Sırt çantasındaki dev köpeğiyle metroya binen kadın viral oldu

Lumi'nin adı Fince'de "kar" anlamına geliyor (TikTok/littlebearlumi - Kolaj: New York Post)
Lumi'nin adı Fince'de "kar" anlamına geliyor (TikTok/littlebearlumi - Kolaj: New York Post)
TT

Sırt çantasındaki dev köpeğiyle metroya binen kadın viral oldu

Lumi'nin adı Fince'de "kar" anlamına geliyor (TikTok/littlebearlumi - Kolaj: New York Post)
Lumi'nin adı Fince'de "kar" anlamına geliyor (TikTok/littlebearlumi - Kolaj: New York Post)

ABD'nin New York kentinde köpeğiyle metroda seyahat eden yolcu TikTok'ta viral oldu. Jackie Hornung'un metroya Samoyed cinsi dev köpeği sırt çantasında soktuğu video 3 milyondan fazla kez izlendi.
New York metrosunda kurallar gereği köpekler çantada seyahat edebiliyor. Aksi takdirde hayvanlar metroya sokulmuyor.
Hornung da iki gün önce paylaştığı videoda "Köpek bu yüzden sırt çantasında" ifadesini kullandı. 

Görüntüde Hornung, sırtında Lumi adlı köpekle metro istasyonunda görülüyor. İkili bunun ardından metroda seyahat ediyor. 
Hornung, yaklaşık 23,5 kilogram ağırlığındaki Lumi'nin taşınmayı sevdiğini ve çantadayken epey sakin olduğunu söyledi. Evcil hayvan sahibi ayrıca çantanın çok geniş olduğunu ve Lumi'nin rahatça oturabildiğini belirtti:
"Çok fazla seviliyor. Bununla çok eğleniyor."
TikTok kullanıcıları da yorumlarda Lumi'ye duydukları hayranlığı dile getirdi. Videoya "Tüy gibi yumuşacık" ve "Çok tatlı. Sanki sırt çantanda bir bulut taşıyorsun" gibi yorumlar yapıldı.
Bazı kullanıcılarsa Hornung'un, evcil hayvan taşıma kuralını bu şekilde aşmasına saygı duyduklarını belirtti.
Independent Türkçe, New York Post, Newsweek
 



Mikroplastik krizi abartılıyor mu? Rus uzman: Bilinen bir zararı yok

Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)
Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)
TT

Mikroplastik krizi abartılıyor mu? Rus uzman: Bilinen bir zararı yok

Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)
Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)

Plastiklerin çevreye yol açtığı zararlar incelenirken mikroplastiklerin beyin ve kalp gibi organlarda dahi biriktiğini ortaya koyan pek çok bilim insanı, bunun önemli sorunlara yol açabileceğini söylüyor. 

Ancak Rusya Bilimler Akademisi'nden Aleksey Koklov onlardan biri değil. 

Moskova Devlet Üniversitesi Polimer ve Kristal Fiziği Bölümü'nün başkanı olan bilim insanı, polimer mikroparçacıkların canlılara zarar verdiğine dair bilimsel bir kanıt bulunmadığını öne sürüyor. 

Koklov, mikroplastiklerin doğada çok daha fazla bulunan tahta ve beton parçacıklarından daha zararlı olmadığını Rus devletine ait RT'ye verdiği röportajda iddia etti:

Tüm maddeler doğal süreçlerin sonucunda daha küçük parçalara dönüşür. Yalnızca mikroplastikler değil, tüm nanomaddeler insan kanına karışabilir. Duvarlar zamanla toz ve kuma dönüşüyor ve bunlar da insan vücuduna giriyor. Mikroplastik parçacıklarının özellikle zararlı olduğuna dair bir kanıt yok.

Sözlerini "Bir parçacık insan vücuduna girdiğinde bakteri ve protein gibi parçalardan oluşan biyolojik sıvılar onları çevreler" diye sürdüren bilim insanı, milyonlarca yıldır tozla bu şekilde başa çıkan insanların, mikroplastiklere karşı da aynı şekilde kendilerini savunabileceğini ifade etti. 

Koklov medyanın sansasyonel hikayelere ihtiyaç duyduğu için mikroplastiği önemli bir endişe kaynağı haline getirdiğini savundu. 

Plastik şişeler hakkında çok konuşulduğunu ancak yapılan araştırmaların, tekstilde kullanılan poliamidlerin birincil mikroplastik kaynak olduğunu gösterdiğini belirtti. 

Koklov; otomobil lastikleri, şehir tozu ve yol işaretlerinin de mikroplastik üretiminde önemli paya sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Diğer yandan mikroplastiklerin memelilerin beyninde iltihaplanmaya neden olduğunu gösteren bilim insanları da var.

Örneğin ABD'deki Rhode Island Üniversitesi'nden Prof. Jaime Ross liderliğindeki araştırma ekibi, üç haftalık süre boyunca farklı yaşlardaki farelere farklı yoğunluklarda mikroplastikle kirlenmiş su içirmişti. 

Ekip, farelerin beyinlerinde ve karaciğerlerinde iltihaplanma belirtileri, hayvanların davranışlarında da değişiklikler görmüştü.

Gözle görülemeyecek kadar küçük olan mikroplastikler artık her yere yayılmış durumda. Ortalama bir insanın her yıl sadece içme suyundan yaklaşık 4 bin plastik parçacık yuttuğu tahmin ediliyor. 

Independent Türkçe, RT, IFL Science