Kuveyt hükümeti bugün düzenlenecek Ulusal Meclis oturumuna katılacak mı?

Kuveyt hükümeti bugün düzenlenecek Ulusal Meclis oturumuna katılacak mı?
TT

Kuveyt hükümeti bugün düzenlenecek Ulusal Meclis oturumuna katılacak mı?

Kuveyt hükümeti bugün düzenlenecek Ulusal Meclis oturumuna katılacak mı?

Kuveyt Ulusal Meclisi (parlamentosu) Başkanı tarafından 19 Mart’ta Anayasa Mahkemesi kararıyla iade edilen parlamentonun ilk oturumu için belirlenen tarih yaklaşırken kaynaklar, hükümetin katılmayı reddetmesi nedeniyle oturumun gerçekleşmeyeceği görüşünde.
Bakanlar Kurulu’nun dünkü toplantısı Şeyh Ahmed Nevaf el Ahmed es Sabah başkanlığında gerçekleşirken bugün düzenlenecek olan Ulusal Meclis oturumuna katılıp katılmayacağı belirsizliğini koruyor. Ülkedeki mevcut krizi çözmek için herhangi bir önlem alınıp alınmadığına dair ise açıklamada bulunulmadı.
Kuveyt’te Anayasa Mahkemesi'nin 2020 Millet Meclisi'ni feshetmesinin ardından gelen yeni bir siyasi kriz çıktı. Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim bugün ve yarın oturum yapılması çağrısında bulundu. Gündemin başında, kabinenin kurulması ve Millet Meclisi üyesi olmayan bakanların anayasal yeminlerini yerine getirmelerine ilişkin emir maddesi konuları yer alırken, kaynaklar hükümetin oturuma katılmayacağını öne sürdü. Bu da fiilen toplantının yapılamayacağı anlamına geliyor.
Şarku’L Avsat’ın edindiği bilgilere göre Kuveyt’te parlamentonun feshedilmesi ve yasama seçimlerinin yeniden yapılması çağrısında bulunan milletvekilleri arasında anlaşmazlık devam ediyor ve parlamento bir araya gelemiyor. Veliaht Prens tarafından temsil edilen siyasi liderlik krize müdahale edene kadar tarafların anlaşmazlıklarının çözülemeyeceği belirtilirken parlamento oturumu da düzenlenemiyor.
Önceki akşam düzenlenen parlamento toplantısının ardından açıklama yapan milletvekili Şuayb el Muvaziri, Ulusal Meclis Başkanı’nın bugün için bir oturum düzenleme davetinin kabul edilemez olduğunu ifade ederek oturuma katılmayacaklarını söyledi.
Milletvekili Bedr el Hamidi ise, Ulusal Meclis'e bir mektup sunarak, yaklaşan yasama seçimlerinde aday olmama konusundaki nihai kararını açıkladı. Hamidi, anlaşmazlıkların ve meydan okumaların sona erdirilmesinin çözümünün, geçmişte izlenen anayasanın aslına geri dönmesi ve yürürlükte olan anayasaya göre seçimlerin yapılması olduğunu belirtti. Aksi takdirde Kuveyt’in çatışmalardan ve ayrılıklardan uzaklaşamayacağını vurguladı.
Hamidi mektubunda şu ifadelere yer verdi:
“Çatışmaları göz önüne alırsak demokrasinin istikrara sahip olmaması doğal. Ülkemizin içinde bulunduğu üzücü durumun devam etmesine izin verilemez. Toplumun çeşitli kesimlerini fitne çıkarmaya çalışanların planlarında başarılı olmalarına ve yıkıcı hedeflerine ulaşmalarına da izin vermemeliyiz. Şimdi bir yol ayrımındayız ve hangi yolun bizi bazılarının insanları demokrasiye inanmamaya ve demokrasiden nefret etmeye zorlama girişimlerine götüreceğini bilmiyoruz. Yasama Meclisi ve üyeleri ihtilaflarla, ülkeyi kalkındırma ve vatandaşların yaşamlarını değiştirme misyonlarına yüz çevirdi.”



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.