Husilerin Aden'den gıda ve ürün sevkiyatını engelledi

Husilerin kuşatması altındaki Taiz’e doğru yol alan bir un yüklü kamyon, engebeli arazide devrildi (Twitter)
Husilerin kuşatması altındaki Taiz’e doğru yol alan bir un yüklü kamyon, engebeli arazide devrildi (Twitter)
TT

Husilerin Aden'den gıda ve ürün sevkiyatını engelledi

Husilerin kuşatması altındaki Taiz’e doğru yol alan bir un yüklü kamyon, engebeli arazide devrildi (Twitter)
Husilerin kuşatması altındaki Taiz’e doğru yol alan bir un yüklü kamyon, engebeli arazide devrildi (Twitter)

Husi milisler, Aden limanından ve kurtarılan bölgelerden gelen gıda ve mal sevkiyatlarının girişini engelledi. Bunun üzerine Yemen hükümeti, hükümete karşı ekonomik savaş bağlamında kaydedilen, tüccarları ithalatlarını Hudeyde Limanı’na yönlendirmeye zorlama girişimi bağlamında alınan bu kararı kınadı.
Yemenli ticari kaynakların bildirdiğine göre, gıda maddeleri, demir, odun ve diğer mallarla dolu onlarca kamyonun Husi kontrolündeki bölgelere geçmesi hala yasak olduğu için bu kamyonlar milisler tarafından planlanan toplama noktalarına park ediliyor.
Yemen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Husi milislerin bilhassa Taiz’de ve genel olarak kendi kontrolleri altındaki diğer bölgelerde açlık politikasını kuşatma altındaki sivillere karşı bir silah olarak kullanmaya devam etmesini kınadı.
Bakanlık, Yemen'de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlara bu insanlık dışı uygulamaları dikkate almaları, izlemeleri, uluslararası toplumu bu yönde bilgilendirmeleri ve kötüleşen insani koşulların daha da kötüye gitmesini önlemede rol oynamaları çağrısında bulunuldu.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Husi milislerin Yemen halkına yönelik saldırılarında izlediği ahlaksız yaklaşım, bu milislerin canice doğasını, barış çağrılarını ve siyasi çözüm çabalarını reddettikleri gerçeğini mesini göstermektedir” ifadelerine başvuruldu.
Ayrıca bakanlığın Husilerin mübarek Ramazan ayını hiçe sayarak kendi kontrollerindeki bölgelerde vatandaşları maruz bıraktıkları, milyonların hayatını tehdit eden aleni ihlalleri takip ettiğine değinildi.
Husi milislerinin Taiz ilinin güney girişindeki er-Rahda bölgesinde yaklaşık bir aydır 180 kamyona el koyduğunu açıklayan bakanlık, buranın milislerin tüccarların paralarını yağmalamak ve gıda ürünlerinin fiyatlarını yükseltmek için yeni bir yasadışı toplama noktasına dönüştüğünü de ekledi.
Milislerin kamyonların geçişini engelleyerek insanlık karşıtı savaş suçu işlediğine değinen Bakanlık, uluslararası toplumun müdahale etmesi ve milislere baskı yapması gerektiğine, zirâ Husilerin gıda meselesini Yemen halkına karşı bir silah ve ceza olarak kullandığına, bunun bir felaketin habercisi olabileceğine dikkat çekti.
Husilerin bu tür adımlar atarak tüm iç ve dış ticari işlemlerin dayandığı bankacılık mali sistemini baltalamak için çabaladıklarını bildiren bakanlık, bunun sorumluluk eksikliğini, Husilerin neticeleri hesaplayamadıklarını gösterdiğini vurguladı.
Kurtarılan illerin bitişiğindeki bazı bölgelerde gümrük noktaları kuran Husi milisler, ithalat yapan tacirlere ek ücretler ve vergiler dayatıyor. Ayrıca son dönemde başta Aden Limanı olmak üzere meşru hükümetin kontrolündeki limanlardan yapılacak ithalatı engellemeye çalışıyor.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, Marib’in güneydoğusundaki Harib ilçesindeki bölgelerde insanların yerinden edilmesi dalgası sonucunda yeni bir insanlık trajedisinin patlak vereceği, zirâ İran’a bağlı terörist Husi milislerin son zamanlarda gerilimi sürekli artırdığı uyarısında bulundu.
Resmi düzeyde açıklamada bulunan İryani, yerinden edilenlerin kaldığı kamplara dair yönetim uygulama birimi tarafından yayınlanan istatistiklerin, çözüm çağrılarını ve durumun vahametini görmezden gelen Husi milislerin neden olduğu yeni bir trajediyi ortaya koyduğunu vurguladı. 
İstatistiklere göre Arak, Ayla, Şark, Dav ve Mela bölgelerinden 304 aileyi temsil eden çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere 2 bin 198 sivilin yerinden edildiğine dikkat çeken İryani, köyleri, evleri ve çiftliklerinin Husi milisleri tarafından hedef alınması ardından bu ailelerin el-Kahir, Seyb, el-Kuveybil, el-Vasiyye, el-Adi ve Harib’e yerleştirildiğini ifade etti.
Uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler’i (BM), BM ve ABD elçilerini bu gerilim hususunda net bir tavır almaya çağıran İryani, Husilerin sakinliğin ve insani ateşkesin yeniden tesisi yönündeki çağrı ve çabaları açıkça hiçe saydığını vurguladı. Husilerin vatandaşların köylerini ve evlerini hedef aldıklarını ifade eden İryani, söz konusu göç dalgasının bir yıldır kaydedilenler arasında en kapsamlısı olduğunu, hükümetin ve yerel yönetimin yerinden edilmiş kişilere yardım sağlama çabalarını desteklerini söyledi. 



Lübnan hükümeti, Hizbullah'ın silahları konusuna henüz bir karar almadan "yaklaşıyor"

Baabda Sarayı'nda Lübnan hükümeti oturumu (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Baabda Sarayı'nda Lübnan hükümeti oturumu (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan hükümeti, Hizbullah'ın silahları konusuna henüz bir karar almadan "yaklaşıyor"

Baabda Sarayı'nda Lübnan hükümeti oturumu (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Baabda Sarayı'nda Lübnan hükümeti oturumu (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan hükümeti, Hizbullah'ın silahları ve Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyinde konuşlanmasını ve yasadışı silahlı varlığın önlenmesini öngören 1701 sayılı uluslararası kararın uygulanması konusuna, silah dosyasıyla ilgili karar almadan yaklaştı.

Şarku’l Avsat'a konuşan hükümet kaynakları, konunun dünkü oturumda genel bir çerçevede gündeme geldiğini ve “Lübnan Güçleri” bakanlarının silahların geri çekilmesi için bir zaman sınırı belirlenmesi talebinin, silahların münhasırlığı konusunun bakanlar bildirisinde yer aldığını gören diğer bakanlardan gelen tepkiler üzerine yanıtlanmadığını, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın dosyayı ilgili taraflarla görüşmeyi üstlendiğini ve istişarelerinin sonuçlarını kabineye bildireceğini söyledi.

Sanayi Bakanı Joe Isa el-Huri, Kuvvet bakanlarının altı aylık süre içinde yasadışı silahların teslim edilmesi için bir takvim belirlenmesi konusunu gündeme getirdiklerini ve işe Filistin kamplarından başlanmasını önerdiklerini söyledi.