Arap dünyasında fark edilmeyen gizli bir tehlike: Dijital uyuşturucular

Etkisi kimyasal değil psikolojik olan dijital uyuşturucular "geleceğin eroini" haline gelebilir.

Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia
Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia
TT

Arap dünyasında fark edilmeyen gizli bir tehlike: Dijital uyuşturucular

Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia
Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia

Gufran Yunus
Somut bir fiziksel varlığı olmadan vücuda alınan, solunan veya enjekte edilen hiçbir ilaç yok.
Ancak dijital uyuşturucular (digital drugs), çağdaş yaşamla ve insanların yaşamlarını ele geçiren ve onları dijital uyuşturucuların dünyanın her yerine pazarlandığı bir örümcek ağına bağlayan sanal dünyayla ilişkili bir kavram olarak fiziksel uyuşturucuların etkisini simüle ediyor.
Bir dijital uyuşturucu kullanıcısının eroin, kokain, kristal meth (metamfetamin) veya başka bir uyuşturucu maddeye ihtiyacı olmaz.
Farklı frekanslarda ses dalgaları yayımlayarak beyni aldatmak için programlanmış bir geometriye göre hareket eden değişen şekiller ve renkler, bazen görsel malzemelerle ilişkilendirilen ses dosyalarını kulaklıkla dinlediği internet hizmetine sahip olması yeterli.
Her bir seste, dinleyiciye geleneksel uyuşturucu türlerinden birinin hissini simüle eden belirli bir duygu iletir.

İşitsel uyuşturucular
Psikolojik danışmanlık uzmanı Abdullah Safir el-Gamidi, dijital uyuşturucuları "Sağlığı yok etmek, zaman almak ve aktiviteyi zayıflatmak için avını aramak üzere internet siteleri aracılığıyla evlerimize sızan bir tehlike" olarak tanımlıyor.
El-Gamidi, kimyasal uyuşturucu olarak nitelendirilen ve analizler yapılarak tespit edilen geleneksel uyuşturucuların aksine, işitsel uyuşturucular olarak sınıflandırdığı bu tür uyuşturucuların varlığını çoğu ülkenin henüz tanımadığını ifade etti.
Dijital uyuşturucuların, kişinin dinlediği tonları ve beyin elektriğini manipüle ederek kişiyi gerçek uyuşturucu kullanımına benzer bir uyuşukluk durumuna sokan dalgalar içeren ses dosyaları olduğunu belirten el-Gamidi, "İşitsel uyuşturucular, sahibine biraz neşe ve zevk vermek için mırıldanma ve tıklama ilkesine dayanan özel bir müzik türüdür" dedi.

Dijital uyuşturucular nasıl çalışır?
Dijital uyuşturucular, belirli internet sitelerinden sesler işitilerek ve her iki kulağa kulaklık takılarak alınan ses dosyaları.
Bu dosyalardan yayılan müzik ritimleri iki kulak arasında farklı ve işitsel olarak algılanan sinyaller işitme siniri aracılığıyla beyne iletilerek beyin ve sinir sistemi arasındaki nörotransmitterlerin elektrokimyasal etkileşim düzeyini etkiler.
Bu konuda psikoterapist Nasır bin Raşid el-Gadani, dijital uyuşturucu olarak dinlenen ses dalgalarının farklı frekanslarda olduğunu belirtti.
El-Gadani konuyla alakalı olarak, "Örneğin sağ kulak 325 Hz'lik bir dalgaya ve sol kulak 315 Hz'lik bir dalgaya maruz kalsaydı, o zaman beyin otomatik olarak iki kulak arasındaki frekansları birleştirerek bir seviyeye ulaşır. Beynin her iki kulakta yayınlanan iki frekansı birleştirerek tek bir ses seviyesi elde etmeye çalışması beyin fonksiyonlarında bozulmaya yol açar" ifadelerini kullandı.
Tek kişilik bir odaya çekilmek, rahatlamak ve gözleri kapatmak gibi istenen etkiyi ve coşkuyu elde etmek için kendilerine ait bir atmosfere ihtiyaç duyan dijital uyuşturucular, ağızdan alınan, enjekte edilen veya solunan geleneksel uyuşturucuları taklit eden bir etkiye sahip.
Dijital uyuşturucular, kullanıldığında gerçek uyuşturucuyla aynı etkiyi yaratacak belirli sinyalleri beyne getiren belirli frekansları ileterek, öfori ve psikolojik etki açısından kokain kullanımı ile aynı etkiyi üretebilir.

Beyin bozukluğunun sonuçları
Dijital uyuşturucuların beyinde yarattığı dengesizlik, duygusal belirtilere neden olur ve kullanıcının sosyal aktiviteleri de bundan etkilenir.
El-Gadani, "Ortaya çıkan duyusal müdahale nedeniyle, sinirlilik ve dışa dönüklükten zevk ve duygusal durumu kurcalamaya neden olan dereceye kadar değişen iki karşıt beyin tahrişi ile sonuçlanır. Bu da mutluluk hormonu olan dopaminin salgılanmasına neden olur. Aynı zamanda nevrotizm, kasılma, korku ve risk beklentisi hormonu olan adrenalin ve noradrenalin hormonunun salgılanmasını da sağlar" dedi.
El-Gadani, "İki hormonun aynı anda salınması, kan zehirlenmesine ve kişide kasılmalara yol açan sinir şokuna neden olabilir. Ayrıca depresyon, üzüntü, şiddetli depresyon, neşe, mutluluk ve canlılık arasındaki ikilik ve duygu çatışması, duygusal depresyon (bipolar) veya manik depresyon durumuna yol açar. Buna bağlı olarak zihin, iki frekans arasında bir denge bulmak için çok uğraşır ve yarımkürelerini sıfırlamak için beyni yorar" ifadelerini kullandı.
Kullanıcının genel davranışına gelince, sosyal izolasyonun yanı sıra hafızanın işlevsel performansı, duygusal ve bilişsel yetenekler, zayıf konsantrasyon, dikkat eksikliği, hiperaktivite, hareket, beceri, algılama, anlama ve özümseme eksikliği gibi duygusal ve bilişsel süreçlerde bir kusurdan mustarip olacaktır. 

Gizli bağımlılık
1981 yılında kurulan psikotrop maddelerin azaltılmasına yönelik ilk Arap derneği olan JAD Derneği'nin başkanı Joseph Charles Hawat, dijital uyuşturucu bağımlılığını 'gizli bir bağımlılık' olarak tanımlıyor.
Bu tür uyuşturucular, bir genç tarafından odasında ve iki arkadaşıyla birlikte, somut materyaller olmadan kullanılabilir. Bu nedenle tespit edilmesi zor.
Bir gencin ilgisini çekmenin bir yolu olarak, geleneksel uyuşturucularla (eroin ve kokain) aynı adlara sahip dijital uyuşturucuları tanıtan ücretsiz web siteleri var.
Aynı bağlamda el-Gadani, dijital uyuşturucuların bilgisine ilişkin araştırmacıların bu türlerin teşvikçilerinin hileleri ve aldatıcı yöntemleri karşısında her zaman büyük bir şaşkınlık içinde durduğuna dikkat çekti.
El-Gadani cümlelerinin devamında şunları söyledi:
"Her geçen gün gençleri baştan çıkarmak ve onları bu tehlikeli bağımlılığa düşürmek için yeni şeyler keşfediyoruz. Promotörler, gençleri, ergenleri ve genç yetişkinleri çekebilecek ve onları neşelendirmek ve endişelerini unutmak için bazı sosyal ağ siteleri aracılığıyla cezbedici etiketler sunuyor. Çilek veya portakal ve diğerleri gibi, tadın lezizliğinden ve manzaranın güzelliğinden ilham alan etiketler kullanıyorlar. Bunların bazıları güç, hareketlilik, canlılık ve bazıları da baştan çıkarmalarla ilişkilendiriliyor."

Arap dünyası
Hawat, bazı Arap ülkelerinin küresel olarak var olmasına rağmen bu tür uyuşturucuların varlığını kabul etmek istemediklerine ve şayet bunu görmezden gelmeye devam edersek, dijital uyuşturucuların 'geleceğin uyuşturucusu' olacağına inanıyor.
Arap dünyasında dijital uyuşturucuya bağımlıların yokluğuna atıfta bulunaan Hawat, "Ama ne var ki istismarcılar var ve bir süre sonra bağımlılık aşamasına geleceğiz" dedi.
Bazıları, bu bilgilerin geçerliliğini doğrulayan hiçbir bilimsel çalışma olmadığı için dijital uyuşturucuların beyin kimyasında yarattığı dengesizliğin abartılı bir konu olduğuna inanıyor.
Dijital uyuşturucular konusunun abartıldığına inanan ve her iki kulağa farklı frekanslarda müzik gönderen bu ses dosyalarının ne işe yaradığının gerçekliğini doğrulayan hiçbir çalışmanın bulunmadığına inanan psikolog ve terapist Faruk Cehlan'ın bulunduğu nokta da burası.
Cehlan, insanların bu dosyaların gerçek uyuşturucuların yerine geçen ilaçlar olduğu bilgisini aldıklarında, insanların dijital uyuşturucu olgusuna psikolojik olarak bağlandıklarına inanıyor.
Bu fikre olan psikolojik bağlılık, bu dosyaların kullanıcısını gerçek uyuşturucuların yerine geçen ilaçları kullandığını hayal etmeye sevk ediyor.
Bu insanlar genellikle önerme yeteneğine sahiptir, psikolojik sorunlar yaşar ve gerçeklikten ayrılmak isterler. Bu dosyaları alan kişiler genellikle yeni bir şey deneme arzusu duyan gençler.
Cehlan, "Bağımlılık eğilimi olmayan kişiler, bağımlılığa yatkınlığı olan kategorinin aksine bu ses dosyalarından etkilenmeyecekleri için bu dosyalarla sanki gerçek bir uyuşturucuymuş gibi psikolojik olarak etkileşime girmeye başlıyorlar" ifadelerini kullandı.

Psikolojik bağımlılık
Dijital ilaçlara bağımlılık vakalarının ilaç tedavisi veya hastaneye yatış gerektirmediği için bir psikiyatrist tarafından tedavi edilebileceğine inanan Hawat'ın açıkladığı gibi, bu ilaçlar fiziksel değil psikolojik bağımlılık yaratıyor.
Psikolog Nasır bin Raşid el-Gadani, dijital uyuşturuculardan kurtulmanın, tedavi görüşmesiyle sorunu netleşebilecek vakaların her biri için uygun bir tedavi planı geliştirilmesini gerektirdiğine inanıyor.
Terapist, dijital ilaçların tehlikelerinin açıklanmasında temsil edilen tedavi seanslarından önce hastaya farkındalık ve önleyici seanslardan geçmesi koşuluyla en az 14 seanslık bir tedavi programı kurabilir ve hasta ayrıca bilişsel-davranışçı terapi seanslarına tabi tutulabilir.
Sosyal ve politik psikoloji profesörü Haydar el-Cevrani, dijital uyuşturucuların kullanımı sonucunda ortaya çıkan ağrı kesici, kaygı ve gerilimi azaltma gibi olumlu etkileri olduğunu gösteren araştırmalar olduğuna inanıyor.
Ancak aynı zamanda yapılan diğer çalışmalar, bu türün uyuşturucu ve esrar gibi geleneksel uyuşturucuların kullanımını dijital uyuşturucularla karıştırarak, ikili kullanım deneyimini yenilemek amacıyla bir katalizör olabileceğine işaret etti. 

Dijital uyuşturucu türleri
El-Gadani'nin işaret ettiği ve geleneksel uyuşturucularda olduğu gibi, birçok dijital uyuşturucu türü bulunuyor.
Örneğin gevşemeye, halüsinasyonlara ve sükunete yol açan ve acı verici anıların akışıyla ruhta coşku ve zihinsel gezinme uyandıran bir tür sakin ton olan 'crystal myth' (metamfetamin) var.
Diğer bir tür ise, 'heavy metal' dalgası olarak bilinen, vücudun ve beynin tüm hücrelerinin uyarılmasına neden olan ve beyni inanılmaz bir şekilde uyarmak için çalışan bir tür yüksek tonlu sesler.
Bu şiddetli ses bireyin aktivitesini gerçek enerjisinden daha fazla artırır.
El-Gadani, Birleşmiş Milletler (BM) tıp komitesi danışmanı nörolog Raci el-Umde'nin dijital uyuşturucu kullanıcılarının titreşimlerin ve ses dalgalarının sadece alıcıyı neşeli hissettirmekle kalmadığını aynı zamanda beyin elektriği seviyesinde kötü bir etkiye yol açtığını söylediğine dikkat çekti. 
Titreşimler ve ses dalgaları, bireyi gerçeklikten uzaklaştırmaya, konsantrasyon seviyesi düşürmeye, beynin ulaşabileceği en tehlikeli anlardan biri olan zihinsel gezinme olarak bilinen duruma yönlendirir.
Tekrarlanan akıl tutulması sarsıcı seviyelere, artmış kalp atış hızına ve yüksek tansiyona yol açabilir.
Daha önce kullanan bazı vakalarda halüsinasyonlar, kasılmalar, titreme, hızlı nefes alıp verme ve hızlı kalp atışı görülebildiği için bu durum gözlemlenmiştir.

Ölüme neden olur mu?
Söz konusu olgunun yeniliği nedeniyle, dijital uyuşturucu kullanımının ölüme neden olma ilişkisini doğrulayan kesin bir araştırma yok.
Bu olgu hâlâ bazı uzmanlar tarafından tam olarak anlaşılamadı. Hawat, dijital uyuşturucu kullanımına bağlı ölümlerin kaydedilmediğini ifade etti.
Ayrıca bu tür, geleneksel uyuşturucularda olduğu gibi ölüme yol açabilecek doz aşımı içermez.
Bilim, geleneksel uyuşturucuların vücudun aktivitelerini tam olarak etkilediğini kanıtlarken, dijital uyuşturucuların beyin sağlığı üzerindeki etkilerine toplumları ikna etmek için daha fazla çalışma ve araştırmaya ihtiyaç var.

Independent Türkçe



İsrail Şam'ı bombaladıktan sonra Ahmed Eş-Şara'yı mı hedef alıyor?

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
TT

İsrail Şam'ı bombaladıktan sonra Ahmed Eş-Şara'yı mı hedef alıyor?

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)

İsrail, çarşamba günü Suriye'ye yönelik saldırılarını artırarak başkent Şam'ı hedef aldı. Newsweek, olayı, İsrail'in Süveyda'da artan mezhepsel şiddet ortamında operasyonlarını yoğunlaştırdığı bir dönemde, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın yedi aylık görev süresi boyunca karşı karşıya kaldığı en ciddi kriz olarak nitelendirdi.

Suriye Devlet Başkanı ABD Başkanı Donald Trump'ın beğenisini kazanmış olabilir ama yakında İsrail'in hedef listesine girebilir.

İsrail'in operasyonları, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin yıkılmasının hemen ardından İsrail ordusunun askeri hedeflere yönelik geniş çaplı bir saldırı kampanyası başlatarak daha güneydeki toprakları ele geçirmesinden sonra Suriye'deki en yoğun operasyonlar oldu.

Görsel kaldırıldı.İsrail hava saldırılarının hedef aldığı Şam'daki Savunma Bakanlığı binası (AFP)

"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun söylemleri, Şara'nın gerilimi azaltma çağrılarına rağmen tırmanırken, yeni Suriye cumhurbaşkanı, Tel Aviv'in Şara’nın da karşı olduğu İran yanlısı "direniş ekseni" ile son 21 aydır süren çatışmasında İsrail'in birçok önemli düşmanının başına geldiği gibi, hedef haline gelebilir.  

İsrail'in eski büyükelçilerinden ve şu anda Yahudi Dürzi örgütünün CEO'su olan Rida Mansur Newsweek'e şunları söyledi: “İsrail son zamanlarda, eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İranlı askeri komutanlar ya da Hamas lideri gibi belirli bir liderin, ulusal güvenliğine açık bir tehdit oluşturduğunu hissettiğinde harekete geçeceğini gösterdi.”

Mansur şöyle devam etti: "Bu bir gerçek. Son iki yıl içinde yaşandı. Bu, İsrail'in ilk tercihi olmayacaktır. İsrail Suriye'de kaosu tetikleyebileceğinin farkına varabilir ama bu, kaosu en başta onun başlatıp başlatmadığına bağlı, o zaman başka liderlere de şans verilmeli."

Mansur, son günlerde aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce Suriyeli Dürzi'nin, Suriye güvenlik güçleri tarafından desteklendiği iddia edilen ve aralarında yabancı ve yerel milislerin de bulunduğu Bedevi aşiretleri tarafından öldürüldüğüne dair haberler üzerine İsrail askeri müdahalesi çağrısında bulunan İsrail Dürzi toplumunun önde gelen isimleri arasında yer alıyor.

Şam'ın Dürzilerin çoğunlukta olduğu güney banliyölerinde şubat ayında Suriye güçleri ve milisler arasında yaşanan kanlı çatışmalar, Netanyahu'nun bu azınlığın kaderiyle ilgili ilk büyük tehditlerini savurmasına yol açtı. Nisan ayında yeniden su yüzüne çıkan şiddet, İsrail'in daha sert uyarılarına neden oldu ve mayıs ayında bir süreliğine yatışmış gibi görünse de son günlerde yeniden su yüzüne çıktı. İsrailli yetkililer böylece, ülkelerini bölgedeki azınlık haklarının koruyucusu olarak gösterme fırsatını yakaladı.

İsrail'in ABD Büyükelçiliği'nde diplomat olarak görev yapan Sevsen Natur Hassun, dün Newsweek'te yayınlanan yazısında, “Suriye sınırının tamamen silahsızlandırılmasını sağlayarak, ortak değerlerimiz ve azınlık gruplarının korunması için hareket ederek, rejimin Dürzilere zarar vermesini engellemeye kararlıyız. Herkes bilmelidir ki, Suriye Dürzileri, Arap çoğunluklu bölgede, çoğulculuğun ve azınlık çeşitliliğinin son sembolüdür” ifadelerini kullandı.

Eş Şara, Dürzileri korumanın hükümeti için bir “öncelik” olduğunu açıkladı ve İsrail'i “Suriye'yi savaşa ve bölünmeye sürüklemeye çalışmakla” suçladı.

Mansur şöyle devam etti: "İsrail, Suriye'nin güneyinin Lübnan ya da Gazze'ye dönüşmesine izin veremez. Harekete geçmek için çok uzun süre tereddüt ettiğimiz o yerlerden çok acı bir ders aldık. Çok uzun süre bekledik ve çok yüksek bir bedel ödedik. Dolayısıyla İsrail'in şu anki ruh hali, 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısı senaryosunun tekrarlanmasını önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmaktır."

Bu strateji, Netanyahu'nun dünkü konuşmasında da vurguladığı gibi, Şam'dan Golan Tepelerine kadar Suriye'nin güneyinde, Suveyda'yı da içine alan bir “tampon bölge” kurulmasını içeriyor.

Mansur, “Şara güneydeki Dürzilerin haklarını savunmayı taahhüt etmezse, iç savaşın ilk yıllarında kuzeydoğuda kurulan ABD destekli Kürt güçlerine benzer fiili bir özerk bölgenin oluşturulmasıyla karşı karşıya kalabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Mansur, “Dürzilere özerklik verilmesi İsrail'in Suriye'nin güneyinde istikrarı sağlamasına yardımcı olacaktır ki, bence bu herkes için faydalı olacaktır. Bu İsrail için de iyi, Dürziler için de iyi. Şam hükümeti ülkeyi birleştirmenin önemini anlamazsa, izlediği politikanın bedeli bu olacaktır" şeklinde görüşünü dile getirdi.

Görsel kaldırıldı.ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara arasında Riyad'da görüşme (Arşiv-AP)

ABD, İsrail'in son saldırılarına desteğini çekmenin yanı sıra, Suriye'nin birliğini ve toprak bütünlüğünü de savundu ki bu mesaj, Beyaz Saray'ın Kürt müttefiki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) merkezi hükümete entegre olmasını öngören ve şu anda durmuş olan anlaşmanın müzakere edilmesindeki rolüyle pekiştirildi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Trump Netanyahu'ya yakın dururken, ABD lideri aynı zamanda mayıs ayında kendisini Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmaya ikna ettiği belirtilen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de yakın ilişkiler kurdu.

Erdoğan dün yapılan kabine toplantısında, Suriye'nin bölünmesine yönelik iddiaları sert bir dille eleştirerek şunları söyledi: "Suriye'nin bölünmesine dün de razı olmadık, bugün de yarın da asla razı olmayacağız. Ülkenin toprak bütünlüğü pahasına Suriye'nin güneyi ile kuzeyi arasında bir koridor oluşturmayı hayal edenler asla amaçlarına ulaşamayacaklar."

"Suriyeli kardeşlerimizle dayanışma içinde bunlara engel olacağız ama İsrail ile soruna bulaşanlar er ya da geç büyük bir hesap hatası yaptıklarını anlayacaklardır."