Florence Pugh, Ritüel'deki karakterine dair konuştu: "Kesinlikle kendi benliğimi suistimal ettim"

Oyuncu, "Sanırım sonunda o performansı elde etmek için kesinlikle kendi benliğimi suistimal ettim" dedi

Film, 48 milyon dolarlık gişe hasılatı elde etmişti (A24)
Film, 48 milyon dolarlık gişe hasılatı elde etmişti (A24)
TT

Florence Pugh, Ritüel'deki karakterine dair konuştu: "Kesinlikle kendi benliğimi suistimal ettim"

Film, 48 milyon dolarlık gişe hasılatı elde etmişti (A24)
Film, 48 milyon dolarlık gişe hasılatı elde etmişti (A24)

Florence Pugh, Ari Aster'in 2019 yapımı korku filmi Ritüel'de (Midsommar) travma geçirmiş bir psikoloji öğrencisini canlandırmak için ne kadar derinlere indiğini açıkladı.
A24 filmi, Pugh'ın canlandırdığı Dani karakterinin giderek uzaklaştığı erkek arkadaşı Christian (Jack Reynor) ve arkadaşlarıyla birlikte yaz ortasında düzenlenen bir festivale katılmak üzere İsveç'e yaptığı geziyi konu alıyor.
Filmin sonunda Dani, Mayıs Kraliçesi olarak taç giyiyor ve bir dizi rahatsız edici olayın ardından Christian'ı kurban etmeyi seçiyor.
Komedyenler James Acaster ve Ed Gamble'ın sunduğu Off Menu podcast'inin son bölümünde konuşan Pugh, karakteri üzerinden atmakta zorlandığını ve hatta onu geride bıraktığı için kendini suçlu hissettiğini söyledi.
Pugh, "Bunu yaparken kendimi ona o kadar kaptırmıştım ki..." ifadelerini kullandı:
"Daha önce hiç bu kadar acı çeken birini oynamamıştım. Kendimi belki de diğer oyuncuların yapmaya gerek duymadığı çok b**tan durumlara sokuyordum ama bu sırada aslında en kötü şeyleri hayal ediyor olurdum."
Pugh şöyle devam etti:
"Her geçen gün içerik daha da tuhaflaşıyor ve yapılması zorlaşıyordu, ben de kafamda daha da kötüleşen ve kasvetli hale gelen şeyler kuruyordum.
Sanırım sonunda o performansı elde etmek için kendi benliğimi kesinlikle suistimal ettim."
27 yaşındaki oyuncu, Boston'da Greta Gerwig'in Küçük Kadınlar (Little Women / 2019) filminde rol almak üzere çekimlerden ayrıldığında, yarattığı trajik karakter için pişmanlık duyduğunu dile getirdi.
Oyuncu, "[Uçaktan] dışarı baktığımı ve muazzam bir suçluluk hissettiğimi hatırlıyorum çünkü onu o kırlık alanda bırakmışım gibi hissediyordum" dedi:
"Açıkçası, bu muhtemelen kendime yaşattıklarımdan dolayı büyük bir suçluluk duyduğum psikolojik bir şeydi ama kesinlikle onu o kırlık alanda suistimal edilmek üzere bırakmışım gibi hissettim... sanki bu kişiyi yaratmışım ve sonra gidip başka bir film yapmak için onu orada bırakmışım gibi."
Pugh, daha önce de filmde Harga komününden diğer kadınlarla birlikte uzun bir ağlama sahnesinin ardından kendini "çiğ" ve "bitkin" hissettiğini ifade etmişti.
Oyuncu Instagram'da, "[Sahnenin] sonunda hepimiz kucak kucağaydık, ağlıyorduk ve bedenlerimizin sarsılmasına izin veriyorduk" diye yazmıştı.
The Independent'ta 4 yıldız verdiği bir inceleme kaleme alan eleştirmen Clarisse Loughrey, Ritüel'i "yılın en tuhaf, en üzücü ve en unutulmaz filmlerinden biri" diye nitelendirmişti.
Aster'in başrolünde Joaquin Phoenix'in yer aldığı yeni filmi Korkuyorum'un (Beau is Afraid) bu yıl 21 Nisan'da sinemalarda gösterime girmesi planlanıyor.



Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS