Bedran Çiya Kurd, Şarku'l Avsat'a konuştu: Şam ve Ankara hükümetleri arasında yeni anlaşmalar yapılması ‘Suriye halkının zararına’ olur

Kürt yetkili Bedran Çiya Kurd (Şarku’l Avsat)
Kürt yetkili Bedran Çiya Kurd (Şarku’l Avsat)
TT

Bedran Çiya Kurd, Şarku'l Avsat'a konuştu: Şam ve Ankara hükümetleri arasında yeni anlaşmalar yapılması ‘Suriye halkının zararına’ olur

Kürt yetkili Bedran Çiya Kurd (Şarku’l Avsat)
Kürt yetkili Bedran Çiya Kurd (Şarku’l Avsat)

Kuzey Suriye'deki Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı Bedran Çiya Kurd, Şam ve Ankara hükümetleri arasında yeni anlaşmalar yapılmasının ‘Suriye halkının zararına olacağını’ söyledi.
Şarku'l Avsat'a konuşan Kurd, Rusya, İran, Türkiye ve Suriye dışişleri bakan yardımcılarının (Salı) Moskova'da yaptıkları dörtlü görüşmeye değindi:
“Suriye'deki duruma taraflarca kapsamlı bir siyasi çözüm getirilmesi için net kriterler mevcut değilken, herhangi bir uzlaşma, Türk askeri operasyonlarının siyasi olarak meşrulaştırılmasına, Türkiye'nin yanlış hedefler belirlemesine ve başkalarının da mücadelesinde Ankara’nın saflarına katılmasına yol açacaktır.”
Türkiye'nin de katıldığı toplantıların Özerk Yönetim projesini hedef aldığını vurgulayan Kurd, Moskova'daki son toplantının ‘Şam ile Ankara arasındaki diplomatik ilişkilerin seviyesini yükseltmeye yönelik bir ön bağlamda geldiğini’ söyledi. Son toplantı, Astana görüşmelerinin devamı niteliğinde ancak yeni olan silahlı grupların yerine Şam'ın doğrudan toplantıya katılması oldu.
Suriye halkının ‘bu tür toplantılara umut bağlamadığına’ işaret eden Kurd, “Çünkü Suriye krizinin uluslararası boyutları olduğunu düşünüyorlar. İkili veya üçlü toplantılar, özellikle Suriye kararının olmaması nedeniyle nihai siyasi çözümün temel özelliklerini belirleyemez. Bu toplantılar zaman kaybı. Bu tür şaibeli toplantılar, tüm Suriyelilerin haklarını garanti altına alan siyasi bir çözüm getiremez. Aksine, Türkiye'nin yıllardır Suriye'de oynadığı rolün ışığında, mevcut gerçeği daha da karmaşık hale getirecektir. Şam hükümeti ile Türkiye'nin Suriye topraklarından tamamen çekilmesi ve Suriye içişlerine karışmayı bırakması gereği hususunda mutabıkız. Dolayısıyla her türlü uzlaşma ve normalleşme süreci uluslararası hukuka ve devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen standartlara uygun olarak gerçekleşmelidir, aksi takdirde Türk askeri operasyonu meşrulaştırılır.” açıklamalarında bulundu.
Bedran Çiya Kurd, konuşmasında Suriye rejimini ‘içe dönme, tüm Suriyeli gruplara gerçek diyalog kapılarını açma, aktif bir devlet olma ve bölgesel ve küresel çevre ile angaje olma’ çağrısında bulundu.
Rejimin bu rolü oynayabilmesi için iç krizi aşması, ülke için yeni bir politika belirlemesi, garantiler vermesi ve tüm Suriyelilerin kendi bölgelerine dönmesi için koşullar yaratması gerekiyor. Kurd, mevcut koşullar altında ‘yeni mutabakatlara’ varılma ihtimalini de dışladı:
"İklim olgunlaşmamış, koşullar uygun değil ve Türk askeri operasyonlarının devam etmesi ışığında bu tür görüşmelerin başarıya ulaşması için atmosfer hazır değil. Bu toplantılar operasyonların devam etmesi ışığında bir gecede istikrar sağlayıcı bir faktöre ve çözüm önerilerine dönüşmeyecek."



Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)

Faşir’deki saldırılardan sağ kalanlar, geçtiğimiz ekim ayında Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bu yana maruz kaldıkları veya tanık oldukları korkunç ihlalleri anlattılar.

Yedi yakın aile üyesiyle birlikte Faşir’den kaçan, ancak beraberindekilerin başlarına ne geldiğini bilmeyen Ahmed Cibril, “O gece çıplak ayakla ve pijamalarımızla yola çıktık ve yolda HDK üyelerinin yoğun ateşi altında kaldık... Birçoğu öldü ve yaralandı” dedi. Faşir’den yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki et-Tavile Mülteci Kampı’na giderken onlarca kişinin açlık ve susuzluktan öldüğünü, diğerlerinin ise aldıkları ağır yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık olduğunu ekledi.

Telefonla Şarku’l Avsat’a konuşan sağ kalanlar, HDK’nın yüzlerce aileyi gözaltı merkezlerinde ve barınaklarda zorla alıkoymaya devam ettiğini ve birçoğunun açlıktan öldüğünü veya vurulduğunu söyledi.

Sağ kalanlardan biri şöyle dedi:

Ağaçlara asılmış kadın ve erkeklerin cesetlerini gördük, kimse onlara yaklaşamadı.

Faşir'in HDK’nın eline geçmesinden birkaç gün sonra şehirden ayrılan Avukat Adam İdris şöyle konuştu:

“HDK bizi camilere gitmeye zorladı, orada bizi videoya aldı ve ardından her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen videolar yayınladı, oysa gerçekte silahsız vatandaşları gözaltına alıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında büyük miktarlarda para talep ediyordu.”

İki çocuk annesi bir kadın ise şöyle anlattı:

“Kadınları sıraya dizip silahlarını bize doğrulttular ve sonra para ve altın var mı diye bakmak için giysilerimizi aradılar. HDK üyeleri tarafından cinsel şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bize ırkçı hakaretler ettiler.”

Sudan’da 2023 yılının nisan ayı ortalarında, tüm güçleri tek bir ordu altında birleştirme çabaları sırasında ordu ile HDK arasında başlayan anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü.


Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.