Sudan'daki nihai anlaşma 17 aydır süren siyasi krizi sonlandıracak mı?

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Sudan'daki nihai anlaşma 17 aydır süren siyasi krizi sonlandıracak mı?

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Sudan'da asker ile siviller arasında 1 Nisan'da imzalanması beklenen "nihai anlaşmanın”, ülkede 25 Ekim 2021'de askerin yönetime el koymasıyla başlayan siyasi krizi sona erdirip erdirmeyeceği merak ediliyor.
Sudan'da 11 Nisan 2019'daki askeri müdahalenin ardından Ağustos 2019'da uluslararası ve bölgesel tarafların desteğiyle belirsizliği sona erdiren ve geçici yönetim düzenlemelerini içeren Anayasal Bildiri Anlaşması'nın imzalanmasıyla Temmuz 2023'e kadar sürmesi planlanan asker-sivil ortaklığındaki ilk geçiş dönemi başladı.
Asker ve sivillerin anlaşamaması üzerine ordu, 25 Ekim 2021'de bir kez daha yönetime el koyup olağanüstü hal ilan etti.
Ordu ile sivil gruplar arasında bölgesel ve uluslararası tarafların himayesinde yapılan uzun görüşmeler sonucu temel konularda varılan mutabakatın ardından 5 Aralık 2022'de "çerçeve anlaşma" imzalandı ancak bu mutabakat, askeri, siyasi, dini gruplar ve silahlı hareketleri tam manasıyla tatmin etmediği için kimi taraflarca başarısız ve ölü bir anlaşma olarak değerlendirildi.
21 Ağustos 2019'dan bu yana devlet başkanlığı yetkilerini fiilen üzerinde toplayan ve askerin liderlik ettiği Egemenlik Konseyi ile sivil gruplar, bölgesel ve uluslararası girişimlere rağmen uzlaşamadı.
Aralık 2018 devrimi ile 30 yıllık rejimin devrildiği ancak ordunun müdahaleleri sonucu siyasi istikrar ve sivil yönetime kavuşamayan Sudanlılar, nihai anlaşma ile "demokrasi, özgürlük, barış ve adalet" beklentilerinin karşılanmasını umuyor.

- 5 konuda kapsamlı konferanslar düzenlendi
Çerçeve anlaşmada netleşmeyip daha fazla tartışmak, istişarelerde bulunmak ve paydaşların fikrini almak için adalet ve geçiş dönemi adaleti, güvenlik ve askeri reform, Cuba Barış Anlaşması, eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejiminin izlerinin ortadan kaldırılması ve Doğu Sudan meselesi olmak 5 konuda konferanslar düzenlendi.
En tartışmalı ve halen ihtilafların sürdüğü güvenlik ve askeri reform konusu dışında diğer konferanslarda birtakım tavsiyelerle sonuçlanan ortak bildiriler üzerinde anlaşıldı.

- Yeni hükümet 11 Nisan'da kurulacak
Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, 19 Mart'ta ülkedeki siyasi krizi sonlandıracak nihai anlaşmanın 1 Nisan'da imzalanacağını ve yeni geçiş hükümetinin 11 Nisan'da kurulacağını duyurdu.
Nihai anlaşmanın taslağını hazırlamak için görevlendirilen komite, 26 Mart'ta çalışmalarını tamamlayarak anlaşma metnini son değerlendirmeleri yapmaları amacıyla çerçeve anlaşmayı imzalayan askeri ve siyasi tüm taraflara teslim etti.
Nihai anlaşma, ülkede 5 Aralık 2022'de siviller ile asker arasında imzalanan çerçeve anlaşmayı, Sudan Avukatlar Sendikasının hazırladığı "2022 Geçiş Anayasası Taslağı"nı ve tartışmalı konularda düzenlenen konferans ve çalıştayların çıktılarını esas alacak.
Çerçeve anlaşmayı imzalamayan güçlerin anlaşmayla ilgili yorumları da göz önünde bulundurulacak.

- Nihai anlaşma neler getirecek?
Siyasi süreç kapsamında yarın askerle sivil gruplar arasında varılacak anlaşmayla yargı bağımsızlığı, kapsamlı barış, tek ve milli ordu, ordunun savunma sanayisi dışında ticari faaliyetlerden uzaklaştırılması, başbakanın belirlenmesinin ardından 2 yıllık yeni geçiş dönemi ve sonrasında şeffaf seçimlerle tam demokratik sivil idareye geçiş hedefleniyor.
Anlaşmaya göre, Geçici Yasama Konseyi, Geçici Egemenlik Konseyi (Devlet Başkanlığı), Geçici Bakanlar Kurulu, Eyaletler ve Yerel Yönetimler, demokratik seçimlerle sivil hükümet kurulana dek devletin işleyişi ile ilgili görev yapacak.
Geçici Yasama Konseyi (parlamento), eski Cumhurbaşkanı Beşir'in Ulusal Kongre Partisi hariç Sudanlıların geniş temsilini dikkate alarak 150 ila 300 üyeden oluşacak.
Geçici parlamentonun yüzde 25'i barış anlaşmasını imzalayan taraflara, yüzde 75'i ise nihai anlaşmayı imzalayan taraflara ve demokrasi yanlısı ve askeri yönetim karşıtı gösterileri organize eden Direniş Komiteleri'ne tahsis edilecek.
Bağımsız ve feshedilemeyecek bir yapıya sahip olacak konsey, geçiş döneminde ilgili kanun ve mevzuatları çıkaracak, hükümetin performansını değerlendirecek ve kabineden güvenoyunu çekme yetkisine sahip olacak.
Devletin ve ordunun başını temsil edecek Egemenlik Konseyi ise kabine, valilikler ve Yasama Konseyi üyeleri ile ordudaki atamalardan sorumlu olacak.
Başkanlığını başbakanın yapacağı Güvenlik ve Savunma Konseyi de Sudan halkının güvenliğini korumak için kapsamlı güvenlik stratejisi geliştirme, tek ve profesyonel bir ordunun kurulması çalışmalarını üstlenecek.
Ayrıca nihai anlaşmaya siyasi krizin çözümüne dair yapılan 5 konferansın tavsiye bildirileri eklenecek.

- Siyasi süreç ile ilgili tarafların tutumları
Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu'nun yanı sıra eski iktidar koalisyonu Özgürlük ve Değişim Güçleri (ÖDG)-Merkez Konseyi, Halk Kongresi Partisi, Demokratik Birlik Partisi ve silahlı hareketlerden oluşan Devrimci Cephesi, çerçeve anlaşmayı imzaladı ve nihai anlaşmayı da destekliyor.
Cafer Mirgani liderliğindeki Asıl Demokratik Birlik Partisi, Maliye Bakanı ve Adalet ve Eşitlik Hareketi lideri Cibril İbrahim, Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi'nin yer aldığı ÖDG-Demokratik Blok grubu, siyasi tabanın genişletilmesi gerektiğini savunarak anlaşmaya ancak Blok olarak katılmakta ısrar ediyor.
Komünist Parti, Arap Baas Partisi, Direniş Komiteleri ve Sudan Meslek Odalar Birliği ise "(askerle) Müzakere yok, ortaklık yok, meşruiyet yok" sloganını atarak siyasi süreci tanımıyor.
Sudan'da hükümetle yıllardır silahlı mücadele yürüten ayrılıkçı Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) lideri Abdülaziz El-Hılu ve Sudan Kurtuluş Hareketi (Ordusu) (SLM/AW) lideri Abdulvahid Nur da anlaşmaya katılmıyor.
Ordu içerisinde siyasi ve silahlı gruplardan bazıları arasında tam uzlaşı sağlanamaması, nihai anlaşma oturumunun başarısızlıkla sonuçlanması ya da imzalansa bile yeni sürecin kazasız belasız atlatılamayacağına dair endişeleri beraberinde getiriyor.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.