Mısır’da altın fiyatları rekor seviyede arttı

Mısır piyasasındaki stokçuluk ve borsa spekülasyonları, altın fiyatlarını ‘benzeri görülmemiş’ yüksek seviyelere çıkarıyor

Mısır'daki altın dükkanlarından biri (Şarku’l Avsat)
Mısır'daki altın dükkanlarından biri (Şarku’l Avsat)
TT

Mısır’da altın fiyatları rekor seviyede arttı

Mısır'daki altın dükkanlarından biri (Şarku’l Avsat)
Mısır'daki altın dükkanlarından biri (Şarku’l Avsat)

Altın fiyatları Mısır’da rekor seviyeye çıktı. Ülkede en çok işlem gören ve geçtiğimiz şubat ayı sonunda bin 675 Mısır cüneyhi (egp) olan 21 ayar altının gram fiyatı geçtiğimiz mart ayı sonunda 2 bin 200 egp’ye çıktı. Bu da bir ayda fiyatta yüzde 31 artış olduğu anlamına geliyor.
Bu durum, yine mart ayında altın fiyatlarındaki küresel artışın arka planında meydana geldi. Şöyle ki, geçtiğimiz şubat ayı sonunda altının ons fiyatı bin 836 dolar iken mart ayı sonunda bin 969 doları buldu. Ancak yüzde 7,2 olarak tahmin edilen küresel artış oranı Mısır pazarındaki artışla uyumlu değil. Gözlemciler bunu, Mısır Merkez Bankası tarafından geçen ay yapılan açıklamaya göre yüzde 40'ı aşan enflasyonun yansımalarına karşı "korunma" amaçlarına bağladılar.
Dolar karşısında egp kurunda düşüş beklentisi devam ederken Mısır Merkez Bankası geçtiğimiz perşembe faiz oranlarını, yüzde 2’ye denk gelecek şekilde 200 baz puan artırdı. Uzmanlar ayrıca getirisi yüzde 25 sınırını aşan banka sertifikalarından bahsetme eğilimindeydiler. Ancak, "el-Ehli" ve "Mısır" hükümet bankaları bu beklentileri yalanladı, böylece altın tasarruf etmenin garantili bir yolu olmaya devam ediyor.
Ticaret Odaları Federasyonu Mücevherat ve Altın ve Gümüşten Sorumlu Genel Bölüm Başkanı Vasfi Emin Vasıf ise altın fiyatlarındaki artışı üç faktöre bağlayarak şu açıklamayı yaptı: “Paranın değerini kaybetmesine neden olan enflasyonun sonuçlarından biri olarak, özellikle banka sertifikalarının getirileri enflasyona eşit olmadığı için, altına olan talep arttı.” Vasıf, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya şöyle devam etti: “Alımlar, paranın değerini korumak ve stokçuluk için yapıldı. Alımların her zamanki gibi değil, külçe ve altın egp alımına yönelik güçlü talep şeklinde olması bu durumu kanıtlıyor.”
Vasıf, sebepleri şöyle sıraladı: “Mısır'ın izlediği ve tüm mallar için ithalat kontrolleri ayarladığı genel ekonomi politikası nedeniyle yaklaşık bir buçuk yıl önce ham altın ithalat oranları düştü. Bu şekilde yalnızca yerel üretime bağımlıyız. Halihazırda altın ürünlere sahip olan vatandaşlar da fiyatların artacağı beklentisiyle bunları satmaktan kaçındı. Arz ve talep arasındaki uçurum, şüphesiz fiyatların artmasıyla biten bir denklem.” Üçüncü nedene geldiğinde ise Vasıf bunu, “cüneyhin dolar karşısındaki kurunun düşmesi” beklentileriyle sınırlandırdı.
Vasıf, altının bir sonraki aşamada daha da yükselmesini bekliyor. Vasıf bu durumu şöyle açıklıyor: “Merkez bankasının faiz oranlarını yükseltmesinin sonuçlarının bir parçası olarak, özellikle ekonomik göstergeler, enflasyon değerine eşit getiri ile banka sertifikaları verme yönünde gitmediği için Mısırlılar altın satın alarak para biriktirme eğilimindeler. Ancak bu yolun altın piyasasını "etkilediğini" gördüler. Vasıf, "Tasarruf/stokçuluk davranışı, vatandaşın tüccara kâr getirmeyen külçe ve altın iştahını sınırlıyor" vurgusu yaptı.
Mısır Tedarik Bakanı'nın altın endüstrisi işlerinden sorumlu danışmanı Naci Ferec, geçen şubat ayında televizyonda yaptığı açıklamalarda, "Mısırlılar’ın, ekonomik krizin yansımalarından korunmak ve stokçuluk için geçen yıl içinde 40 ton külçe, altın ve gümüş satın aldığını" doğruladı.
Sanayiciler Federasyonu Kıymetli Madenler Odası eski başkanı Refik Abbasi, altın piyasasındaki spekülasyonu "fiyatlardaki artışın sebepleri arasına" koyarken, bunun sonuçları konusunda uyarıda bulundu. Abbasi, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Ekonomik durumdaki dalgalanmalara karşı korunma amaçlı bir davranış olarak yatırım yapmak veya stok yapmak ile riskli bir davranış olan spekülasyon yapmak arasında büyük fark var. Bunun nedeni, küresel ekonomik durumun değişken hale gelmesi ve kimsenin ne olacağını tahmin edememesi.” Abbasi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya şöyle devam etti: “Altın fiyatları, kontrol edilmesi zor olan küresel faktörlere tabi ve daha sonra altının hızlı kazanç amacıyla alım satımı piyasayı etkiler.”
Abbasi, açıklamalarına şöyle devam etti: “Altın yatırım yapmanın, tasarruf etmenin ve paranın değerini korumanın güvenli bir yolu. Ülkelerin ekonomiyi güçlendirmek için altın satın alma eğiliminde olduğu ve aynı kuralın (güvenli) bir sığınak olarak altına yönelen ortalama vatandaş için de geçerli olduğu gerçeği bu durumu kanıtlıyor.”



Hindistan'ın Tesla hamlesi sonuçsuz kaldı

Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
TT

Hindistan'ın Tesla hamlesi sonuçsuz kaldı

Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Hindistan'ın üst düzey bir federal bakanı, hükümet teşviklerine ve Elon Musk'la yapılan görüşmelere rağmen Tesla'nın Hindistan'da elektrikli araç üretmesinin artık beklenmediğini doğruladı.

Ağır Sanayi Bakanı H.D. Kumaraswamy, Narendra Modi hükümetinin elektrikli araç üretmeye yönelik yeni planına ABD'li şirketin ilgi göstermediğini pazartesi günü söyledi. Böylece otomobil üreticisini ikna etme çabalarının başarısızlıkla sonuçlandığı ilk kez kamuoyuna açıklanmış oldu.

Kumaraswamy gazetecilere yaptığı açıklamada "Mercedes Benz, Skoda-Volkswagen, Hyundai ve Kia ilgi gösterdi. Tesla'dan böyle bir şey beklemiyoruz" diyerek şirketin bunun yerine iki perakende satış galerisi açmayı planladığını ekledi.

Hindistan'da üretimle ilgilenmiyorlar.

Haber ajansı PTI'nin yetkililere dayandırdığı haberlerde Tesla'nın, ülkenin elektrikli araç politikası kapsamında yapılan ilk görüşmelere katıldığı ancak sonraki turlara dahil olmadığı bildirilmişti.

Bu açıklama, Modi hükümetinin bu hafta elektrikli araç politikasına ilişkin resmi yönergeleri yayımlayarak en az 500 milyon dolarlık yatırım yapmayı ve üç yıl içinde yerel üretime geçmeyi taahhüt eden yabancı otomobil üreticilerine ithalat vergilerinde indirim sunmasının ardından geldi.

Bir yıldır üzerinde çalışılan bu politika, başlangıçta Tesla'yı ülkede üretim yapmaya ikna etmek üzere tasarlanmıştı.

Hindistan Ağır Sanayi Bakanlığı, otomobil üreticilerinin ülkede yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırım yapmayı taahhüt etmeleri halinde, mevcut yüzde 70'lik gümrük vergisi yerine yüzde 15'lik indirimli gümrük vergisiyle sınırlı sayıda elektrikli araç ithal etmesine izin verileceğini açıkladı.

Musk daha önce yüksek ithalat vergilerinin Tesla'nın Hindistan pazarına girmesini engellediğini söylemişti. Daha sonra Washington DC'de bir araya geldiği başbakanla, Hindistan'ın teknoloji ve inovasyon alanındaki potansiyelini konuşmuştu.

Ancak bu tür girişimlere rağmen Tesla geri adım attı. Hindistan deneme amacıyla araç ithalatı yerine yerel üretim yapılmasını şart koşunca, Amerikan şirketinin ilk giriş planları 2022'de rafa kaldırılmıştı. Musk daha sonra yatırım için "doğru zamanlamayı bulmaya çalıştığını" söylemişti.

Analistler, Hindistan'ın elektrikli araç pazarının Tesla'nın üst düzey modellerine henüz hazır olmayabileceğini savunuyor. Elektrikli araçlar halihazırda ülkedeki binek araç satışlarının yüzde 3'ünden azını oluşturuyor ve yerli alternatiflerin fiyatı Tesla'nın en ucuz modelinin yarısı kadar.

Şarj altyapısının yetersizliği ve kötü koşullardaki yollar da caydırıcı faktörler olabilir.

Tata Motors, yüzde 60'ın üzerindeki hisseyle Hindistan elektrikli araç pazarında hakim konumdayken, onu yüzde 22'yle MG Motors izliyor.

Küresel olarak Tesla, rakiplerinin ve özellikle Çinli BYD'nin artan baskısıyla karşı karşıya. Musk'ın ABD Başkanı Donald Trump'la bağları nedeniyle yaşanan siyasi tepki sonucu satışları 2025'in başında üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Musk, geçen hafta yönetimdeki danışmanlık görevinden ayrıldı.

Independent Türkçe,independent.co.uk/asia