve çeşitli Mısır sosyal gruplarının ve düşünce ve siyaset okullarının temsilcilerinin katılımını desteklemenin gerekliliğini vurguladılar.
Mısır Cumhurbaşkanı, Ulusal Diyalog başlatma çağrısına paralel olarak geçtiğimiz Nisan ayında ‘Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi’ni yeniden oluşturmuştu. Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi, siyasi aktivistlerin ve borçluların ailelerinin yanı sıra partilerden ve topluluk kuruluşlarından bazı isimlerin serbest bırakılması için talepler alıyor. Zaman zaman Mısır Cumhuriyet Başsavcılığı kararlarıyla tutuklanan veya çeşitli davalarda tutuklu bulunanlar için af listeleri duyurulur.
Birkaç gün önce Mısır'daki Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti, Mısır'daki İslami ve Hristiyan dini kutlamaları ile ulusal bayramları dikkate alarak Diyalog oturumlarının 3 Mayıs'ta başlamasını önerdi. ‘Ulusal Diyalog’ Mütevelli Heyeti de Mısır Cumhurbaşkanı'na bir teklif sundu. Sistem kapsamında ülkede yapılan seçim ve referandumlarda sandık ve sayım işlemlerinin tam yargı denetiminin tamamlanmasına yönelik “Milli Seçim Kurumu” kanununda mevzuat değişikliği talebi yer alıyor. Bu, ülkenin mevcut anayasasına göre yürürlükte olan sistem ve gelecek yıl sona ermesi planlanıyor.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.