Avustralya'da "kanguru itlafı" tartışmaları büyüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Avustralya'da "kanguru itlafı" tartışmaları büyüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avustralya'nın milli sembollerinden kanguruların itlafı için devlet tarafından belirlenen yıllık kota, vahşi yaşam uzmanları tarafından gerekli görülürken aktivistler, "acımasızca olduğu ve ticari çıkarlar için yapıldığı" gerekçesiyle itlafın durdurulmasını istiyor.
CNN'nin haberine göre, Avustralya'nın resmi arması ve ulusal hava yolu şirketi Qantas'ın logosunda kullanılan kangurunun, ülkede her yıl milyonlarcasının yasal olarak lisanslı avcılar tarafından öldürülmesine yönelik tartışmalar, bu yıl açıklanan 5 milyonluk "itlaf kotası" nedeniyle tekrar alevlendi.
Hükümet yetkilileri ve vahşi yaşam uzmanları, bazı kanguru türlerinin sayıca çok fazla olduğu ve kuraklığın yaşandığı ülkede, yerli canlı türlerini korumak ve hayvanların açlıktan ölmelerini engellemek için kanguruların düzenli olarak itlaf olmaları gerektiğini savunuyor.
Son resmi rakamlara göre 36 milyonu aşkın nüfusa sahip olan kanguruların, eyaletler arasında farklı oranlarda olmakla birlikte, itlaf kotasının yüzde 20'leri bulduğu söyleniyor.
Bu yıl Avustralya genelinde 5 milyona yakın kangurunun itlafına izin verildiği açıklandı. Avustralya İklim Değişikliği, Enerji, Çevre ve Su Kurumu verilerine göre, son yıllarda itlaf sayıları, belirlenen kotanın çok altında kalıyor.
Hükümet tarafından belirlenen kotanın büyük kısmı, lisanslı avcılar tarafından genellikle akşam saatlerinde gözlerine ışık tutularak geçici körlüğe yol açmak suretiyle avlanıyor.
Vurulan kangurular, et ve deri ticarinde değerlendirilmek üzere özel işlem merkezlerine sevk edilmek için toplanıyor.
Kanguru nüfusunun itlaf yoluyla kontrol altına alınma politikasını savunan Avustralya Kanguru Endüstrisi Birliği (KIAA) Üst Yöneticisi Dennis King, "Onlar harika hayvanlar. Onlar ulusal bir simge. Ancak hükümetin bu nüfus düzenleme programları, kanguruların refah ve sağlığını daha iyi bir şekilde korumak için yürürlüktedir." dedi.
KIAA yöneticisi King, itlaf politikasının durdurulmasının, yıllık 200 milyon Avustralya doları (yaklaşık 2 milyar 530 milyon TL) civarında ticaret hacmine sahip olan kanguru endüstrisine zarar vereceğini sözlerine ekledi.

- Nüfus yönetiminin nedeni ekolojik ve çevresel zorunluluklar
Avustralya Başkent Bölgesi (ACT) Çevre Bakanı Rebecca Vassarotti de kanguru nüfusunun kontrolünün, diğer canlı türlerinin korunması için gerekli olduğunu söyleyerek, "Kanguruların nüfusunun yönetimini yapmamızın tek nedeni, ekolojik ve çevresel zorunluluklardır." ifadesini kullandı.
Vassarotti, "Ağızsız güvelerimiz var, kulaksız ejderhalarımız var ve bacaksız kertenkelelerimiz var. Bu ekosistem için çok önemliler. Bu yüzden bu sistemlerin yönetimini üstlenmeli ve özellikle sürdürülebilir bir kanguru popülasyonunu koruduğumuzdan emin olmalıyız." dedi.

- Aktivistlere göre itlaflar "acımasızca"
Öte yandan, kanguruların et ve deri ticareti için öldürüldüğünü savunan aktivistler, itlafların "acımasızca" bir davranış olduğunu ve bazı kanguru türlerinin varlığını tehlikeye attığını ileri sürüyor.
Hükümetin "itlaf kotası" politikasına karşı kampanya yürüten ve bir dönem Avustralya Meclisinde temsil edilen Hayvan Adalet Partisi üyelerinden Mark Pearson, kanguru nüfusunun kendi doğal haline bırakılarak düzenlenebileceğini ve hükümetin benimsediği yöntemin "çok çirkin ve acımasız" olduğunu söyledi.
Pearson, anneleri öldürülen birçok yavru kangurunun da ya açlıktan öldüğünü ya da yırtıcılar tarafından savunmasızca öldürüldüğünü savundu.
Dünyaca ünlü iki spor ayakkabısı üreticisinin, kanguru derisini kullanmama kararının kendi çalışmaları sayesinde alındığını ileri süren aktivistler, kanguru derisinin ticaretinin yasaklanması için Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerini içeren lobi çalışmaları yürüttüklerini belirtiyor.
Avustralya hükümeti ise kanguru deri ticaretinin yasaklanmasını gündeme alan bazı ABD eyalet meclislerine elçiler gönderirken halihazırda Avrupa-Avustralya serbest ticaret anlaşmasının bir parçası olan kanguru ürünlerinin kapsamını genişletmek için bazı Asya ülkeleriyle de görüşmeyi sürdürdüğünü duyurdu.



Pakistan'ın kuzeybatısındaki bombalı araç saldırısında iki polis hayatını kaybetti

 11 Mayıs 2025 tarihinde Pakistan'ın Peşaver kentinde bir polis aracını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği yerde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri (EPA)
11 Mayıs 2025 tarihinde Pakistan'ın Peşaver kentinde bir polis aracını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği yerde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri (EPA)
TT

Pakistan'ın kuzeybatısındaki bombalı araç saldırısında iki polis hayatını kaybetti

 11 Mayıs 2025 tarihinde Pakistan'ın Peşaver kentinde bir polis aracını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği yerde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri (EPA)
11 Mayıs 2025 tarihinde Pakistan'ın Peşaver kentinde bir polis aracını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği yerde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri (EPA)

Pakistan polisi, dün ülkenin kuzeybatısında birkaç polisi taşıyan bir aracın yakınında güçlü bir bombanın patladığını, iki polisin hayatını kaybettiğini ve üç polisin de yaralandığını bildirdi.

Yerel polis şefi Mesud Han, saldırının Hayber Pahtunhva eyaletinin başkenti Peşaver'de yol kenarındaki bir pazarın yakınında gerçekleştiğini söyledi.

 Peşaver'de çevre yolu üzerindeki hayvan pazarı yakınlarında bir polis birimini hedef alan intihar saldırısında bir komiser yardımcısı ve bir memur olmak üzere iki polis memuru hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. (EPA)Peşaver'de çevre yolu üzerindeki hayvan pazarı yakınlarında bir polis birimini hedef alan intihar saldırısında bir komiser yardımcısı ve bir memur olmak üzere iki polis memuru hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. (EPA)

Han, ölü ve yaralıların yakındaki bir hastaneye kaldırıldığını belirtti.

Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı. Ancak saldırının, onlarca yıldır devam eden şiddet olaylarında sık sık güvenlik güçlerini ve sivilleri hedef alan ve yaklaşık 80 bin kişinin ölümüne neden olan Pakistan Talibanı tarafından üstlenilmesi muhtemel.

Pakistan Talibanı ayrı bir grup olmakla birlikte Ağustos 2021'de komşu Afganistan'da iktidarı ele geçiren Afganistan Talibanı'nın yakın bir müttefiki.

11 Mayıs 2025 tarihinde Pakistan'ın Peşaver kentinde bir polis aracını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği yerde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri (EPA)11 Mayıs 2025 tarihinde Pakistan'ın Peşaver kentinde bir polis aracını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği yerde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri (EPA)

Pakistan, Afganistan'daki Taliban hükümetini bu tür gruplara güvenli sığınak sağlamakla suçluyor ve Taliban'ın 2021 yılında iktidara gelmesinden bu yana militan faaliyetlerinin arttığını söylüyor. Kabil ise bu iddiaları reddediyor.

Tacikistan'daki maden patlamasında 8 Afgan işçi hayatını kaybetti

Tacikistan'daki bir madende meydana gelen metan gazı patlamasında sekiz Afgan işçinin hayatını kaybetmesi, göçmen işçilerin karşı karşıya kaldığı tehlikeleri gözler önüne serdi.

Taliban tarafından yönetilen Deykundi'deki Afet Yönetimi Kurumu, Tacikistan'daki bir madende meydana gelen metan gazı patlamasında Afgan işçilerin trajik bir şekilde öldüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın Afganistan haber ajansı Hama Press'ten aktardığına göre, hepsi Deykundi'den olan işçiler ölümcül kaza sırasında madende çalışıyorlardı.

Bu olay, yurtdışında iş arayan pek çok Afgan göçmenin karşı karşıya kaldığı tehlikeli koşulları gözler önüne seriyor. Son yıllarda Afganistan'daki işsizlik, güvensizlik ve zor ekonomik durum nedeniyle çok sayıda vatandaş iş aramak için İran, Pakistan ve Tacikistan gibi komşu ülkelere göç etti. Afgan göçmenler genellikle güvenlik ekipmanlarından ve uygun çalışma koşullarından yoksun olan kömür madenciliği ve inşaat gibi sektörlerde tehlikeli işlerde çalışıyor. Bu durum, işçilerin sağlık ve güvenlikleri açısından büyük risklerle karşı karşıya kalmaları nedeniyle yıllar içinde pek çok trajik kazaya yol açtı.

Pakistan'daki saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmasa da, saldırı Hayber Pahtunhva'da süregelen güvenlik sorunlarını gözler önüne seriyor... İçişleri Bakanı dahil yetkililer saldırıyı kınadı ve kurbanların ailelerine başsağlığı diledi. (EPA)Pakistan'daki saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmasa da, saldırı Hayber Pahtunhva'da süregelen güvenlik sorunlarını gözler önüne seriyor... İçişleri Bakanı dahil yetkililer saldırıyı kınadı ve kurbanların ailelerine başsağlığı diledi. (EPA)

Diğer yandan Afganistan'ın kuzeyinde Taliban hükümetinin müzik çaldıkları ve şarkı söyledikleri gerekçesiyle 14 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi. Hareket, 2021 yılında iktidara geldiğinden bu yana, İslam hukukuna dayanan yasalar uygulayarak, halka açık yerlerde, toplantılarda, restoranlarda ve arabalarda canlı müzik performanslarını yasakladı.

Polis yaptığı açıklamada, 14 kişinin ‘geceyi fırsat bilerek kuzeydeki Tahar eyaletinin başkentinde bir evde toplandıklarını ve burada müzik çalıp şarkılar söyleyerek halkın rahatsız olmasına neden olduklarını’ söyledi. Açıklamada, gözaltına alınanların soruşturma altında olduğu belirtildi.

Taliban, ‘ahlaki yozlaşmayı’ önleme bahanesiyle müzik okullarını kapattı, müzik aletleri ve ses ekipmanlarını imha etti veya yaktı. Düğün salonlarında artık müzik çalınmasına izin verilmiyor.

Taliban'ın kontrolü ele geçirmesinin ardından pek çok Afgan müzisyen, dünyanın en yoksul ülkelerinden birinde baskı görmekten ya da geçim kaynaklarını kaybetmekten korkarak ülkeden kaçtı. Taliban hükümeti, ülkede kalan müzisyenleri, 1996-2001 yılları arasındaki önceki yönetimi sırasında izin verdiği gibi, müzik eşliğinde İslami şarkılar icra etmeye teşvik etti.