Kral 3. Charles, Almanya'ya yaptığı tarihi ziyareti Hamburg'da tamamladı

3. Charles’ın ziyareti, şehre yönelik saldırılardan 80 yıl sonra gerekleşti.
3. Charles’ın ziyareti, şehre yönelik saldırılardan 80 yıl sonra gerekleşti.
TT

Kral 3. Charles, Almanya'ya yaptığı tarihi ziyareti Hamburg'da tamamladı

3. Charles’ın ziyareti, şehre yönelik saldırılardan 80 yıl sonra gerekleşti.
3. Charles’ın ziyareti, şehre yönelik saldırılardan 80 yıl sonra gerekleşti.

İngiltere Kralı 3. Charles, Almanya'ya yaptığı tarihi ziyareti, müttefiklerin kanlı saldırılarından 80 yıl sonra, sembolik boyutu yüksek bir jestle Hamburg'daki bir istasyonunda anma düzenleyerek tamamladı.
Kral 3. Charles, eşi Camilla ile birlikte bir kral olarak gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyaretinin sonunda dün sabah Berlin'den, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier eşliğinde trenle Almanya'nın ikinci kenti Hamburg'a gitti. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre bir devlet ziyareti bağlamında nadir görülen iki saatlik bir tren yolculuğunun ardından İngiltere Kralı, Nazizmden kaçmak için İngiltere'ye gönderilen Yahudi çocukların anısına, Dammtor İstasyonu’ndaki bir anıtın önüne çelenk bıraktı. Ardından Almanya Cumhurbaşkanı ile birlikte, 1943 yılında İngiliz ve Amerikan hava saldırıları sonucu yıkılan Aziz Nikolai Kilisesi’ne gitti.
Charles, üç günlük ziyaretini Hamburg Limanı’nın çevre dostu tesislerini ziyaret ederek ve ardından bu sahil kentinden çıkan efsanevi İngiliz müzik grubu The Beatles'ın şarkılarını seslendiren bir grubun kısa bir performansıyla sonlandırdı.
Şarku’l Avsat’ın Almanya merkezli gazete Bild'den aktardığı habere göre Almanya'da harabe halinde bırakılan ve anıt olarak kullanılan Aziz Nikolai Kilisesi’ne yapılan ziyaret, ‘herhangi bir diyalogdan’ daha önemli bir sorumluluk ve uzlaşmayı temsil ediyor.
Hamburg Piskoposu Kirsten Wiers, ziyaretin ‘savaştaki iki eski düşman arasındaki uzlaşmanın ve kurbanların ortak hatırasına saygının önemli bir belirtisi’ olduğunu söyledi.
İngiltere ve ABD, 24 Temmuz 1943'te Hamburg'da 30 binden fazla insanın öldüğü bir operasyon başlatmıştı.
Bu, doğudaki Dresden'in bombalanmasıyla birlikte en ölümcül hava saldırısıydı. Kraliçe 2. Elizabeth geçen yıl, 1992 yılında Dresden'de savaşın yıkımının sembolü olan ve o zamandan beri inşası devam eden Meryem Ana Kilisesi'ni ziyaret etmişti. Ancak ziyaret yumurta fırlatılarak karşılanmıştı.
Nazizm döneminde altı milyon Yahudi'nin ölümünden sorumlu olan bir ülkede, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman sivillerin çektiği acılara değinmek, çok hassas ve çoğu zaman tabu bir konu olmaya devam ediyor. Bahsi geçen hava saldırıları, on binlerce sivilin yaşamını yitirmesi pahasına, halkı terörize etmeyi ve Hitler rejimini teslim olmaya zorlamayı amaçlaması sebebiyle, müttefikler tarafından gerçekleştirilen en tartışmalı savaş eylemleri arasında yer alıyor.
AFP'nin haberine göre Alman aşırı sağı, 1970'lerden bu yana, ülkede hâkim olan Nazi bağlantılı suçluluk duygusunu hafifletmek için bu saldırılar sırasında halkın çektiği acılara değiniyor.
Alman-İngiliz yakınlaşması ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği, 3. Charles'ın kral olarak ilk yurt dışı ziyaretinin ana konuları arasındaydı. Ziyaret, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasının ardından Avrupa'ya yönelik önemli bir jest niteliği de taşıyor.
İngiltere Kralı 3. Charles dün Alman Parlamentosu’nda yaptığı açıklamada, müttefiklerin ‘birliklerinden cesaret alabileceklerini’ vurgulayarak, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına değindi.
Kraliçe II. Elizabeth'in 2015 yılında Almanya'ya yaptığı son ziyaret, ülkede büyük heyecana neden olmuştu.
Almanya'yı 40'tan fazla kez ziyaret eden oğlu Charles ise Rusya'nın işgali karşısında müttefiklere birlik çağrısında bulunduğu Alman Federal Meclisi Bundestag’da Alman milletvekillerine hitap eden ilk kral oldu.



Frontex Finlandiya-Rusya sınırına birlik konuşlandırıyor

Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
TT

Frontex Finlandiya-Rusya sınırına birlik konuşlandırıyor

Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)

Avrupa Birliği (AB) Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı Frontex, Helsinki yönetiminin Moskova’yı düzensiz göçmenleri kasıtlı olarak sınırlarına göndermekle suçladığı bir zamanda, Finlandiya’nın Rusya ile olan sınırlarını denetlemek üzere yaklaşık 50 kişilik birlik konuşlandırdı.

Frontex Sözcüsü Piotr Świtalski Fransız haber ajansı AFP’ye “Şu anda Finlandiya’da 55 personel görevlendiriyoruz ve bunların çoğunluğu gözetimden sorumlu sınır personelleri” açıklamasında bulundu.

Kasım ayı sonlarında açıklanan desteğin şubat ayı sonuna kadar devam etmesi planlanıyor.

Świtalski, “Elbette, durum değiştikçe uygulamalarımızı değiştirmeye hazırız. Gerekirse daha uzun veya daha kısa bir süre burada olabiliriz” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Göç baskısının Kremlin’in kullandığı araçlardan biri olduğunu biliyoruz, dolayısıyla bunun devam edeceğini öngörebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Finlandiyalı yetkililere göre çoğu Somali, Irak ve Yemen’den olmak üzere yaklaşık bin sığınmacı, ağustos ayının başından bu yana iki ülkeyi ayıran bin 340 kilometre uzunluğundaki sınırdan geçti.

Helsinki, Moskova’yı bu göçmenleri kasıtlı olarak Finlandiya’ya göndermekle suçluyor ve bunu ‘hibrit bir operasyon’ olarak tanımlıyor.

Fin sınır muhafızı Ville Joskitt “Sınıra yakın bölgede hâlâ üçüncü ülkelerden gelen büyük göçmen grupları var. Ancak durumu iki hafta öncesiyle karşılaştırırsak, bir kısmı kendi başlarına veya yetkililer aracılığıyla Rusya’nın diğer bölgelerine taşındı” dedi.

Joskitt, AFP’ye sınırdaki durumun ‘uzun süre’ devam etmesinin beklendiğini söyledi.

Finlandiya, kasım ayı ortasında Rusya ile olan 8 sınır kapısından 4’ünü kapattı ve en son da geçişleri ülkenin en kuzeyindeki tek bir geçişle sınırlandırdı. Bu son sınır kapısı da kasım ayının sonunda kapatıldı.

Finlandiya’nın doğu komşusu ile ilişkileri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimini başlatmasının ardından gerginleşti. Bu durum, Finlandiya’yı nisan ayında ABD liderliğindeki Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı’na (NATO) katılmaya yönlendirdi.