Katil balina Lolita, 50 yılı aşkın esaretin ardından özgürlüğüne kavuşmaya hazırlanıyor

"Lolita’ya balık yakalamanın tekrar öğretilmesi gerekiyor, bunu nasıl yapacağını artık bilmiyor"

57 yaşındaki Lolita yaklaşık 6 metre uzunluğunda ve 3 ton ağırlığında (Reuters)
57 yaşındaki Lolita yaklaşık 6 metre uzunluğunda ve 3 ton ağırlığında (Reuters)
TT

Katil balina Lolita, 50 yılı aşkın esaretin ardından özgürlüğüne kavuşmaya hazırlanıyor

57 yaşındaki Lolita yaklaşık 6 metre uzunluğunda ve 3 ton ağırlığında (Reuters)
57 yaşındaki Lolita yaklaşık 6 metre uzunluğunda ve 3 ton ağırlığında (Reuters)

50 yılı aşkın bir süredir esaret altında tutulan Lolita adlı orkanın özgürlüğüne kavuşacağı iki gün önce açıklandı.
ABD'deki Miami Seaquarium adlı akvaryum, Tokitae diye de bilinen hayvanın 18-24 ay içinde Pasifik Kuzeybatısı'ndaki doğal yaşam alanına bırakılacağını bildirdi. 
Ailesinden 1970'te koparılan Lolita, o tarihten bu yana Virginia Key'deki Miami Seaquarium'da bulunuyor. Lolita deniz parkına çok sayıda ziyaretçi çekse de sergilenmesi yıllardır tartışıyor. Hayvan hakları savunucuları, Lolita'nın özgür bırakılması için uzun süredir çabalıyor. 
Sağlık sorunları sebebiyle Lolita'nın artık şov yapması istenmese de hayvan 24 metre uzunluğundaki ve 10 metre genişliğindeki tankında durmayı sürdürüyor.
Hayvan hakları savunucuları ve akvaryumun sahibi The Dolphin Company arasında varılan anlaşmayla Lolita'nın iki sene içinde okyanusa salınması kararlaştırıldı. 
Akvaryumu, Lolita'yla ilgili tartışmaların başlamasından sonra satın alan The Dolphin Company'nin CEO'su Eduardo Albor, kızının orkayı görünce ona üzüldüğünü kaydetti:
"Lolita bir sembol olacak."
Orkanın nakliyesine maddi yardım sağlamaya karar veren işinsanı Jim Irsay şöyle konuştu:
"Lolita'nın özgür sulara gitmek istediğini biliyorum. Kimin ne dediği umurumda değil. Lolita bu fırsata sahip olacak kadar uzun yaşadı. Benim tek görevim bu hayvanın kurtulmasına yardım etmek."
Irsay, hayvan için Pasifik Okyanusu'nda bir sığınak inşa edilebileceğine de ifade etti:
"Lolita'ya balık yakalamanın tekrar öğretilmesi gerekiyor. Bunu nasıl yapacağını artık bilmiyor. Çok uzun süredir esaret altında."
Hayvan hakları örgütü PETA da kararı sevinçle karşıladıklarını duyurdu.
Katil balina diye de bilinen orkalar, yunus ailesinin en büyük üyesi. Bu hayvanlar 80-90 yıl yaşayabiliyor ve bütün hayatları boyunca aileleriyle kalıyor.
Balık, deniz kaplumbağası, kuş, fok, köpekbalıklarıyla beslenen orkalar 2005'te nesli tehlikedeki bir tür olarak kabul edildi.
 
Independent Türkçe, CNN International, New York Times



Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
TT

Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)

Suda uzun süre kalınca parmaklarda oluşan buruşmanın hep aynı desene sahip olduğu tespit edildi. 

Banyo yapınca veya bir süre yüzünce el ve ayak parmakları buruşmaya başlıyor. Bunun nedeni ilk başta parmakların suyla dolması gibi gelebilir ancak durum öyle değil.

Koldan ele doğru uzanan medyan sinirinde hasar olan kişilerin parmaklarının buruşmadığını 1935'te fark eden bilim insanları, sürecin sinir sistemiyle alakalı olduğu sonucuna varmıştı. 

Uzmanlar derinin altındaki damarların büzüşmesi sonucu parmaklardaki kırışıklıkların oluştuğunu söylüyor.

Binghamton Üniversitesi'nden Guy German, 2023'te The Conversation'da kaleme aldığı yazıda "El ve ayaklar birkaç dakikadan daha uzun süre suyla temas ettiğinde, ciltteki ter kanalları açılarak suyun cilt dokusuna akmasına izin verir. Eklenen bu su, cildin içindeki tuz oranını azaltır. Sinir lifleri beyne daha düşük tuz seviyeleri hakkında bir mesaj gönderir ve otonom sinir sistemi kan damarlarını daraltarak yanıt verir" diye süreci açıklamıştı.

Yazısının ardından çeşitli yorum ve sorularla karşılaşan German'a bir öğrenci "Peki kırışıklıklar hep aynı şekilde mi oluşuyor" diye sormuş. German ve ekip arkadaşları bunu yanıtlamak adına bir deney yürüttü. 

Bulguları hakemli dergi Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials'ta yayımlanan çalışmada bir grup katılımcının elleri 30 dakika boyunca suda tutuldu ve ardından fotoğrafları çekildi.

24 saat sonra aynı işlemi tekrarlayan araştırmacılar görüntüleri karşılaştırınca parmaklarda aynı desenlerin oluştuğunu gördü. 

German "Kan damarları pozisyonlarını çok fazla değiştirmez. Biraz hareket ederler ancak diğer kan damarlarına göre son derece sabittirler" diyerek ekliyor: 

Bu da kırışıklıkların aynı şekilde oluşması gerektiği anlamına geliyor ve biz de öyle olduğunu kanıtladık.

Araştırmacılar yeni çalışmanın adli tıpa katkı sağlayabileceğini ve uzun süre suda kalan cesetlerin kimliğini tespit etmede kullanılabileceğini düşünüyor.

German ayrıca derinin suda kalmasıyla ilgili daha fazla soruya cevap aramayı umduğunu da belirtiyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Popular Science, Conversation, Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials