Rusya Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı yeni önlemler alıyor

Washington ile Rusya ilişkileri ‘sıcak bir çatışmaya’ kayarken Putin, siyasi doktrinini vurguladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Rusya Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı yeni önlemler alıyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin’de bir dizi yabancı büyükelçinin itimatnamesini kabul ederken, ülkesinin birkaç gün önce imzaladığı güncellenmiş dış politika doktrininin en önemli unsurlarını vurguladı. Batı’nın Rusya’yı tecrit etmedeki başarısızlığına dikkati çeken Putin, ‘çok kutuplu bir dünya’ inşa etmek için çalışmaya devam edeceğine söz verdi. Rusya Devlet Başkanı, yeni büyükelçilere hitaben geçen hafta dış politika kavramının yeni bir versiyonunu imzaladığını bildirdi. Belgede ilk kez ABD’nin Rusya için ana tehdit oluşturduğu belirtilmesine ve doktrinde hasım ve düşman olarak tanımlanmasına rağmen ancak Putin, bu yönü doğrudan ele almadı. Aksine ‘hiçbir partiye karşı düşmanca bir niyeti olmadığını ve tüm ülkelerle diyaloğa hazır olduğunu’ vurguladı.
Putin, Kremlin’de itimatnamelerini teslim edecek 17 büyükelçinin varlığının, Batı’nın Rusya’yı tecrit etme bahislerinin hatasını gösterdiğini söyledi. Ülkesinin kendini dış dünyadan izole etmeyeceğini vurgulayan Putin, Rus siyasi doktrininin ‘yabancı ortakların eşitlik ve eşit ilişkiler ilkelerine bağlı kalma’ ihtiyacından kaynaklandığına dikkat çekti. Putin, Rusya’nın küresel istikrar dengesini korumak amacıyla küresel siyasetin merkezlerinden biri olarak hareket etmeye devam edeceğini söylerken, “Rusya’ya giriş herkes için eşitliktir. Ulusal çıkarları sağlamaya ve diplomatik kurallara uymaya çalışıyoruz” dedi. Ayrıca Rusya’nın ‘çok kutuplu bir dünya oluşturma yolunda devam edeceği’ sözü verdi.
ABD’nin Moskova’daki yeni büyükelçisi Lynne Tracy’e “Benim fikrime katılmadığınızı biliyorum. Ancak Washington’un Ukrayna da dahil olmak üzere renkli devrimlere verdiği destek mevcut krizi şiddetlendirdi” dedi. Putin, Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerin derin bir kriz içinde olduğunu söylerken, Danimarka ile iş birliğinden de bahsederek, iki ülkenin ‘tarihsel olarak yakın’ olduğunu vurguladı. “Mevcut kriz, durumu yeniden değiştirdi ve şu anda Baltık Denizi çevresindeki durum oldukça çalkantılı” diyen Vladimir Putin, gaz boru hatlarına (Kuzey Akım) yönelik terör saldırılarını’ soruşturmak için uluslararası bir komisyonun kurulması yönündeki umudunu dile getirdi.
Danimarka’nın yeni Moskova Büyükelçisi Jakob Henningsen’e ‘Ülkenizin bu konuda şeffaf bir uluslararası soruşturmaya izin vermesini umuyoruz” sözleriyle hitap eden Rusya Devlet Başkanı, Norveç ile ilişki hakkında da “Ciddi sorunlarımız var ve Norveç ile çözülmesini umduğumuz konulardan biri de Kuzey Kutbu meselesi” dedi. Putin, Batılı ülkelerin büyükelçileriyle yaptığı görüşmede ortaya koyduğu üslubun aksine, diplomatik temsilcilerinin itimatnamelerini teslim alırken ülkesinin Arap ülkeleriyle olan ilişkilerine övgüde bulundu. Vladimir Putin, ülkesinin Umman Sultanlığı ile ilişkilerinin geliştiğini ve tarım sektöründe birçok projenin hayata geçirildiğini söyledi. Ayrıca, Suriye ile ittifakın gücünü överken, onu Rusya’nın yakın bir dostu ve bölgedeki önemli bir müttefiki olarak nitelendirdi. Aynı şekilde “Uluslararası terörizmi ortadan kaldırmasına yardım ettik ve yıkıcı depremin etkilerinin üstesinden gelmesine yardım etmeye devam edeceğiz. Suriye krizini çözmesi için ülkeyi desteklemeye devam edeceğiz” dedi. Ayrıca Irak’ın büyükelçisini de memnuniyetle karşılayan Putin, “Irak Cumhuriyeti ile birçok sektörde birçok ortak proje ve iki ülke arasındaki ticari ilişkiler sürdürülebilir bir şekilde gelişmektedir” dedi. Ülkesinin Meksika ve bazı Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerinden bahsederken de benzer bir üslup kullandı. Ülkesinin ciddi bir şekilde St. Petersburg’da bir Rusya- Afrika zirvesi hazırladığını söylerken, “Bu zirvede tüm Afrika devlet başkanlarını ve bölgesel örgütleri görmekten mutluluk duyacağız” şeklinde konuştu.
Şarku’l Avsat’ın Kremlin’den aktardığı açıklamaya göre ise Kremlin, Finlandiya’nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) katılımının ‘istikrarın güçlendirilmesine katkıda bulunmadığını, aksine Rusya için ek bir tehdit oluşturduğunu’ belirtirken, ülkesinin Rusya’nın güvenliğini sağlamak için gereken her şeyi içeren önlemleri alacağını vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Elbette bu olay, Avrupa kıtasında istikrar ve güvenliğin güçlenmesine katkı sağlamamaktadır. Bu durum, bizim için ek bir tehdit oluşturuyor ve tüm güvenlik sisteminin dengesini yeniden sağlamak için gerekli önlemleri almamızı zorunlu kılıyor” dedi. Peskov, dengeyi yeniden sağlamaya yönelik belirli adımların tek bir prosedür olmadığını, bunun yerine zaman içinde alınan bir dizi önlemi temel alan entegre bir süreç olduğunu ve güvenliği sağlamak için gereken her önlemin alınıp uygulanacağını vurguladı.
4 Nisan’da Finlandiya NATO’ya katılım belgesini teslim aldıktan sonra resmi olarak örgütün otuz birinci üyesi oldu. Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in huzurunda ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken tarafından imzalanması sonrasında ülkesinin üyelik belgesini NATO’ya teslim etti. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexander Grushko, Moskova’nın Finlandiya’nın NATO’ya katılımıyla ilgili olası tehditleri durdurmak için şimdiden yanıt önlemleri geliştirmeye başladığını dile getirdi. Sorumlu kamu kurumlarının ‘savaş güçlerinin konuşlandırılması veya bu ülkenin topraklarında yabancı teçhizatın ortaya çıkmasını’ içeren senaryolar da dahil olmak üzere, durumun gelişmesi için çeşitli senaryoları uygulama olasılığını dikkate aldıklarını vurguladı. “Her halükârda Rusya’nın askeri planlama süreçlerinde bu da dikkate alındı” diyen Grushko, “Finlandiya NATO’ya katıldıktan sonra NATO’nun daha aktif hale gelmesi ve Moskova’nın bölgedeki durumu değiştirmek için risk almaya hazır olması halinde Rusya askeri- teknik önlemler alacaktır” dedi. Alexander Grushko, “Hukuki anlamda NATO, Rusya ile Finlandiya arasındaki 1,3 bin kilometre uzunluğundaki sınıra giriyor. Bu, yapacağımız savunma planlamamıza dahil edilmesi gereken yeni bir askeri ve siyasi gerçekliktir. Bu bölgede NATO faaliyetinin artması halinde gerekli tüm askeri ve teknik önlemler alınacaktır” açıklamasında bulundu.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD’ye yönelik söylemini güçlü bir şekilde tırmandırdı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Washington ile ilişkilerin ‘tamamen çökme aşamasına geldiğini’ söyledi. Ryabkov, “Rusya ve ABD şu anda hararetli bir çatışma dönemine giriyor” dedi. Washington ile ilişkilerden, silahlanma müzakereleri ve stratejik güvenlikten sorumlu olan diplomat, “Halihazırda ABD ile ihtilafın en sıcak aşamasında bulunuyoruz. Bu devletin, çeşitli yönlerde Rusya ile doğrudan hibrit savaşına dahil olduğunu gözlemliyoruz. Bu tür savaşların bazı biçimlerinin benzeri görülmemiştir” diyerek, bunların soğuk savaş döneminde bile var olmadığını aktardı. Şu anda nükleer çatışma konusunda çok konuşma yapıldığını dile getiren Ryabkov, ABD’nin ‘düşüncesizce, kışkırtıcı bir şekilde ve pervasızca’ birçok yönden durumu tırmandırmaya çalıştığını vurguladı. Diplomat ayrıca, hasımlarının Rusya’yı stratejik bir yenilgiye uğratma yeteneklerine dair temelsiz bir inanca sahip olduğunu vurgularken, “Bu, kelimenin tam anlamıyla ateşle oyundur” dedi.
Sergey Ryabkov’a göre ABD’nin, Rusya’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tecavüz etme çabalarına karşı koymak için ‘her türlü önlemi alma, her yolu kullanma’ kararlılığını hafife almasının ‘ölümcül bir hata’ olacağına dikkati çekti.
Öte yandan Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko’nun da Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Moskova’da bir araya gelmesi bekleniyor. Kremlin’den yapılan açıklamaya göre iki lider, Belarus ile Rusya arasında bir birlik devleti kurma konusundaki gelişmeleri görüşecek. Açıklamada, Lukaşenko ve Putin’in bugün (perşembe) ‘ikili ve uluslararası meseleler’ konulu görüşmelerde bulunmalarının planlandığı da belirtildi. İkili meseleler, Putin’in geçmişte açıkladığı gibi, Polonya sınırında doğrudan Belarus topraklarınaa nükleer silahların konuşlandırılmasını içeriyor. Ayrıca uluslararası meseleler arasında muhtemelen Ukrayna’daki savaş ve Finlandiya’nın resmi olarak ittifaka katılımına nasıl yanıt verileceği de yer alacak.



İsrail'in kontrol noktasını bombalaması sonucu Lübnan ordusundan bir asker öldü, 18 kişi de yaralandı

Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)
Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail'in kontrol noktasını bombalaması sonucu Lübnan ordusundan bir asker öldü, 18 kişi de yaralandı

Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)
Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)

Lübnan ordusu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in ülkenin güneyindeki Nakura yolu üzerinde bulunan el-Amiriye güvenlik kontrol noktasını hedef alan topçu saldırısında bir mensubunun öldüğünü ve 18 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Ordudan yapılan açıklamada, bombardımanın ciddi hasara yol açtığı belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre, İsrail topçu ateşinin hedefi olan el-Amiriye kontrol noktasındaki depolarda yangın çıktı.

El-Amiriye bölgesindeki kontrol noktası ateş altına alınır alınmaz, er-Risale İlk Yardım Derneği'nden ekipler hedef alınan bölgeye hareket etti. Ekipler yaralı bir kişiyi bölgedeki hastaneye nakletmek için yoğun uğraş verdi.

Bu gelişme, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in İsrailli mevkidaşı Yisrael Katz'a ‘Lübnan Silahlı Kuvvetleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) emniyet ve güvenliğinin sağlanmasının önemini’ vurgulamasının ardından geldi.

ABD Savunma Bakanı ayrıca, ülkesinin Lübnan'da İsrailli ve Lübnanlı sivillerin güvenli bir şekilde evlerine dönmelerini sağlayacak diplomatik bir çözüme olan bağlılığını yineledi. Bugünkü saldırıyla birlikte 18'i görev yerlerinde, 24'ü de evlerinde olmak üzere savaş sırasında öldürülen Lübnan ordusu personelinin sayısı 42'ye yükseldi.

Lübnan ordusu, İsrail ordusunun eylül ortasından bu yana Hizbullah'a karşı yürüttüğü savaşta, özellikle de Hizbullah'ın 8 Ekim 2023'te Güney Lübnan cephesini Gazze'yi destekleyen bir cepheye dönüştürmeye karar vermesi nedeniyle, siyasi bir kararla etkisiz hale getirildi.

Ordu komutanlığı, Lübnan topraklarına ilerlemeye çalışan İsrail askerleriyle doğrudan bir sürtüşme yaşanmaması için ileri sınır karakollarında konuşlu bazı askerleri başka yerlere kaydırarak yeniden konumlandırma kararı aldı.