BM: Türkiye'deki depremlerin ardından gıda üretiminde yüzde 20'den fazla kayıp yaşandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

BM: Türkiye'deki depremlerin ardından gıda üretiminde yüzde 20'den fazla kayıp yaşandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gıda üretiminde yüzde 20'den fazla kayıp olduğunu bildirdi.
Merkezi Roma'da bulunan FAO'dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye ve Suriye'de depremlerin yol açtığı tarımsal hasarı, uzun vadeli etkilerini ve kırsal kesimin temel gıda üretimini sürdürmesine yardımcı olabilecek faaliyetleri belirlemeye yönelik çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Açıklamada, "Türkiye'nin güneyini ve Suriye'nin kuzey bölümünü 6 Şubat 2023'te yıkıcı depremler vurdu. Depremlerin Türkiye'deki etkisine ilişkin ilk değerlendirmeler, etkilenen bölgelerde tarım altyapısı, mahsuller, hayvancılık, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği bakımından ciddi hasar olduğunu gösteriyor." ifadeleri kullanıldı.
FAO açıklamasında, "Deprem, Türkiye'de 15,7 milyon insanı ve ülkenin gıda üretiminin yüzde 20'sinden fazlasını etkileyen 11 önde gelen tarım ilini ciddi şekilde vurdu. Türkiye'nin 'bereketli hilali' olarak bilinen, depremden etkilenen bölge, tarımsal gayrisafi milli hasılanın yüzde 15'ini oluşturuyor ve Türkiye'nin tarımsal gıda ihracatının yüzde 20'sine katkıda bulunuyor." değerlendirmesi yapıldı.
Depremden en çok etkilenen kentlerde nüfusun üçte birinin kırsal alanlarda yaşadığına ve geçimlerini tarımla sağladıklarına dikkat çekilen açıklamada, tedarik zincirlerinin kesintiye uğramasının yanı sıra mali güçlüklerin, kırsal kesimdeki ailelerin tarımsal üretimi için gerekli temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirdiği kaydedildi.
Açıklamada, "İlk değerlendirmeler, sektörde 5,1 milyar dolarlık kayıp ve 1,3 milyar dolarlık hasarlık ön tahminlerle tarım üzerinde önemli etkilere işaret ediyor." ifadesi yer aldı.
Deprem felaketinin tarım sektörü haricinde önemli hayvancılık bölgelerini de vurduğu, hayvanların telef olmasına ve yaralanmasına yol açtığı da vurgulanırken barınak ve yem kıtlığı, kesintiye uğrayan aşı üretimi, şap hastalığı risklerini ve kötüleşen hayvancılık koşullarına dair endişeleri artırdığı belirtildi.
Ayrıca 34 balık çiftliğinin, üç balıkçı barınağı ve önemli balık türlerinin kaybıyla balık üretiminin de tehlikeye girdiği kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"FAO, Türkiye'de depremden etkilenen ailelere ve topluluklara ivedi ve uzun vadeli destek sağlamak için acilen 112 milyon dolar talep ediyor. Buna, kırsal kesimde yaşayan 900 bin kişi için hızlı şekilde nakit, canlı hayvan ve tarım desteği sağlamak için şubat ayında yayınlanan BM Türkiye Destek Çağrısı kapsamındaki 25 milyon dolar da dahildir."



Reuters: Türkiye, ABD ve Avrupa’yla savaş jeti pazarlığında

Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
TT

Reuters: Türkiye, ABD ve Avrupa’yla savaş jeti pazarlığında

Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)

Türkiye bölgedeki hava gücünü artırmak için Avrupa ve ABD'den savaş jetleri satın alma çalışmalarını hızlandırdı.

Reuters'ın analizinde Ankara yönetiminin, ABD'nin tedarik ettiği F-15, F-16 ve F-35 jetlerine sahip İsrail'in Gazze, İran, Suriye, Lübnan ve Katar'a düzenlediği saldırılar karşısında tedirgin olduğu yazılıyor. Türkiye'nin "potansiyel tehditlere karşı koymak ve savunmasız kalmamak için hava gücünün hızla artırılmasını" istediği ifade ediliyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan bir kaynak, Türkiye'nin acil ihtiyacını karşılamak için Katar ve Umman'dan 12 adet kullanılmış Eurofighter Typhoon jeti satın alacağını söylüyor.

Satışın, Eurofighter konsorsiyumundaki Birleşik Krallık (BK), Almanya, İtalya ve İspanya tarafından onaylanması gerekiyor. Bu süreçte 28 yeni savaş uçağının daha ileri tarihlerde tedarik edilmesi planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ve Umman ziyaretlerinde jet sayısı, fiyatlandırma ve teslim takvimini gündeme getireceği öne sürülüyor.

BK ve Türkiye, temmuzda 40'a yakın Eurofighter uçağı için ön anlaşma imzalamıştı. Londra yönetiminden bir kaynak, "Sözleşmenin son detaylarını yakında belirlemeyi umuyoruz" diyor.

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, nihai bir anlaşmaya varılmadığı ve Britanya'yla görüşmelerin olumlu yönde ilerlediği, diğer konsorsiyum üyelerinin de jet tedarikini desteklediği belirtiliyor.

Katar ve Umman ise gelişmelerle ilgili yorum yapmadı.

Türkiye, 2020'de Rus menşeli S-400 hava savunma sistemlerini satın almış, ABD de misilleme olarak CAATSA yaptırımlarını devreye sokup Ankara'yı F-35 programından çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan'ın geçen ay Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesinde ilerleme sağlanamadığı savunuluyor. Ancak Türkiye'nin, Gazze savaşında Hamas'ı ateşkes anlaşmasını imzalamaya ikna etmekte oynadığı rolle ivme kazandığı, bu sayede CAATSA yaptırımlarını aşmayı istediği aktarılıyor.

Kaynaklar, Trump'ın özel bir "muafiyet" kararı alarak, F-35 tedarikinin önünü açabileceğini söylüyor. Ankara'nın ilerleyen süreçte Washington'a böyle bir hamle teklifiyle gidebileceği öne sürülüyor.

AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Harun Armağan şu yorumları yapıyor:

CAATSA meselesinin çözülmesi gerekiyor. Bunun başkanlık muafiyetiyle mi yoksa Kongre kararıyla mı olacağı ABD'nin inisiyatifinde. Diplomasi ve işbirliği çabaları sürerken, bu CAATSA meselesi biraz tuhaf görünüyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Trump'ın Türkiye'nin stratejik önemini bildiğini ve "tüm bu bekleyen sorunlara yaratıcı çözümler aradığını" söylüyor. Ancak olası planlara dair daha fazla bilgi paylaşmıyor.

Reuters, Türkiye'nin Batılı ülkelerden silah tedarikinde yaşadığı zorlukların ardından kendi beşinci nesil savaş uçağı KAAN'ı geliştirdiğine de dikkat çekiyor. Ancak KAAN'ın, Türk hava gücünün belkemiğini oluşturan F-16'ların yerini almasının yıllar sürebileceği yazılıyor. Ayrıca hava savunma sistemi Çelik Kubbe'nin geliştirme sürecinin de hızlandırıldığı belirtiliyor.

Independent Türkçe, Reuters, Defence News


Vance: Hamas'ın silahsızlandırılmasında ‘çok zorlu bir görev’ bizi bekliyor

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)
TT

Vance: Hamas'ın silahsızlandırılmasında ‘çok zorlu bir görev’ bizi bekliyor

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance bugün yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşması kapsamında Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşası konusunda zorlukların olduğunu vurguladı.

Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Vance, “Önümüzde çok zor bir görev var. Bu görev, halkın yaşam koşullarını iyileştirmek ve Hamas'ın İsrail'deki dostlarımıza yeniden tehdit oluşturmamasını sağlamak için Hamas'ı silahsızlandırmak ve Gazze Şeridi'ni yeniden inşa etmek” dedi.

Vance, Washington'un arabuluculuğunda Gazze Şeridi'nde sağlanan ateşkesin, İsrail'in Ortadoğu'da daha geniş ittifaklar kurmasının önünü açabileceğini söyledi. 2020 yılında İsrail ile bir dizi Arap ülkesi arasında imzalanan normalleşme anlaşmalarına atıfta bulunan Vance, “Gazze anlaşmasının İbrahim Anlaşmaları'nın uygulanmasında çok önemli bir rol oynadığını düşünüyorum” dedi. Vance, “Anlaşma ayrıca, Ortadoğu'da sürdürülebilir, uzun vadeli bir ittifak yapısının oluşturulmasını da sağlayabilir. Bu, bölgedeki ve dünyadaki iyi insanlara ilerleme ve bölgelerinin kontrolünü ele alma fırsatı verecektir” ifadelerini kullandı.

Vance'in ziyareti, Washington'un Gazze Şeridi'nde ateşkes planının başarılı bir şekilde uygulanmasını desteklemeye odaklanıyor. Söz konusu ziyaret, ABD'li elçiler Steve Witkoff ve Jared Kushner'ın bu hafta İsrail'e yaptıkları ziyaretlerin ardından geldi.


İsrail'in Güney Lübnan'da düzenlediği İHA saldırısında bir kişi hayatını kaybetti

Güney Lübnan'da bulunan Mercuyun bölgesindeki Meys el-Cebel köyüne düzenlenen İsrail saldırısının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
Güney Lübnan'da bulunan Mercuyun bölgesindeki Meys el-Cebel köyüne düzenlenen İsrail saldırısının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
TT

İsrail'in Güney Lübnan'da düzenlediği İHA saldırısında bir kişi hayatını kaybetti

Güney Lübnan'da bulunan Mercuyun bölgesindeki Meys el-Cebel köyüne düzenlenen İsrail saldırısının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
Güney Lübnan'da bulunan Mercuyun bölgesindeki Meys el-Cebel köyüne düzenlenen İsrail saldırısının ardından meydana gelen yıkım (EPA)

İsrail'in bu sabah Güney Lübnan'ın Ayn Kana kasabasında düzenlediği insansız hava aracı (İHA) saldırısında bir kişi hayatını kaybetti.

İsrail'e ait bir İHA, İklim et-Tuffah bölgesindeki Ayn Kana kasabasında bir motosiklete güdümlü füze saldırısı düzenledi. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, motosikletin sürücüsü yaşamını yitirdi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sağlık Acil Durum Operasyon Merkezi tarafından yapılan açıklamada, “İsrail düşmanının Sur bölgesindeki Ayn Kana kasabasında bir motosiklete düzenlediği saldırı sonucu bir kişi şehit oldu” denildi.

İsrail'in, 27 Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını belirtmekte fayda var. İsrail güçleri, bombalama operasyonları yürütmeye ve Güney Lübnan'da neredeyse her gün saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

İsrail güçleri ayrıca, Güney Lübnan'daki beş noktada varlığını sürdürüyor.