UNESCO, yapay zekâ konusundaki tavsiyelerinin uygulanması çağrısında bulundu

UNESCO’nun yapay zekâ konusundaki tavsiyeleri, bu teknolojinin yarattığı riskleri en aza indirmeyi amaçlarken, aynı zamanda ülkeler için bir yol haritası geliştirilmesi çağrısında bulunuyor (AFP)
UNESCO’nun yapay zekâ konusundaki tavsiyeleri, bu teknolojinin yarattığı riskleri en aza indirmeyi amaçlarken, aynı zamanda ülkeler için bir yol haritası geliştirilmesi çağrısında bulunuyor (AFP)
TT

UNESCO, yapay zekâ konusundaki tavsiyelerinin uygulanması çağrısında bulundu

UNESCO’nun yapay zekâ konusundaki tavsiyeleri, bu teknolojinin yarattığı riskleri en aza indirmeyi amaçlarken, aynı zamanda ülkeler için bir yol haritası geliştirilmesi çağrısında bulunuyor (AFP)
UNESCO’nun yapay zekâ konusundaki tavsiyeleri, bu teknolojinin yarattığı riskleri en aza indirmeyi amaçlarken, aynı zamanda ülkeler için bir yol haritası geliştirilmesi çağrısında bulunuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Elon Musk ve yüzlerce diğer uzmanın insanlık için büyük riskler taşıdığı gerekçesiyle yapay zekâ programlarının geliştirilmesinin altı aylık bir süre için durdurulması çağrısında bulunmasının ardından, dünya ülkelerini 2021 yılında yapay zekayı düzenlemek üzere yayınladığı tavsiyeleri uygulamaya çağırdı.
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay’un yaptığı açıklamada, “Dünyanın yapay zekâ için daha güçlü etik kurallara ihtiyacı var ve bugün karşı karşıya olduğumuz zorluk da bu. Yapay zekâ etiğine ilişkin oluşturulan UNESCO tavsiyeleri uygun yasal çerçeveyi oluşturmuştur” dedi.
Şarku’l Avsat’ın UNESCO’dan aktardığı bilgilere göre, Kasım 2021'de, Birleşmiş Milletler’in 193 üye ülkesi, ‘yapay zekanın etik kullanımına yönelik ilk küresel normatif çerçeveyi’ oybirliğiyle onayladı; bu normatif çerçeve, 2ülkeler için yapay zekanın faydalarını en üst düzeye çıkarırken, bu teknolojinin yarattığı riskleri en aza indirmeyi açıklayan bir yol haritası’ olma özelliğini taşıyor.
Üç yıllık bir çalışmanın ardından hazırlanan bu metin, yapay zekayı düzenlemek ve izlemek için bir yasama aracının oluşturulması, kişisel ve hassas verilerin tam güvenliğinin sağlanması ve insanları yapay zekâ konusunda eğitmeyi içeriyor.
Azoulay, ‘ulusal düzeyde strateji ve düzenlemeleri uygulama zamanının geldiğini ve sözleri eyleme dönüştürmenin gerektiğini’ vurgulayarak, “Sektörün kendi kendini düzenlemesinin bu sorunlardan kaçınmak için yeterli olmadığı açıktır” dedi. BM kuruluşu, 40'tan fazla ülkenin ilgili tavsiyelere dayalı olarak ulusal düzeyde yapay zekâ kontrolü için UNESCO ile çalıştığını belirtti.
UNESCO, Aralık 2023'te Slovenya'da düzenlenecek olan (UNESCO) Yapay Zeka Etiği Küresel Forumu sırasında bir gelişim raporu sunulacağını belirterek, tüm ülkeleri ‘etiğe dayalı’ yapay zeka geliştirmek için öncülüğünü yaptığı harekete katılmaya çağırdı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre aralarında Twitter, SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk ve Apple kurucularından Steve Wozniak'ın da bulunduğu yüzlerce uzman, yapay zekâ araştırmalarının altı ay süreyle durdurulması çağrısında bulundu.
‘futureoflife.org’ web sitesinde yayınlanan çağrıda uzmanlar, yapay zekâ için düzenleyici kurumların kurulması, yapay zekâ sistemlerinin izlenmesi ve işletmelerin ayırt edilmesine yardımcı olan teknolojiler gibi koruma sistemleri benimsenene kadar yapay zekâ programlarının geliştirilmesinin geçici olarak durdurulmasını talep etti. Asıl önemli meselenin, yapay zekâ için yenilikçi programlar ve ‘bu programların neden olduğu ekonomik ve siyasi sorunlarla’ başa çıkabilecek kurumların oluşturulmasının gerekliliği olduğu da belirtildi.



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy