Tunus Nahda Hareketi’nin önde gelen isimlerinden biri partisinden ayrılıyor mu?

Muhammed el-Kumani (Şarku’l Avsat)
Muhammed el-Kumani (Şarku’l Avsat)
TT

Tunus Nahda Hareketi’nin önde gelen isimlerinden biri partisinden ayrılıyor mu?

Muhammed el-Kumani (Şarku’l Avsat)
Muhammed el-Kumani (Şarku’l Avsat)

Nahda Hareketi’nin önde gelen isimlerinden ve partinin Siyasi Kriz Yönetimi Komitesi eski Başkanı Muhammed el-Kumani, Nahda Hareketi liderliğinin ülkedeki genel durumun değerlendirilmesi, bunun ilgilenme yöntemleri ve karmaşık ulusal krizin, tatmin edici olmayan partizan durumunun ve partinin durumu düzeltme konusundaki yetersizliğinin etkili bir şekilde ele alınmasıyla ilgili siyasi yönelimlerinin tutarsız olduğunu vurguladı.
Kumani, şunları söyledi:
“Nahda Hareketi, ülkenin genel koşullarına, 25 Temmuz 2021 sonrası gidişata yaklaşımına ve genel olarak muhalefetin ve siyasi sınıfın içinde bulunduğu koşullara uyumlu davranmıyor.”
Siyasi gözlemciler, Kumani’nin bu açıklamalarını partisinden ayrılacağının sinyali olarak değerlendirildi. Kumani, gelecekte Nahda Hareketi’nin önde gelen isimlerinden biri olmayı sürdürmesinin kendisi için zor olacağını açıkladı. Kumani, Mosaïque FM radyosuna yaptığı açıklamada Nahda Hareketi’nden ayrıldığı iddialarını yalanladı. Kumani, dün sabah yaptığı bir paylaşımda “Açıklamalarım, sadece bir görüş ayrılığı olduğunun beyanıdır. Eğer bu bir istifa olsaydı, bunu açıkça ifade ederdim. Bu yazıyı yazmamın nedenlerini açıklama fırsatı bulacağım” ifadelerini kullandı.
Nahda Hareketi’nin önde gelen aktif isimlerinden biri olarak kabul edilen Kumani, hem seçim kampanyaları sırasında hem de partinin iktidarda olduğu dönemde aldığı birçok eleştiriye karşı siyasi programlarda partisinin ateşli savunucuları arasında yer alıyor.
Kumani, 2011 yılında Reform ve Kalkınma Partisini kurdu. Devrimden sonra seçim bölgesi Ben Arus’tan milletvekilliği seçimlerine katıldı. Kumani, oyların yüzde 0,66'sını aldı. Ardından eski liderleri dışında yurtiçinden ve yurtdışından siyaset sahnesinin aktif isimlerini çekmeye çalışan Nahda Hareketine katılmaya karar verdi. Kumani, feshedilen Emek ve Kültür Partisi Başkanı Bilkasım Hasan ile birlikte Nahda Hareketi Yürütme Ofisi’nin üyelerinden biri oldu.
Muhammed el-Kumani'nin geçtiğimiz Eylül ayında yani Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in aralarında hükümetin ve parlamentonun feshedilmesinin de olduğu istisnai kararlarını açıklamasının ardından Nahda Hareketi'nin Siyasi Kriz Yönetim Komitesi başkanlığından, istifa etmesi dikkati çekti. Kumani, istifasını, anayasanın fiilen askıya alan ve yetkililerin hukuka aykırı olan geçici düzenlemelerinin yol açtığı zararı telefi etmeyi hedefleyen 2021 tarihli ve 117 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararından sonra Tunus siyaset sahnesinde yaşanan köklü değişikliğe dayandırdı. Kumani, söz konusu kararın ‘Tunus'un yaşadığı karmaşık krizlerin yanı sıra yönetim için bir meşruiyet krizine neden olduğunu’ savundu.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.