Gerard Piqué'den Shakira ve hayranlarına: 'Hayatsızlar'

Shakira ise "Latin Amerikalı olmaktan gurur duyuyorum" dedi

Gerard Piqué ve Shakira'nın iki çocuğu var (Reuters)
Gerard Piqué ve Shakira'nın iki çocuğu var (Reuters)
TT

Gerard Piqué'den Shakira ve hayranlarına: 'Hayatsızlar'

Gerard Piqué ve Shakira'nın iki çocuğu var (Reuters)
Gerard Piqué ve Shakira'nın iki çocuğu var (Reuters)

Gerard Piqué, eski sevgilisi Shakira'dan ayrıldıktan sonra sosyal medyada kendisini hedef alan tepkilerle ilgili konuştu. İspanyol gazeteci Gerard Romero'nun YouTube programına konuk olan Piqué, dünyaca ünlü şarkıcıyı ve onun hayranlarını eleştirdi.
Ayrılıktan sonra sosyal medyada yer alan eleştirilerin kendisini ilk başta kötü hissettirdiğini söyleyen futbol yıldızı, "Bunlar öyle bir noktaya geldi ki bazı şeylerin beni etkilemesine izin verseydim kendimi bir uçurumdan atardım" dedi.
Piqué tepkilere kayıtsız kalarak akıl sağlığını koruduğunu ifade ederken sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplumun ne olduğu beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğrattı. Yani eski sevgilim Latin Amerikalı. Sosyal medyada hayranlarından neler geldiğini bilemezsin. Milyonlarca barbarlık."
Piqué "Ama bunların hiçbirini umursamıyorum. Aslında onları tanımadığım için değil. Bu insanlar hayatsız. Neden umursayayım? Onlarla asla tanışmayacağım. Onlar robot anladın mı?" diye konuştu.
Barcelona'nın eski yıldızı bu ifadelerin ardından sosyal medyada gündem oldu.
Shakira bir tweet atarak Latin Amerika ülkelerinin bayraklarını şu ifadeyle paylaştı:
"Latin Amerikalı olmaktan gurur duyuyorum."
Bir sosyal medya kullanıcısı da attığı tweet'te "Neden eski sevgilinin Latino olduğunu söylemek zorunda kaldın? Latinoların diğer ülkelerdeki insanlara göre daha fazla hakaret ya da taciz ettiğini mi düşünüyorsun? Bunu neden söyledin? Ayrıca Shakira'nın dünyanın her tarafında hayranı var" dedi.
Geçen yıl 35 yaşındaki Piqué'nin 45 yaşındaki Shakira'yı aldattığı ortaya çıkınca çiftin 11 yıllık ilişkisi sona ermişti.
Piqué, ayrılık haberlerinden kısa süre sonra 23 yaşındaki yeni sevgilisi Clara Chia Marti'yle görüntülenmişti.



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature