Irak’ta Sünniler ve Şiiler arasında Curf es-Sahr ve af yasasıyla ilgili tartışma yeniden alevlendi

Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi (DPA)
Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi (DPA)
TT

Irak’ta Sünniler ve Şiiler arasında Curf es-Sahr ve af yasasıyla ilgili tartışma yeniden alevlendi

Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi (DPA)
Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi (DPA)

Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi kendisine iki haftalık izin verdiği bir dönemde Sünniler ile Şiiler arasındaki en önemli iki dosya; Curf es-Sahr bölgesi ve af yasası ile ilgili tartışma yeniden alevlendi. Bundan 9 yılı aşkın bir süre önce mezhepsel nedenlerle Curf es-Sahr bölgesinden yerinden edilen kişilerin geri dönüşleri ve genel af yasası, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'yi başbakanlığa aday gösteren ve en büyük parlamento bloğu olarak Şii Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yanı sıra Hamis el-Hancer ve Muhammed el-Halbusi liderliğindeki Sünni Siyade (Egemenlik) İttifakı ile iki büyük Kürt partisi; Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Pavel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nden (KYB) oluşan Devleti Yönetme İttifakı’nın direklerini oluşturan Irak siyasi partileri tarafından imzalanan siyasi anlaşma belgesi kapsamında yer alıyor.
Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin, 2022 yılı boyunca devam eden Şii-Şii anlaşmazlığı nedeniyle hükümeti kuramayıp milletvekillerini en büyük bloku olduğu Meclis’ten çeken Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın yokluğunda Sünni ve Kürt ortaklarına verdiği tavizlerle büyük bir ittifak kurması gerekti.
Kürt tarafında Irak hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) hükümeti arasında maaşlar ve petrol satışları konusundaki tartışmalar, özellikle Fransa'nın başkenti Paris'teki Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Tahkim Mahkemesinin IKBY’nin petrol ihracatını durduran kararının ardından sürerken Kürt-Kürt anlaşmazlığıyla Kürtlerin Bağdat'la olan ilişkilerinde ortak tutumlar sergilemelerinin önünde engel teşkil etmeye devam ediyor. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin durumu kontrol altına alma ve Kürtlere hakları konusunda güvence verme girişimlerine rağmen Koordinasyon Çerçevesi ile yaşanan belirsizlik sürüyor.
Sünniler tarafında da Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi liderliğindeki Takaddum Partisi ile Hamis el-Hancer liderliğindeki Azim Koalisyonu tarafından oluşturulan Egemenlik İttifakı başta olmak üzere Sünniler arasında özellikle Curf es-Sahr bölgesinde yerlerinden edilen kişilerin geri dönüşü ve genel af yasası gibi bazı temel konular üzerinde fikir birliğine sahip olmalarına ve tüm ittifaklara rağmen yaşanan anlaşmazlıklarla durum pek de farklı değil.
Öte yandan Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, hükümet programında yer alan yetkileriyle siyasi mutabakat çerçevesinde Sünnilere taleplerinin hayata geçirileceğine dair daha fazla garanti vermeye çalışıyor.
Başbakan Sudani, geçtiğimiz perşembe günü eski başbakan yardımcısı ve Sünnilerin önde gelen liderlerinden Rafi el-İsavi ile bir araya geldi. Sudani’nin bu jesti, bazı çevrelerce İsavi, eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el-Haşimi ve Irak'ın en büyük aşiretler konfederasyonu olan Duelymilerin lideri Ali Hatem es-Süleymani olmak üzere, daha önce terörle suçlanan Sünnilerin liderlerine yönelik bir iyi niyet göstergesi olarak görülürken, bazı eski simaların yeniden siyaset arenasına dönmelerini kendileri için bir tehdit olarak gören Sünni liderler için de rahatsız edici bir jest olarak görüldü.
Ancak Başbakanlık Basın Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre Başbakan Sudani, İsavi ile milli tarafları bir araya getirmenin, siyasi engelleri kaldırmanın ve hükümet programını desteklemenin yollarını tartıştı. Açıklamaya göre Sudani ve İsavi, tarafları birleştirmenin, hükümet programını ve önceliklerini desteklemek için çalışmanın ve vatandaşların yararına siyasi engelleri kaldırmanın önemini vurguladılar.
Özellikle 2022 yılı boyunca devam eden siyasi çıkmazın ardından gelen siyasi yumuşamaya rağmen Azim İttifakı lideri Hamis el-Hancer’in siyaset sahnesindeki ve Meclis’teki bazı Şii liderlerin yanı sıra bazı silahlı grupların liderleri tarafından Curf es-Sahr bölgesi ve genel af yasası ile ilgili tavizsiz tutumlarıyla ilgili son açıklamaları, Sünni ve Şii taraflar arasında gerginliğin yeniden başlamasına neden oldu.
Şarku’l Avsat’a konuşan Sünni çevrelerden kaynaklar, siyasi mutabakat çerçevesinde Sünnilere ilişkin ortak tutumların yaşandığı bir dönemde olunsa da bazı Şii taraflardan, Sünniler arasındaki çelişkileri ve anlaşmazlıkları kullanmaya çalışanlar olduğunu ve bunun da durumu, daha da kötüleştirdiğini ve çözüme ulaşılmasını geciktirdiğini belirttiler.
Aynı kaynaklar, Sünniler arasındaki tüm anlaşmazlıklara rağmen siyasi mutabakatta kararlaştırıldığı gibi altı aylık süre sona ermeden önce Curf es-Sahr bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşüne ilişkin garantiler sağlanmadığı ve yeni bir genel af yasası çıkarılmadığı takdirde Egemenlik İttifakı’nın Mecliso oturumlarına katılmama kararı alacağını söylediler.
Önde gelen Şii liderlerin üzerinde mutabakata vardıkları söz konusu meselelerle ilgili bir çözüme karşı olan sesler duymanın talihsizlik olduğunu düşünen kaynaklar, bazı Şii liderlerden duydukları ifadelere göre bu sesler sadece kendilerini temsil etse de en nihayetinde engellerin sürdüğü ve bunun da halen aynı kısır döngüde kalmaya devam ettikleri anlamına geldiğini kaydettiler.



Yedek askerlerin isyanını önlemek için milyar dolarlık İsrail planı

Askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarındaki İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarındaki İsrail askerleri (İsrail ordusu)
TT

Yedek askerlerin isyanını önlemek için milyar dolarlık İsrail planı

Askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarındaki İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarındaki İsrail askerleri (İsrail ordusu)

İsrail hükümeti, yedek subay ve askerler için 3 milyar şekel (yaklaşık 1 milyar dolar) değerinde büyük bir mali destek planını onayladı.

İsrail medyası bu planın doğru, hayati ve adil olduğunu, ancak iyi niyetle onaylanmadığını, daha ziyade Netanyahu'nun hizmete uymama olgusunu engelleme girişimi olduğunu kaydetti.

Ordu, uyum oranının yüzde 75 olduğunu bildirdi. Ancak gözlemciler bu rakamın hileli olduğunu, ordunun uyum sağlamayacağını bildiği kişileri kasıtlı olarak davet etmediğini ve gerçek uyum oranının yüzde 50'yi geçmediğini iddia etti.

Gözlemciler, Netanyahu'nun bu olgudan korktuğunu ve başlangıçta Genelkurmay Başkanı'na, askerlik hizmetini yerine getirmeyenleri cezalandırması yönünde baskı yaptığını ileri sürdü. Ancak Netanyahu, böyle bir eylemin, sokaklarda kendi politikasına karşı gösteri yapan on binlerce asker ve subayla karşı karşıya gelme tehlikesini doğuracağının farkındaydı.

asdfergt
İsrail askerleri geçtiğimiz ocak ayında Gazze Şeridi'nde öldürülen bir meslektaşlarının defni sırasında Kudüs'teki askeri mezarlıkta (EPA)

Böylece Netanyahu, birçoklarının ‘siyasi rüşvet’ olarak gördüğü ‘havuç’ yöntemine başvurdu.

Plan ilk olarak Başbakan Binyamin Netanyahu, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Adalet Bakanı Yariv Levin ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın başkanlık ettiği toplantıda onaylandı. Planın üç ay içinde Mevzuat Bakanlık Komitesi tarafından onaylanması bekleniyor.

Yıllık ödenek

Plan, 60 günden fazla (üniversite öğrencileri için 40 gün) görev yapan her kolordu komutanı için yılda bir kez 22 bin şekel (bir dolar yaklaşık 3,5 şekel), bölük komutanları için 10 bin şekel, tümen komutanları için 6 bin şekel, tatil günlerinde görev yapanlar için 5 bin şekel ve birden fazla çağrılanlar için bin şekel daha ödenek verilmesini içeriyor.

Yedek kuvvetlerde 10 günden fazla görev yapanlara yarım puan, 30 günden fazla görev yapanlara 0,75 puan, yılda 40 günden fazla görev yapanlara tam puan ve ilave her beş gün için çeyrek puan olmak üzere en fazla dört puana kadar gelir vergisi muafiyeti tanınıyor.

Yedek askerlere konut yardımı yapılıyor. Ayrıca, çalışanlarını askere gitmeleri için serbest bırakan ve döndükten sonra işe geri alan işverenlere vergi indirimi sağlanıyor.

xsadfrgt
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerleri (Reuters)

Katz, bu miktarın şu anda yedek ordudaki asker ve subaylara verilen ödenekler için harcanan 20 milyar şekellik bütçeye eklendiğini söyledi.

Diğer yandan bir grup subay ‘rüşveti’ reddederek, savaşın sona erdirilmesi ve esirlerin serbest bırakılması talebiyle bir medya kampanyası başlattı. Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth'tan aktardığına göre kampanya, ‘Kaçırılanların hayatları para karşılığında satılamaz’ sloganı altında yürütülecek.