ABD: Çin Hong Kong’da yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğü baltalamayı sürdürüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD: Çin Hong Kong’da yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğü baltalamayı sürdürüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Dışişleri Bakanlığı, kapsamlı bir raporda Çin hükümetinin Hong Kong'da yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü baltalayarak ABD'nin çıkarlarını tehdit eden eylemlerini sürdürdüğünü değerlendirildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2023 Hong Kong Politika Eylem Raporu'nu yayınladı.
Raporda, Çin’in Hong Kong'un özerkliğinin korunmasını teminat altına alan 1984 Çin-İngiltere Ortak Deklerasyonu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği ancak "ulusal güvenlik" bahanesiyle Hong Kong'da “hukukun üstünlüğüne, hak ve özgürlüklere karşı tehdit oluşturan geniş kapsamlı adımlar attığına” vurgu yapıldı.
Hong Kong’da genel seçimlerin yapılmasına olanak sağlanmadığına işaret edilen raporda, Çin’in Hong Kong'da demokratik seçimlerin önünde engeller yarattığı, yargı bağımsızlığına müdahale eden ve insan haklarını dikkate almayan Milli Güvenlik Yasası'nı uygulamaya devam ettiği belirtildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
"Aralık 2022'de, Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi (NPCSC), Hong Kong'da Milli Güvenlik Koruma Komitesi Başkanı ve Yasama Konseyi Başkanı'nın ulusal güvenlikle ilgili konularda hukuki kararlar verebileceğini ve bunların yargı denetimine tabi olmadığını belirten içtihatını yayımladı. Hukuk uzmanlarına göre bu İçtihat, Hong Kong yürütme organının yargıya karşı otoritesini önemli ölçüde artırabilir. Hong Kong'daki siyasi ifade özgürlüğüne karşı yasal işlemler devam etti, internet özgürlüğü kısıtlandı ve tutukluluk süreleri uzadı. Hong Kong ve Çin yetkilileri, demokrasi yanlısı gruplara, medya kuruluşlarına, aktivistlere, gazetecilere, siyasi partilere, sendikalara ve Hong Kong hükümetiyle ilgili eleştirilerde bulunan diğer kişi ve kuruluşlara baskı uygulamaya devam etti."
Raporda, Çin’in bu uygulamalarının ABD’nin menfaatlerine tehdit teşkil ettiği savunuldu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, rapor üzerine yazılı açıklamada bulundu.
Blinken, Çin ve Hong Kong'un yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü zayıflatmaya devam ettiğini kaydetti.
Geçen yıl, Çin ve Hong Kong yetkililerinin muhalifleri suçlu duruma düşürerek, Hong Kong halkının temel haklarını ve özgürlüklerini zayıflatmakta ve şehrin vadedilen özerkliğini ortadan kaldırdığını belirten Blinken, "Bugün yayınlanan Hong Kong Politika Eylem Raporu, sivil toplum, medya ve muhalif seslere yönelik Çin ve Hong Kong otoritelerinin devam eden baskısını detaylı bir şekilde ele almaktadır." ifadelerini kullandı.
ABD’li Bakan, "Politik düşünceleri nedeniyle tutuklanan ve çoğu halen tutuklu olan bin 200’den fazla kişi bulunmaktadır." bilgisini paylaştı.



Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölü

Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
TT

Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölü

Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)

Bir sivil toplum kuruluşu (STK) çalışanı ve yerel halktan görgü tanıkları, Burkina Faso'nun kuzeyinde meydana gelen terör saldırısında 100'den fazla kişinin öldüğünü söyledi.

Ülkenin terörden etkilenen bölgelerinde diyalog çabalarına katılan STK görevlisi, saldırının pazar sabahı erken saatlerde bir askeri üs ve uzun süredir kuşatma altında olan stratejik öneme sahip Djibo şehri de dahil olmak üzere çeşitli yerlere düzenlendiğini belirtti. Bölgeden bir öğrenci, ölenler arasında babasının da olduğunu aktardı.

Her iki kaynak da dün Associated Press'e (AP) kendilerine misilleme yapılmasından korktukları için isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştu. Pazar günü gerçekleşen saldırının sorumluluğunu Sahel bölgesinde aktif bir terör örgütü olan El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret ül-İslam vel-Müslimin (JNIM) üstlendi.

Denize kıyısı olmayan 23 milyon nüfuslu Burkina Faso, askeri bir cunta tarafından yönetiliyor. Silahlı radikalizmin küresel merkez üssü olarak bilinen Afrika'nın Sahel bölgesinde derinleşen güvenlik krizinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan Burkina Faso topraklarının yaklaşık yarısı, 2022 yılında iki darbenin önünü açan şiddet olayları nedeniyle hükümetin kontrolü dışında kaldı. Bunun yanında hükümete bağlı güvenlik güçleri yargısız infazlar yapmakla suçlanıyor.

STK görevlisinin yanı sıra Sahel bölgesi üzerinde uzman bağımsız bir açık kaynak analisti olan Charlie Werb'e göre pazar günü gerçekleşen saldırılar yerel saatle sabah 06.00 sularında farklı noktalarda eş zamanlı olarak başladı. STK görevlisi, JNIM üyelerinin Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin dikkatini dağıtmak için sekiz bölgeye eş zamanlı saldırılar düzenlediğini, saldırının merkez üssünün Djibo şehri olduğunu ve JNIM üyelerinin önce şehrin girişlerindeki tüm kontrol noktalarının kontrolünü ele geçirip ardından da başta Özel Terörle Mücadele Birimi’ne ait askeri kışla olmak üzere tüm askeri üslere saldırdığını aktardı.

İnternette yayınlanan videoları inceleyen Werb, güvenlik güçlerinin aşırılık yanlılarını başarıyla püskürttüğü Djibo'daki önceki saldırıların aksine, saldırganların Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin müdahalesinden önce saldırıların düzenlendiği bölgelerde birkaç saat geçirdiğini söyledi.

Sahel bölgesi uzmanı ve Soufan Merkezi'nde (The Soufan Center)  kıdemli araştırmacı olan Wassim Nasr, son saldırının JNIM’in Burkina Faso'da artan gücünü ve nüfuzunu gösterdiğini vurgulayarak “Djibo'nun hedef alınması örgütün ülke içindeki hareket özgürlüğünün bir kanıtı” ifadelerini kullandı.