Güney Koreli bilim insanları, okullardaki zorbalığın önüne geçebilecek yeni bir yöntem keşfetti

Yeni yöntem okullarda, tanıkların daha fazla mağdur yanlısı davranmasını ve "zorbalık karşıtı ortam" oluşmasını sağlayabilir.

(Lancaster Üniversitesi)
(Lancaster Üniversitesi)
TT

Güney Koreli bilim insanları, okullardaki zorbalığın önüne geçebilecek yeni bir yöntem keşfetti

(Lancaster Üniversitesi)
(Lancaster Üniversitesi)

Bilim insanları Güney Kore'deki öğrenciler arasında denenen yeni bir zorbalıkla mücadele yönteminin, okullarda "zorbalık karşıtı ortam" yaratmada potansiyel bir dönüm noktası olabileceğini söylüyor.
Okullardaki zorbalık ya da akran mağduriyeti, mağdurlarda ciddi hasar yaratarak depresyona, kaygıya ve kendilerine zarar vermelerine yol açabilen, dünya çapında bir kriz.
Araştırmacılar, daha önce öğrencilerin bireysel davranışlarını değiştirme yollarına odaklanarak zorbalıkla mücadele etmeye çalışmıştı.
Öte yandan, Kore Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında yer aldığı eğitim psikologları, bu tür geçmiş müdahalelerin "büyük ölçüde başarısız" olduğunu söylüyor.
Yakın zamanda American Psychology adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışmada, öğretmenlerin sınıflarda "zorbalık karşıtı ortam" yaratmasına odaklanan, yeni bir zorbalıkla mücadele yöntemi denendi.
Psikologlar, öğretmenleri son derece destekleyici bir sınıf ortamı oluşturmaları için mesleki gelişim deneyimleriyle donattı.
Bu yöntemle araştırmacılar, sınıflardaki zorbalık olaylarına tanık olan öğrencilerin mağdur yanlısı davranışlar sergilemesini sağlamaya çalıştı.
Yeni çalışmada bilim insanları, daha fazla öğrenciyi mağdurları savunmaya teşvik eden bir sosyal ortam yaratmaya çalıştı.
Araştırmacılar Seul'de ergenlik çağındaki öğrencilere ders veren, 15'i erkek, 9'u kadın olmak üzere 24 deneyimli ve tam zamanlı beden eğitimi öğretmeninden oluşan bir grubu inceledi.
Her bir öğretmenin ders verdiği iki sınıfın incelendiği çalışmada, 48 sınıftan toplam 1178 öğrenciye ulaşıldı.
Öğretmenler 18 haftalık bir dönem boyunca iki gruba ayrıldı. Grupların birine hiçbir müdahale yapılmazken, diğerine "özerklik destekleyici eğitim" adı verilen, zorbalığı önlemeye yönelik yeni yaklaşım öğretildi.
Bu yeni yaklaşımda öğretmenler, öğrenciler için şefkati ve eşitlikçi değerleri vurgulayan; hiyerarşiyi, çatışmayı ve rekabeti en aza indiren bir sınıf ortamı geliştirdi.
Öğrenciler kendi algıladıkları şekilde öğretmenin özerklik desteğini, sınıf arkadaşlarının özerklik desteğini, savunucu rolünü benimsemelerini ve 18 haftalık bir dönemin başında, ortasında ve sonunda yaşadıkları zorbalıkları bildirdi.
Araştırmacılar yeni yöntemin, olaya tanık olan akranlar arasında mağdur yanlılarının ortaya çıkmasına ve "mağduriyetin keskin bir şekilde azalmasına" yol açtığını tespit etti.
Bilim insanları çalışmada şöyle yazdı: 
"Temelde tek tek öğrencilere odaklanan ve büyük ölçüde başarısızlığa uğrayan geçmişteki müdahalelerin aksine, bizim randomize kontrollü çalışmayla yaptığımız müdahale, zorbalığı ve mağduriyeti önemli ölçüde azalttı."
Araştırmacılar sınıflarda zorbalığı besleyen sosyal ortamı değiştirmeden, tek tek öğrencilere odaklanmanın muhtemelen etki yaratmayacağını söylüyor.
Bilim insanları, "Bu öğretmenlerin sınıflarında tanıklar mağdurları destekledi çünkü sınıf ortamı tanıkları destekliyordu" diye ekledi.



Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
TT

Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, dün Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin ailelerine diplomatik çözümlerle sonuca ulaşmayı istediğine dair güvence verirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sürdürme ve Hamas’ı ortadan kaldırma kararlılığını ilan ederek süreci sekteye uğratmaya çalıştı.

İsrailli rehinelerin aileleri, Witkoff'un dün Tel Aviv'de ABD’nin Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in de katılımıyla kendileriyle yaptığı görüşmeyi aktararak “Hepimiz diplomatik bir çözüm görmek istiyoruz. Gerçek şu ki hayatta kalanların çoğu diplomatik çözümlerle (Gazze’den) ayrıldı” dediler. Witkoff, dün İsrailli temsilcilerin de katılımıyla yeni bir müzakere turunun başladığı Katar’ın başkenti Doha'ya hareket etmeden önce yaptığı açıklamada, “Adam (Boehler) ve ben müzakerelerde ilerleme şansı olduğunu düşünmeseydik Doha'ya gitmezdik” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın ortadan kaldırılması ortak iki hedeftir” dedi.

Netanyahu sözlerine şöyle devam etti:

Biz (yani İsrail ordusu) önümüzdeki günlerde görevi tamamlamak ve Hamas'ı yenilgiye uğratmak için tüm gücümüzle (Gazze Şeridi’ne karşı) harekete geçeceğiz. Hamas ‘Durun! 10 esiri daha serbest bırakmak istiyoruz’ diyebilir. Tamam, öyle olsun, onları alacağız ve sonra göreve devam edeceğiz, ancak savaşı durdurmayacağız. Geçici ve sınırlı bir ateşkes yapılabilir, ancak sonuna kadar gideceğiz.

Netanyahu'nun açıklamalarından önce Hamas, Idan Alexander’ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısı sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temaslar sonucu gerçekleştiğini belirten bir açıklama yayınlamıştı.