Hayfa’da bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ ismi verilmesi Türkiye-İsrail arasında krize neden olur mu?

Hayfa’da bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ ismi verildi.
Hayfa’da bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ ismi verildi.
TT

Hayfa’da bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ ismi verilmesi Türkiye-İsrail arasında krize neden olur mu?

Hayfa’da bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ ismi verildi.
Hayfa’da bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ ismi verildi.

Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Şakir Özkan Torunlar, Hayfa Belediyesi’ne bir mektup göndererek, Hayfa’daki bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ adını verme kararının iptalini istedi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı da, iki ülke arasında diplomatik kriz olabileceği uyarısında bulunarak, belediyeden kararını iptal etmesini talep etti.
Türk Büyükelçi, sözde soykırım iddialarını reddederek, belediyenin söz konusu kararı, birçok ülkede yaşanan yanlış bilgilendirme ve gerçeklerin çarpıtılması sonucu aldığını vurguladı.
Hayfa Belediyesi, Ermeni vatandaşların talebi üzerine şehirdeki küçük bir meydana ‘Ermeni Soykırımı Meydanı’ adını verme kararı almıştı.
Bugün İsrail’de 11 bin Ermeni var ve bunların çoğu Hayfa’da Araplarla birlikte yaşıyor.
Belediye ayrıca, ‘1915 yılında katledildiği iddia edilen 1,5 milyon Ermeni’nin anısına’ bölgede bir anıt dikilmesine de karar verdi.
Hayfa Belediye üyesi Nir Schober, “Sembolik ve manevi önemi olan bu adım, yıllarca süren emek ve girişimlerin ürünüdür ve diğer adımlar da bunu takip edecektir. Amaç sadece katliamı kabul etmek değil, aynı zamanda şehrimiz Hayfa’daki kültürel ve medeniyetsel çeşitliliği göstermektir” dedi.
Hayfa ve Celile’deki Ermenilerin papazı Peder Didier Hokmeyan ise, “Ermeni halkına yönelik katliamın tanınması bizim için çok önemlidir. Sesimizi yükseltmek ve gerçekleri gün ışığına çıkarmak istiyoruz. İsrail baskıları ve çıkarları nedeniyle katliamı resmen tanımadı ama biz bunun için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı karara sıcak bakmıyor
İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın, bu adımın iki ülke arasında diplomatik krize yol açacağı endişesiyle Hayfa Belediyesi’ni kararından caydırmaya çalıştığı ortaya çıktı.
İstisnai bir adımla, Türkiye’nin Tel Aviv’deki yeni büyükelçisi Torunlar, Hayfa Belediye Başkanı Einat Kalisch-Rotem’e, Ermeni katliamından söz etmenin doğru olmadığını ve temelsiz safsatalar içerdiğini açıkladı.
İsrail’in bu konudaki katı tutumunun, iki ülke ilişkilerine olumsuz yansımaları olacağını da sözlerine ekledi.
Nir Schober de bu konuda şu yorumu yaptı;
“Gerçekten de Türk tarafından büyük bir baskı vardı ve Türk büyükelçisinden sert mesajlar aldık, bu nedenle İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan bize baskı yapıldı. Ancak cevabımız netti: Meydanın açılış töreni zamanında yapılacak ve ertelenmeyecek. Olan tam olarak buydu.”
Peder Didier Hokmeyan ise, “Katliam yalansa belgeler ve tanıklıklar ne olacak? Yüz binlerce tanıklık var ve ülkeler arşivlerini açarsa orada da görürsünüz. Felaket bir gerçektir ve kabul edilmelidir” dedi.
Kararın organizatörleri de, bu adımla yetinmeyeceklerini ve yakında burada özel bir anıtın açılışını yapacaklarını, aynı zamanda Hayfa ile Ermenistan’daki şehirlerden biri arasında ‘kardeş şehir’ ilişkisi oluşturmak için çalışacaklarını bildirdiler.



Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler grubu, Sudanlı taraflara sivillerin korunması konusunu ele alma çağrısında bulundu

Cenevre'deki Sudan müzakerelerinin bir önceki oturumundan (ABD elçisinin Facebook hesabı)
Cenevre'deki Sudan müzakerelerinin bir önceki oturumundan (ABD elçisinin Facebook hesabı)
TT

Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler grubu, Sudanlı taraflara sivillerin korunması konusunu ele alma çağrısında bulundu

Cenevre'deki Sudan müzakerelerinin bir önceki oturumundan (ABD elçisinin Facebook hesabı)
Cenevre'deki Sudan müzakerelerinin bir önceki oturumundan (ABD elçisinin Facebook hesabı)

Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler grubu dün (Salı) Sudanlı tarafları ülke genelinde insani yardım erişimini iyileştirmeye, geliştirmeye ve sivillerin korunmasını ele almaya çağırarak, Afrika Birliği'nin (AfB) Port Sudan ziyareti konusunda iyimser olduklarını ve verilen taahhütlerin takip edilmesini beklediklerini ifade etti.

Suudi Arabistan, ABD, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, AfB ve Birleşmiş Milletler'den (BM) oluşan grup, Sudan'da çatışmaların artması ve kötüleşen insani durumu görüşmek üzere cuma günü çevrimiçi bir toplantı düzenledi.

Grup tarafından dün yapılan açıklamada, Sudan Egemenlik Konseyi'ne Adre Sınır Kapısı’nın insani yardımların ulaştırılması için açılmasına yönelik anlaşmanın süresiz olarak uzatılması çağrısında bulunuldu ve binlerce ton yardımın sınır kapısından geçtiğine dikkat çekildi.

Grup, Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) ön saflardaki sağlık ve insani yardım çalışanlarının güvenliğini ve korunmasını sağlamak için adımlar atması gerektiğini vurguladı. Ayrıca çatışmaları ve gerilimi azaltmaları ve hareket özgürlüğü sağlayarak düşmanlıkların durdurulmasını kolaylaştırmaları çağrısında bulundu.

Üyeler, yerel gönüllülerin ve müdahale ağlarının cesur çalışmalarını takdir ederek, Sudan Cephe Hattı Acil Müdahale Odası'nın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesinin, yaptıkları kritik çalışmalar ışığında önemli bir sinyal olduğunu belirttiler.

Ayrıca savaşan tarafları, ülke içinden uçuşlarla ilgili teknik sorunlar çözülürken, başlangıç olarak BM, sivil toplum kuruluşları ve Güney Sudan'dan diğer insani yardım aktörleri tarafından insani yardım uçuşları için Kadugli Havaalanı’nın kullanımını kolaylaştırmaya çağırdılar.

Grup, hava operasyonlarının yürütülmesinde görev alan uçak ve personelin emniyet ve güvenliğinin sağlanması için bir çatışmadan kaçınma ve uyarı mekanizmasının kurulması çağrısında bulundu.